"Benim seksi ve mükemmel kulaklarım doğru mu duyuyor?"
Jongin olayı anlamak istercesine oturduğumuz masada Mark'a doğru eğilmişti. Ağzı şaşkınlıktan açıktı ve kaşlarını çatmıştı.
Mark gözlerini büyütüp başını evet anlamında salladı. O sırada yanında oturan Jungkook konuştu. "Yani sen Joohyun'dan hoşlanıyor musun?"
Mark, Jungkook'un kafasına vurup kaşlarını çattı. "Ne hoşlanması lan? Sensin hoşlanmak," ciddi yüz ifadesini bozup sırıtarak boşluğa baktı ve devam etti. "Hoşlanmalar götüne girsin ben aşık oldum."
"Hassiktir."
"Siktir deli."
"Cidden inanmamı bekleme."
"Güzel şaka ama ben şaka sevmem Mark. Hele senin yaptığın şakalar bir tarafına girsin."
Her kafadan ayrı ses çıkarken ben sessizliğimi korudum. Şu an Mark'ın aşk hayatından daha önemli işlerim vardı.
Chae Young'u düşünmek gibi.
Yüzümde bir gülümseme belirirken gözlerim önümüzdeki masadaydı. O gün yani sinemaya gittiğimiz gün. Chae Young'un başı film bitene kadar omzumda kalmıştı. Uyumuştu ve ben rahatsız olmasın diye kılımı bile kıpırdatmamıştım. Sıcak nefesi arada bir boynuma çarpmıştı ve bu kasılmama neden olsa da sadece beklemiştim. Hatta en sonunda onu kucağımda taşıyarak arabaya götürmek istemiştim ama bizimkiler ses çıkardığı için Chae Young uyanmıştı ve o hâli, Tanrım o hâli çok sevimliydi. Etrafa anlamsızlar bakışlar atmıştı ve en sonunda gözleri beni bulduğunda gülümseyip başını kaşımıştı.
Chae Young, bana ne yapıyorsun böyle?
"Bu neye kel gibi sırıtıyo lan?"
"Masaya bakıyo, acaba fantazi falan mı düşünüyo lan?"
Gözlerimi masadan çekip beni dikizleyen arkadaşlarım üzerinde gezdirdim. Ne dediklerini zerre anlamamıştım ve cidden umrumda değildi.
Hoseok derin bir nefes alıp ellerini masanın üzerinde birleştirdiğinde önemli bir şey konuşacağını anlamıştım. İçimden bir ses neden benimle ilgili olduğunu söylüyordu?
"Jimin, eğer şüphelerim ve gözlemlerim beni yanıltmıyorsa sen birinden hoşlanıyorsun." Yutkundum ve gözlerimi ondan ayırmadım. Diğerleride dikkatle Hoseok'u dinliyordu. Hoseok boğazını temizledi ve tam gözlerime bakarak içimde ki duyguları sesli bir şekilde dillendirdi.
"Adı Chae Young olan birinden."
Kaşlarımı çattım ve dilimi ağzımın içinde dolaştırdım. Böyle bir şey yoktu ve bunu düşünmesi sinirimi bozmuştu.
"Siktir, ne?" Jongin gözlerini büyütüp bana baktığında ona sadece kısa bir bakış atarak sandalyemi geri çekmiş ve ayağa kalkmıştım. Kapşonlumu hızla üzerime geçirip Hoseok'a döndüm. "Ne sikim saçmalıyorsun bilmiyorum ama o saçmalıklarını kendi içinde tut."
Tıslarcasına konuşmuştum. Gözlerimi hepsinin üzerinde kısaca gezdirdikten sonra kafeyi hızla terk etmiştim.
Soğuk hava anında kendini belli ederken kapşonlumun şapkasını kafama geçirip seri adımlarla ordan uzaklaştım. Niye böyle sert tepki verdiğimi bilmiyordum. O an sadece bu konuyu dalgaya alarak güler ve geçerdik ama öyle olmamıştı. Birazda bu canımı sıkmıştı.
Ben Chae Young'tan hoşlanmıyordum. Pekâlâ onu düşünüyor olabilirdim. Boşluğa bakıp sırıtıyorda olabilirdim. Hatta sürekli onu görmek ve onunla konuşmakta istiyor olabilirdim. Fakat bunlar hoşlandığım anlamına gelmezdi.
İyi birisine benziyordu ve ben arkadaş olmak istiyordum (?)
"Siktir, bana ne oluyor?!" Sokağın ortasında bağırıp ellerimi saçlarıma atıp karıştırdım.
Hızlı nefes alış verişlerimin arasında telefonumun mesaj sesi kulaklarımı doldurdu. Bizimkilerdir diye bakmaya tenezzül etmedim ama aynı ses üç kez tekrar edince telefonu cebimden çıkardım ve kayıtlı olmayan numaraya baktım.
Kalbim anında hızlanmıştı.
"Selam Jimin."
"Ben Chae Young."
"Numaram büyük ihtimalle kayıtlı değil ve bu bir sorunda değil.
"Her neyse saçmalıyorum sanırım. Sadece sinemada, omzunda uyumama izin verdiğin için ve uyanmayayım diye hareket etmediğin için teşekkür ederim."
Yüzümde istemsiz bir gülümseme çoktan belirmişti.
Bu kadar heycanlanmam ne kadar normaldi?
••••
Normal değil amk sen şizofrensn
Chae Young çok kibar kyaaaa~
İğrenç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Afraid •JiRose•
FanfictionBir insan, Bir şiiri Bu kadar güzel okuyabilir miydi? -PJM