Siyah Gölge

Gerizekalı Mal

Henüz çocuğun dediğini idrak edemedim çünkü bu oğlan çocuğu çok yağuşuklu ve genelde bizim okula tipsizler gelir.
Çocuk bana soran gözlerle baktı ve tekrar o soruyu sordu" Eeee bana dediğim iyiliği yani benim sevgilim olma numarasını yapacak mısın?" dedi.

Ona ters ters baktım ve "Neden böyle bir isteği yerine getireyim? Hayırdır amacın ne gerizekalı mal? "

Gerçekten çok sinirlenmiştim ve her an şu gerizekalıya saldırabilirdim.

"Bak amacım seni sinirlendirmek değildi, amacım birisinde yani eski sevgilimden intikam almaktı.
Seni sinirlendirdiysem özür dilerim"dedi.

İşte bu beni daha çok sinirlendirmişti, benden yani tanımadığı birisinden nasıl intikam almak için yardım isteyebilirdi? O kimdi?

"Hayır sana yardım etmiyorum" deyip saatime baktım, saatin 8:31 olduğunu görünce stres yaptım ve yağuşuklu çocuğun kulağında olan kulaklığımın tekini ondan alıp okula doğru koşmaya başladım.
Derse 5 dakika geç kalmıştım.

Sonunda okulun kapısının önüne geldiğimde koşmayı bıraktım ve güvelikçi bey amcaya öğrenci kimliğimi gösterip sınıfıma doğru yürümeye başladım.

Sınıfa girdiğimde henüz hoca girmemişti ve bende bunu fırsat olarak bilip en yakın arkadaşlarımın yani İldeniz,
Teoman, Enes ve Ömer'in yanına gittim.

Benim erkek arkadaşlarım vardı kızlar beni pek sevmezlerdi ve nedenide ortadaydı, çok güzel dövüşürdüm ve güzel bir kızdım.

Bizim tayfa beni görünce sustu ve ben burada bir şeyler döndüğünü hemen anladım çünkü Ömer ve Enes'in kaşları çatık, İldeniz ve Teoman ise gergin görünüyordu.

"Selam gençlik n'oldu, neden suratınız asık sizin?"dedim.

Enes bana baktı ve " Ezra bu okula geliyormuş" dedi.
Acaba Ezra kim? Ezra kız ismi ve yeni bir kızın gelmesi onları neden mutsuz etmişti acaba.

Bende "E gelsin işte kız size ne zararı var?" dedim.

Bana hepsi ters bakışlar attılar ve Ömer "O kız değil Gece erkek ve tam bir lanettir."dedi.

Acaba sabah gördüğüm çocuk mu?

Hemen Teoman'a bakıp "Ben sabah gelirken peşime köpekler takıldı ve bende yanlışlıkla bir çocuğa çartım.
Çocuk bana bugün Kutsan Anadolu Lisesinde yani bizim lisede benim sevgilim rolünü yapar mısın demişti ve bende ona neden bunu yapayım dedim" ve sabah olanları arkadaşlarıma tek tek anlattım.

Genelde sessiz sakin duran İldeniz bile çok fazla sinirlenmişti.

'Neden bu kadar sinirleniyorlar' diye düşünürken hoca sınıfa girdi ve ben lanetler savurup hemen sırama geçtim.

Bu karıyı hiç sevmiyordum.
Adı: Derya soyadı: Soykan'dı.

Bizim deyişimizle Soykancı veya Gargamel.

Ders fizikti ve bu dersi sevmeme rağmen hocayı sevmediğim için derste genellikle hep uyurdum.
Yine öyle yapıyordum ama Soykancı "Gece gel tahtadaki soruyu çöz" dedi.
A haaa sıçtım.

İçimden 'lanet girsin bu karıyaaaa' diye söyleniyordum.

Soykancı'nın dediğini yapıp tahtadaki soruyu çözmeye çalıştım ama olmuyor, karı bildiğin benden Arap Yarımada'sını çizmemi istemiş.



Hem bir de akıllı tahta ya ondan işte soruya sinirlenip fazla sert vurmayacakmışım tahtaya.
'Lan gerizekalı mal karı sen Arap Yarımada'sı gibi soru sorarsan ben tabiikiside tahtayı kırarım, Allah'ım sen bana sabır ver' diye bir yandan soruyu çözmeye çalışıp diğer yanda  sövüyordum.

En sonunda soruyu çözdükten sonra salak salak sırıtarak sırama oturup uyuyordum ki sınıf kapısı tıkladı.
Salak karı o cırtlak sesiyle 'Giiiir" derken bende gelenin kim olduğunu merak edip kapıya baktım ve ne göreyim? Sabahki o yağuşuklu çocuk sınıfa girdi ve bana bakarak "Hocam derse geç kaldığım için üzgünüm" dedi.

Bizim tayfaya dönüp baktığımda hepsi çok sinirli görünüyordu.

Yağuşuklu çocukla Soykancı bir şeyler konuştular, çocuk boş sıra ararken benim yanımın boş olduğunu fark etti ve benin yanıma gelip çantasını sıramın yanına koyup oturdu, ardından bana çekici bir şekilde gülümseyip " Sabah olanları unutalım.
Kendimi tanıtayım ben Ezra" dedi.

Bende ona gülümseyip "Bence de sabah olanları unutalım.
Benim adım Gece" dedim.

Ardından teneffüs zili çaldı ve sınıftaki herkes yani bende dahil bahçeye çıktık.

Bahçeye çıktığımızda Ömer ve Enes bana sinirli sinirli bakmaya başladılar.

Bende "Ne, n'oldu neden bana öyle bakıyorsunuz" dedim.

Enes bana ters ters bakıp "Bir daha o çocukla sakın konuşma, eğer konuştuğunu görürsem fena olur Gece" dedi.