2. Gün

435 13 11
                                    

Kübra ve arkadaşları Beren'i salona getirip sakinleştirmeye çalıştılar,ancak bu neredeyse imkansızdı,Beren görmüş olduğu manzarayı anlatmaya çalışıyordu,arkadaşları buna inanmıyordu,onlar inanmadıkça Beren'in morali iyice düşüyordu. Herkes farklı bir dünyada idi,Zühre,Harun'la nasıl muhabbet başlatacağını düşünüyordu,Ceren indirimdeki ayakkabıyı almak için parayı ailesinden nasıl isteyeceğini,Kübra ise anne ve babası eve geldiğinde,onları ispiyonlayacak olan komşulardan nasıl kurtulacağını düşünüyordu,yani hiç kimse gerçek anlamda Beren'i düşünmüyordu,ciddiye almıyordu,zavallı Beren ise öylece,sanki karne günüymüş gibi halı desenini inceliyordu.Sonunda Kübra dışarı çıkıp hava alma ve tüm bu olayları unutma fikrini ortaya attı,Beren "Ben ne bu eve bir daha gelirim,ne de daha burda dururum" diyerek çantasını toplayıp kapıya yöneldi,kapının oradaki aynada biraz duraksadı,aynada makyajını tazeleme fikri çok mantıklı gelmedi ve kapıyı açıp hızlıca kendisini sokağa attı...
Okulda işler hiç iyi gitmiyordu,Ceyda uykusunu bahane ederek kafasını sıraya gömüyor ve ders boyunca hiç kaldırmıyordu,Ceyda'nın diğer arkadaşları endişe içersindeydi,Azra kapının önünde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerini bekliyordu,hoca geldiğinde,hocayla özel olarak görüşmek istediğini söyledi ve hocaya Ceyda'nın sırtının fotoğrafını gösterdi
Hoca:Off! Bu çok kötü,nereden buldun bu fotoğrafı?
Azra:Hocam bir internet sitesinde buldum,ben de siz bilirsiniz diye düşünmüştüm
Hoca incelemeye devam eder,
Azra:Hocam?
Hoca:Efendim Kızım
Azra:Biliyor musunuz anlamını bunların?
Hoca:Biliyorum,hiç mi hiç hayra alamet değil bu işaretler
Azra:Peki ne Hocam?
Hoca:Boşver bilmesen daha iyi,hadi sınıfa derse geç kalacağız
Azra:Ama Hocam?
Hoca:Hadi kızım sınıfa
Azra:Peki hocam.
Azra sınıfa girer,arkadaşları hemen,kaş-göz hareketleri ile olayı anlatmasını ister
Buse:Ne olmuş,neymiş onlar?
Azra:Ben size teneffüste anlatırım...
O sırada ise Bilge hanım,temizlik için geldiği evde yerleri silip süpürüyordur,koskoca villada tek başına duran Bilge hanım,dün gece gördüğü rüyanın etkisinden hala çıkamamıştır,yerleri silerken kızının yaşadığı olay ve rüya arasında bir bağlantı kurmaya çalışmaktadır,aklından önce bu olayları eşi Hasan beye anlatmak daha sonrasında ise onu hocaya gitmeye ikna etmek geçer,daha sonrasında ise eline telefonu alır ve rehberden eşinin numarasını bulur,ancak "ara" tuşuna bir türlü basamaz,telefonu yeniden yerine koyar ve arkasını dönüp gider,ancak iki adım atabilir,çok şiddetli ve yakınlardan gelen bir kırılma sesi onu irkiltir,arkasını yavaş yavaş döner,bir de ne görsün,telefon yerde kırılmış bir şekilde duruyor,telefonu yerden kaldırmaya çalışır,"Allah'ım ben ne yaptım!" Diyebilir sadece,tam o sırada telefon çalar,evet,daha az önce kırılmış olan telefon çalmaya başlar,Bilge hanım telefonu açar ve yutkunarak "Alo" der,ses gelmez,tekrar "Alo" der,yine ses gelmez,kapatır,telefon anında yeniden çalar,sert bir şekilde "Alo" diyerek telefonu açar,çok ince bir ses "NAVANNA EL-KURBAN'US-ŞEYTAN" der ve telefon aniden hattan düşer,o sırada salondan çok büyük bir ses gelir,Bilge hanım salona gittiğinde ne görsün,bir sürü siyah giyimli adam,kafalarını öne geri hızlıca sallıyorlar,yerde bir pentagram ve yanında her yeri kanla dolu Ceyda,hepsi birden kafalarını öne geriye hızlıca sallayıp garip bir dilde dualar ediyorlardı,bir süre sonra 6 adet siyah giyimli adam Ceyda'yı kaldırıp pentagramın üstüne koydular,Ceyda pentagrama giderken annesi Bilge hanıma "Emnavan El-Kurban'us Şeytan" der,siyah giyimli varlıklar,Ceyda'dan sonra Bilge hanıma doğru yönelirler,Bilge hanım çığlık atmak ister ama atamaz,tepki vermek ister ama veremez,siyahlıklar etrafını sarar ve o siyah varlıkların varlığını iliklerinde hisseder,ancak sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bu bir halüsinasyondur,kendine geldiğinde telefon yerinde sapasağlam durmaktadır,derin bir "oh" çeker,dinlenmek için kendisini koltuğa atar...
