Haset 3:İnşirah

"Ben Ne Yaptım!"

Gecenin ilerleyen saatlerinde uykusu gelen Ceyda "Maçı izleyemeyecek kadar uykulu" olduğunu söyler,odasına doğru giderken Bilge hanım
Bilge Hanım:Odana kadar eşlik edeyim mi canım?
Ceyda:Sağol annecim,teşekkürler,iyi geceler
Bu uzun ve korkunç gecenin ardından Ceyda nasıl uyuyacağını bilmiyordu,yorganı tamamen üstüne çekip ağlayarak bildiği tüm duaları okudu,her dua bitirişinde odadan farklı sesler gelmekteydi,çıtırtı,ayak sesleri...
Tüm dualarını okumayı bitirdi,tüm cesaretini toplayıp yorganı üzerinden çekmeye hazırlanıyordu çünkü hava çok sıcaktı,tüm cesaretini toplamıştı ki,odadan gelen derin nefes alış sesi onu bu hareketi yapmaması konusunda uyarmıştı adeta,yorgan üzerinde hafif bir ses tonuyla ağlayarak kendisini kabusun acımasız pençelerine bıraktı
Gecenin bir yarısı,Bilge hanım,kızı Ceyda'yı kontrol etmek için eşi Hasan'a belli etmeden,Ceyda'nın odasına geldi,hafifçe kapıyı açtı,Ceyda yatağında mışıl mışıl uyuyordu.Kapıyı kapattı,derin bir "oh" çekti,ama oh çekmesiyle mutfaktan kırılma sesinin gelmesi bir oldu,emin adımlarla mutfağa doğru ilerledi,mutfağa doğru yaklaştıkça,mutfak duvarlarına yansıyan bir adet gölge gördü,tezgahta bir şeyler yapıyordu,Kübra olduğunu düşündü,mutfağa baktı,sırtı dönüktü,lambayı açmak için düğmeye bastı,ne kadar şanslı ki lamba açılmadı,tabii ki şanslı olan tezgahtaki varlık idi,hafiften ürkmeye başlamıştı Bilge hanım,yutkundu ve "Kızım?" Diyebildi sadece,o kızım dediğinde,tezgahtan gelen sesler şiddetlendi,şiddetlendikçe etrafa et parçaları saçılmaya başladı,Bilge hanım,yere saçılan etlerden birisini eline aldı,çürümüş etti bunlar,hemen bıraktı elinden,bu sırada tezgahtaki varlık kafasını hızlıca Bilge hanım'a çevirip,keskin gözlerle ona bakmaya başladı,bu Ceyda idi,Kırmızı gözlü,soluk tenli Ceyda,Bilge hanım hızlıca Ceyda'nın odasına gitti,kapıyı açtı,Ceyda yatağında değildi,aksine yatağında siyahlı sırtını dönmüş bir kişi vardı,odanın heryeri kanlı yazılarla ve satanistik sembollerle doluydu,kapının karşısındaki duvarda kocaman Süleyman mührü vardı,duvarların birinde kan ile 3546 yazılıydı,diğer duvarda 2 adet vav(وو) harfi yazıyordu,öbür duvarda Arapça (مرآة) yazıyordu,Bilge hanım hareketsiz kalmıştı ta ki biri sarı diğeri kara iki yılan onun ayağını gıdıklayana kadar,çığlık atarak arkasına döndü,döndüğü anda kızının kılığındaki cin,belki de inşirah,ona doğru saldırdı,ama tahmin ettiğiniz üzere bu da bir rüyaydı,kabus yani,uyandı,sabah 7 gibi olmuştu,işe gitmesine daha iki saat vardı,bu yüzden kafayı koydu,uyuyacaktı ki mutfaktan ses geldi,bu sefer yanına hırsız girerse diye odada tuttukları bıçağı alarak mutfağa gitti,mutfağın lambasını açtı,yine tezgahta birisi duruyordu ama lamba açılmıştı,tezgahtaki kişi ise Ceyda idi,Bilge hanım hemen bıçağı sakladı,
Bilge hanım;Kızım hani okula gitmeyecektin?
Ceyda:Fikrimi değiştirdim,gidiyorum,hadi kendinize iyi bakın
Bilge hanım;Kahvaltını yaptın mı?
Ceyda;Yaptım annem,hatta tepsiden döktüm dalgınlıktan
Bilge hanım;Tamam Kızım,dün gece rahat uyudun mu?
Ceyda;Uyudum anne
Bilge hanım:Anneye yalan söylenmez,asık suratla söylüyorsun,doğruyu söyle bakayım
Ceyda;Gerçekten annem,çok rahat uyudum,sen sıkma canını,hadi ben kaçtım
Bilge hanım;sen öyle diyorsan öyledir o zaman sarı civciv,hadi iyi dersler
Ceyda kapıyı kapar ve okul yoluna düşer.
Gün boyunca ev boş olduğu için Kübra arkadaşlarıyla evde takılma planları yapmıştır,büt sınavından çıkan Kübra,Ceren,Beren ve Zühre,Kübra'nın evinde toplanırlar,başlarlar dedikodu-gıybete
Zühre;Şu bizim sınıfta ki Harun çok iyi çocuk değil mi ya?
Ceren;Hangi,şu Burak'larla takılan değil mi?
