Ateş ve Barut

Bölüm 2

Zil çalınca Lauren'in uykusu bölündü. Gözlerini kırpıştırdı ve kafasını kaldırıp etrafa bakındı. Ashley tahtada yazanları bi gayret defterine not alıyordu. Gözlerini ovuşturdu. Sonra Ashley defterini kapatıp onu dürttü.

''Kaldır kıçını da kantine gidelim.'' Kalkıp kantine yol aldılar. Uyuşuktu hala. 

''Yeni çocuk nası sence?'' Ashley minik bi sırıttı.

''Ezik olan mı? Azcık yakışıklı gibi ama tipim değil'' diye yanıtladı Lauren. 

''Bence ezik değil. Daha okula yeni geldi zaman ver.'' Ashley kantinden kolasını alırken kendisi bi masada oturmak için arkasını dönünce karşısında Drake Winters ı görünce irkildi bir an. Drake mavi gözlerini kısarak ve gamzelerini ortaya çıkararak gülümsedi.

''Selam. Korkuttuysam özür dilerim.''

''Hayır hayır, sorun değil.'' Gülümsemesine karşılık verdi. Drake in siyah saçlarına kaykay rampası gibi şekil verilmişti. 

''Daha iyi görünüyorsun.'' 

''Evet,çalışıyorum.'' 

''Gitmem gerek, edebiyatta görüşürüz.'' Göz kırptı ve uzaklaştı. 

''Görüşürüz.'' Arkasından baktı bi süre. Ashley Lauren i kolundan dürttü.

''Kızım bunda iş var, yürüsene. 2 yıldır sana aşık zaten ne duruyosun anlamadım... O sıfat... O gamze...''

''Çok kibirli,Ashley. Hoşlanmıyorum. Yakışıklı olduğunu biliyor ve bunu kullanmaya çalışıyor. Boşver. Şu an kimseyle ilgilenmiyorum.'' Aklına abisi geliyordu, ama dile getiremiyordu. O olsaydı dalga geçerdi şimdi... Aniden birine toslamasıyla Lauren'in düşünceleri pof diye yok oldu. Hızla kafasını kaldırdı ve karşısında duran çocuğa baktı. 

''Önüne bakmalısın.'' Jonathan denen yeni çocuk kaşını havaya kaldırdı. 

''Ö-zür dilerim seni görmedim.''

''Fark ettim..'' Çocuğun gözleri simsiyahtı. Gizemli ve hoş..bir siyah. Lauren i süzdü. ''Sorun değil.'' Çocuk gözlerini bir süre ondan ayırmadan yürümeye devam etti. Lauren yere baktı ve sustu, yürümeye devam etti. Ama arkasında Ashley nin ona sırıttıgına emindi.

                    ----------------------------------------------------

Ashley okul çıkışı onu eve bıraktı. Ecin kapısının önünde anahtarı uzun zamandır yağlanmayı bekleyen anahtar deliğine sokul çevirdi, içerden yoğun bir yanık kokusu geldi burnuna. Babası yine yemek yapıyordu.. Annesi öldüğünde abisi, babasının çok büyük bi sorumluluk aldığını söylemişti. Annesini 12 yaşındayken bi trafik kazasında kaybetmişti. Kafasından hemen bu düşünceleri sildi ve mutfağa koştu. Dumanların arasından babası Lauren'a gülümsedi.

''Hoşgeldin,tatlım.'' 

Lauren güldü. ''Ne yaktın yine.''

''Kek... bu sefer çok güzel olucaktı. Valla da billa da. Sofra hazır sen otur ben biraz şunu halledip...'' 

Gülümsedi. ''Tamam yardıma ihtiyacın olursa seslen.'' Çantasını yere fırlattı ve ayakkabılarını topuklarına basarak çıkarttı. Üst kattaki odasına çıktı ve eşofmanlarını giydi. O sırada Ashley aradı. 

''Lauren, gece plan yapma parti var.''

''Parti mi? Sen ciddi misin? Sence o ruh halinde miyim ben? Ashley, parti falan istemiyorum. Sırası değil.'' 

''Sana iyi gelir, kafanı dağıtısın biraz. Bomba bi parti olucakmış.. Bence düşün.''

''İstemiyorum..''

''Kafanı dağıtırsın be tatlım, bedava içki var.''

Lauren derin bir iç çekti. ''Ne zaman ki bu partı?''

''1 saat sonra.''

''Off,Ashley.. İyi... Tamam.. Ama.. Zorlamak yok, ayrılalım diyince ayrılıcaz.''

''Sen nasıl istersen bebek. 1 saat sonra kapıda ol.''