Okula dönecek olursak,Ceyda yine uyuyordur,ders Türk Dili ve Edebiyatıdır,hoca yoklama alır ve Ceyda'nın adını söyler ama Ceyda cevap vermez
Hoca1:Ceyda Yok mu?
Yasin:Burda ama beşik sallamış bütün gece herhalde
Tüm sınıf bu espirimtrakımsı gibi olan cümleye güler,Ceyda ise başını hafif kaldırıp,yorgun gözleriyle Yasin'e doğru bakar,3 saniye kadar bakışırlar,sonrasında Yasin'in yüzü simsiyah olup gözleri kırmızıya dönüşür,Ceyda artık bu durumlara alışmıştır,sadece gözünü başka bir yöne doğru çevirir ve hocaya "Burdayım hocam,izninizle uyumak istiyorum" der ve hocanın cevabını beklemeye başlar,ama cevap Yasin'den gelir
Yasin:Bak uyuyabilir miyim hocam da değil,izninizle uyumak istiyorum hocam
Hoca1:uyu kızım
Yasin:Hocam ayıp ama bu yaptığınız,daha geçen hafta Mete uyuyor diye sırtından soğuk su dökmüştünüz
O sırada daha fazla dayanamayan Azra araya girdi
Azra:Ağlama be
Yasin:Oo avukat hanım konuştu...
Hoca1:Çocuklar,kesin kavgayı,geçen hafta ders işlemiştim,bugün işlemiyeceğim,bugün Salı,yarın Çarşamba,sonra Perşembe ve Cuma,okulların kapanmasına kalmış 3 gün,uyuyun istediğiniz kadar ama tabi yazın üniversite sınavına çalışacağınıza söz verirseniz
Efekan:Söz veriyorum hocam
Hoca1:Peki Efe,hedef neresi?
Efekan:Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı hocam
Hoca1:Hadi bakalım inşallah,senin hedef neresi Nilay?
Nilay:Akdeniz Üniversitesi hocam
Hoca1:Güzel Peki bölüm?
Nilay:Hangisi olursa olsun hocam ama Akdeniz olsun
Hoca1:Hadi bakalım,inşallah ama çabuk karar ver bölümüne iyi araştırmanı yap
Nilay:Tamam hocam
Hoca1:Senin Mete?
Mete:Uludağ hocam benim de ne olursa olsun Uludağ olsun
Hoca1:Neden?
Mete:Hocam kuzenim Levent'le orayı hedefledik biz
Hoca1:Peki inşallah,sen Ceyda?
Ceyda kafasını kaldırır,tam cevap verecektir ki.
Yasin:Hacettepe tıp,uyku bozukluğu fakültesi,bilmiyorum var mı öyle bir bölüm acep?
Ceyda güler ve cevap verir:Anadolu Üniversitesi veya Osmangazi Üniversitesi olursa çok iyi olur ama ben bölüme göre karar vereceğim
Yasin kısık sesle "Anadolu'da veya Osmangazi'de Uyku Bozukluğu bölümü yok" der ancak sınıfta kimse olmadığı için ses çok duyulur,daha sonrasında bunun farkına varan Yasin yalnızca sahteden öksürerek durumu kapatmak ister. Dersin sonunda,aynı zamanda okulun sonunda,Azra hemen Yasin'in yanına gidip Yasin'e hesap sorar
Azra:Ya sen ne kadar yüzsüzsün ya!
