mean girl 愛 jenkook

030 ; slut.

Okul'a bu sefer biraz geç gelmiştim. Ders'in başlamasına 20 dakika kalmıştı. Kitaplarımı almak için dolabıma doğru yürümeye başladım.

Dolapların olduğu koridorda herkesin bir yerde toplandığını görmüştüm. Benim dolabımın etrafına toplandıklarını fark ettiğimde  adımlarımı hızlandırmış, oraya doğru yürümüştüm ve bazılarını itip neler olduğuna bakmıştım.

Biri dolabıma kırmızı kalemle yazılar yazmıştı.

'pis busanlı', 'bu okul için fazla fakirsin', 'okul'un kalitesini düşürüyorsun.', 'midemi bulandırıyorsun', 'aptal'

Gibi şeyler yazıyordu. bunları yazanın kim olduğunu biliyordum. kim jennie. bu onun söylediği şeylerdi.

bütün bedenimi sinir kaplamıştı. sinirden gözüm seyiriyordu. hızlı adımlar ile ikinci katta olan bizim sınıfa çıktım.

içeri girdiğimde "jennie nerede ?" dedim kızgın çıkan sesimle. bazıları öfkeli olduğumu anlamıştır kesin.

"daha gelmedi." dedi seulgi yanıma yaklaşırken. arkasından taeyong, jaehyun ve taehyung da geldi.

"jungkook, sorun ne ? neden böyle öfkelisin ?" diye sordu seulgi.

"jennie'ye sorun isterseniz."

"kavga mı ettiniz ?" jaehyun da şaşkındı tabii. jennie ile bu kadar iyiken neden birden böyle olduğumu sorguluyordu kesin.

"ders başlıyor çocuklar, yerlerinize oturun lütfen." öğretmen içeri girerek kitaplarını çalışma masasının üzerine bıraktı ve yerimize geçmemizi bekledi.

──

ders'in bitmesine 15 dakika kalmıştı ve ben hâlâ çok sinirliydim. jennie de hâlâ gelmemişti ve bu sinirimi daha fazla bozuyordu.

ben bunları düşünürken kapı tıklatılmıştı ve içeriye jennie girmişti. "geç kaldığım için üzgünüm. matematik öğretmeni bayan lee ile küçük bir işim vardı da."

"peki, yerine geç"

jennie, hızlı adımlar ile arkamda ki yerine geçti. ellerini görmüştüm. kırmızı kalem izleri vardı. bunu yapan jennie'ydi işte.

dersi umursamayıp arkamı döndüm ve ona öfkeyle baktım. o şaşkın surat ifadesi ile bana bakmıştı.

"ne oldu jungkook ?"

"ne mi oldu ? dalga mı geçiyorsun ? sen cidden ne zaman böyle olmayı keseceksin ? ne zaman kendini diğer insanlardan daha üstün görmeyi kesiceksin ?"

fısıldıyordum ama sesim fazla öfkeli çıkıyordu. öyleydim de zaten. öfkemi kontol edebilen bir insan değildim.

"ne saçmalıyorsun yine aptal ?" kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. onun yanında oturan joohyun ve benim yanımda oturan yoongi ise bize bakıyordular.

"bak yine. durmadan sürekli hakaret ediyorsun, başka insanlara zorbalık yapıyorsun ve intihara kalkışmalarına rağmen pişman olmayıp zorbalık etmeye devam ediyorsun."

"jungkook senin sorunun ne !?" jennie de sinirlenmeye başlamıştı.

"beni bunca zaman kullandın. kölenmişim gibi. benimle oynadın ve şimdi de beni tüm okulun önünde küçük düşürdün. bunu ilk defa yapmıyorsun ama artık ileri gitmeye başladın, jennie."

"jungkook biraz sakin ol." dedi yoongi hyung elini omuzuma koyarak. onu umursamadan konuşmaya devam ettim.

"bir de şu masum rollerini bırak. her şey apaçık ortada işte. bundan sonra yanıma bile yaklaşmanı istemiyorum, tamam mı ?"

"ne apaçık ortad-" sözünü kesip "kes sesini!" dedim.

yüzüme şok olmuş gibi bakıyordu. Gözleri dolmuştu ve ağzı şaşkınlıktan hafif aralıktı. önüme dönerken "sürtük.." diye mırıldanmıştım. sanırım bunu duymuştu ve koşarak sınıftan çıkmıştı. arkasından da lalisa, chaeyoung ve jisoo çıkmıştı.

──
BAM
bu bölümü hiç sevmedim ya :(
neyse +25 vote <3