Zühre;Ta kendisi
Kübra o sırada elinde biralarla dedikoduya dahil olur
Kübra;O kadar yakışıklı değil,ama ortalama da değil
Beren;Kişilik olarak da iyi bir insan,zamanında bana okul fişlerini bedavaya vermişti
Zühre:Geçen sene değil mi? Geçen sene sen onla çıkıyorsun sanıyordum ben
Beren;Aslında hoş çocuktu,muhabbeti de güzeldi ama çok terstik
Zühre;Ne gibi?
Beren;İlk tanıştığımızda Beşiktaş'ı tuttuğumu söylemiştim,zamanında Orhangazi'de oturuyorduk,"Zaten en fazla oraya kadar gelebildiniz" demişti,İnönü merdivenlerini hatırlatmadım
Ceren;Neden?
Beren;Hoşuma gitmişti o zaman,ama bugün aynı şeyi söylese cevabım farklı olurdu,direk hatırlatırdım
Kübra;Yalnız araya giriyorum ama böyle olayların yaşanmaması lazım tribünlerde,bir Eskişehirspor taraftarı olarak düşüncem bu
Beren;Doğru,sonuçta hepimiz o korkunç patlamadan sonra bir araya geldik,bence gayet de iyi oldu
Kübra;Ki Harun da kötü yapmış o lafı söyleyerek
Beren;Neyse ya ben bir lavaboya gideceğim siz beni beklemeyin devam edin
Beren lavaboya girip işini bitirir,sifonu çekmek ister ama sifon çalışmıyordur,kalkar ve sifonu kurcalamaya başlar,tam o sırada suda yüzen ve üzerinde Arapça yazılar ve semboller bulunan bir kağıt görür,bir kapa,çeşmeden su alarak sifon niyetine kullanmaya başlar,bütün pislik gider ama o kağıt bir türlü gitmez,eline eldiven giyerek o pis suya elini sokup o kağıdı alır,o kağıdı alır almaz,lavabonun içindeki dolabın kapağı hızlıca kapanıp açılmaya başlar,meraklı Beren o kapağı açar,kapağın içi simsiyah çok uzunca geriye doğru gidiyordur,dolapta iki adet çürümüş yumurta ve biri siyah biri sarı iki yılan vardır,Beren çığlık atar,arkadaşları çok ivedi bir şekilde lavaboya gelirler,Beren hareketsizce dolaba bakıyordur,dolap normaldir,daha doğrusu Beren hariç herkese normaldir...
Biz dönelim sarı civcive,okula gidip arkadaşlarının yanına oturur,zinde gözükmeye çalışır,ama değildir dün gece hiç uyuyamamıştır,hatta okula da uyanık kalabilsin diye gelmiştir,evet gerçekten zinde kalabilmek için gelmiştir...
Sınıfta herkes vardı,Yasin yoktu,yoksa Yasin arkadaşlarını mı trolleyecekti? Dersler boş geçiyordu,herkesin canı sıkılıyordu,2. Dersten sonra Yasin geldi,sırtında bir çanta,elinde bir flaş bellek,içinde filmler,ancak film türü olarak yalnızca korku filmleri vardı,Ceyda,dün geceki olaylardan ötürü ve zaten korku filmlerinden çok çabuk etkilendiği için kafayı koyar ve uyumaya çalışır,en azından gözelerini dinlendirir,ders Din Kültürü ve Ahlak Bilgisidir,filmin bir sahnesinde bir cin kabilesi için en güçlü denilmesine Yasin güler,
Din hocası;Ne oldu Yasin,Neye güldün?
Yasin;Hocam en güçlü cin kabilesi sesi
Din hocası;Değil mi?
Yasin;Değil hocam
Din hocası;Ee,peki hangisi
Yasin;bir tane yok ki hocam bunun Marid'i var,Zuzula'sı var,Yakaza'sı var,İnşirah'ı var...
Tam o sırada Ceyda sırtında bir acı hisseder ve "ah"layarak dikilir.
Din hocası;Ne oldu Ceyda?
Ceyda;Kabus gördüm hocam
Din hocası;Tamam Kızım,sen uyumaya devam edebilirsin istersen
O sırada teneffüs zili çalar,Dilara ise Ceyda'yı dışarı,her zaman buluştukları yere,okul çardağının oraya çağırır,bütün tayfa olarak toplandıktan sonra
Dilara;Hikaye kurguladın dimi Ceyda? Haha çok komikmiş
Buse;Nası ya? Ne hikayesi?
Dilara;Dün gece beni aradı işte İnşirah adında birisi beni takip ediyor dedi filan dinledim,sonra moral verdim filan onu diyorum
Ceyda;Kanka yemin ediyorum sana İnşirahın bir cin kabilesi olduğunu daha yeni öğrendim,şu gözlerimi görmüyor musun? Ne kadar zayıflar,uykusuzluktan ölüyorum,temin uyumaya çalıştım,Yasin İnşirah der demez sırtımdan pençe hissettim ona irkildim
Azra;Kanka şu gözlere bak kız ölüyor
Ceyda;Kanka dalga geçme şu an müthiş kötü durumdayım
Azra;Kanka dalga falan geçmiyorum,ciddiyim,aç bakayım sırtını geç şuraya
Görünmeyen bir bölgeye geçip Ceyda'nın sırtını kontrol etmeye başladılar,Ceyda sırtını açtığı andan kızlar şok oldu,çünkü Ceyda'nın sırtında 3546,وو, مرآة,ve Süleyman mührü vardı,Azra hemen Ceyda'nın sırtının fotoğrafını çekti,Ceyda sırtının fotoğrafına baktı,bakar bakmaz ağlamaya başladı ve ağzından şu cümle döküldü:
ALLAH'IM BEN NE YAPTIM!