Yasin:Ne oldu avukat hanım beğenemedin mi? Beğenemediysen bölüm değiştir,Dil sınavından Hukuk tutturamazsın
Azra:Ulan kız dün gece uyuyamamış sen gelmişsin burda kızla dalga geçiyorsun utanmaz
Yasin:Ah yazık! Burak'la az mesajlaşsaymış o zaman
Azra:Sen var ya sen! Gördüğüm en adi pisliksin
Yasin:Ya kızım sana Ne oluyor,kız bir şey diyor mu?
Ceyda:Kanka gel gidelim hadi boşver ben kızgın veya sinirli falan değilim
Yasin:Güle güle Azra! Bay bay 👋
Azra:Bu burada kalmayacak
Azra,Ceyda'nın zoruyla bölgeden uzaklaşır,Yasin arkadaşlarına dönüp "Çattık ya" diyerek çantasını sırtına alır.Okul bahçesinde ise Ceyda,Azra,Buse ve Dilara bu olayları tartışıyorlardır
Azra:Yüzsüzü görüyor musunuz?
Ceyda:Kanka onun huyu bu ne yapalım !
Azra:Kanka bana onu savunma Allah aşkına!
Ceyda:Kanka savunmuyorum,huyunun bu olduğunu söyledim
Dilara:Bu arada araya gireceğim ama Burak kim?
Ceyda:"derin bir öfff çekerek" çocukluk aşkım,yıllar sonra 3 ay önce ben Yasin'le çıkıyorken yine karşıma çıktı,Yasin bana "Burak'a güvenmediğini" söylemişti,ben güvenmiştim,bir süre sonra artık Burak'la,Yasin'den daha fazla takılmaya başladım,aklımı karıştırdı,Burak için Yasin'i terk ettim ben de ama sonra pişman oldum,ama son pişmanlık fayda etmez,onun garezi bana normal olarak,aldatıldığı için yapıyor bunları,onu da anlıyorum,ama suçlu benim...ve siz de çok bu çocukla dalaşmayın,ricamdır sizden,hadi evlere dağılalım
Herkes birbiriyle vedalaşır,herkes okul kapısına doğru yönelirken,Azra okulun içine doğru girer
Buse:Kız nereye Azra?
Azra:Aman okula tuvalete gidiyorum,çok sıkıştım,eve kadar dayanamam
Dilara:Kanka evin 3 adımlık mesafede
Ceyda:Harbiden okul evinden daha uzak
Azra:Biliyorum da hocaya da sormam gereken özel bir şey var kızlar ben kaçtım amaaaannnn
Kızlar gülerek okul dışına çıkarlar ve Ceyda ise bugün ilk defa gülümser.
Azra koşa koşa öğretmenler odasına gider ve Din hocaları Murat hocayı arar,ancak Murat Hoca'yı bulamaz o sırada kursa kalan 12. Sınıf öğrencilerine fotokopi çektiren Faruk hocayı görür
Azra:Hocam Murat hoca burda mı?
Faruk hoca:Yok kızım öğle arasında dersi bitmişti onun o zaman çıktı gitti
Azra:Tamamdır hocam sağolun
Faruk hoca:Hayırdır Murat hocayla Ne işin var?
Azra:Flaş belleğim onda kaldı da onu soracaktım
Faruk hoca:hmm...yarın okuldaysanız o zaman sorarsın
Azra:Tamam hocam öyle yaparım o zaman hadi iyi dersler size
Faruk hoca:Sağol
Azra hazır okul içine girmişken bir de tuvalet ihtiyacını karşılar,ellerini yıkar,tam kapıdan dışarı çıkacaktır ki,Yasin ve arkadaşlarının konuşmasına tanık olur,Yasin aynen arkadaşlarına bunları söyler;
"Oğlum bunlar daha başlangıç,iliklerine,rüyasına kadar gireceğim ben onun,görecek o nasıl bir duyguymuş bir insanın duygularıyla oynamak,burunundan getireceğim oğlum onun,doğduğuna pişman olacak,peh,bunlar Ne ki? Bugünkü halini gördünüz değil mi? Her Şey Çok Berbat Olacak!"...

Haset 3:İnşirahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin