İki Maceracı // Yoonmin & Taekook✔

Kurtuluş

Jungkook gittikçe ilerledi. Odayı bulmaya çalışıyordu. Ne kadar arasada bir türlü bulamıyor yada yanlış yola sapıyordu. Sonunda umutsuzca duvara yaslandı ve uzun bir süre bekledi. Nefes aldı ve Taehyungu duymak için odaklandı. Sonunda duyulan Taehyung'un sesiyle güzelce gülümsedi.

" Ne durumdasın? "

Ne olsun kötü işte, bir türlü Hoseok hyungun bahsettiği odayı bulamıyorum.

" Peki hiç odanın duvarlarda bir yerde olduğunu düşündün mü? "

Bu aklıma gelmemişti saol.

Jungkook hemen duvarlara dokunmaya başladı. Sonunda bir meşaleyi gördü ve onu aşağı indirdi. Tahmin ettiği gibi bir kapı açılmış ve merdivenler vardı. Ama Jungkook adımını atar atmaz merdivenler bir anda düzleşmiş ve Jungkook'un ayağa kaymıştı. Aşağa doğru hızlı kaydıraktan kayar gibi gidiyordu. Jungkook ise sadece ileriye bakıyordu. Sonun bir ışık hüzmesiyle yere tam poposunun üstüne düşmüştü. Acı içinde inlediğinde poposunu avuşturmayı da unutmamıştı.

Etrafa bakındığında dikdörtgen bir boşluk olan bir kaya gördü. Hemen kartonu dikdörtgenin içine koydu. Sonra bir ışık hüzmesi belirdi. Kayalık hareket etmeye ve yıkılmaya başladı.

Açılan başka bir kapıdan içeriye girdi Jungkook ve direk söğütün önüne çıkmıştı. Ama sorun Jimin hyungunu nasıl kurtaracağı olmuştu.

İçerde ise bütün efendilerin odaları yıkılmaya başlamıştı. Yoongi hemen endişelenmiş ve Jimin'i normal kıyafetlerini giydirmiş, çantasını hazırlamış ve sonra onu kapıya çıkarmıştı. Sonra Yoongi " hemen burdan düz giderken dışarıya çıkarsın. Kesin Jungkook da söğüdün orda bekliyor olcak. Ondan sonra hemen birlikte hızlıca bu dağdan uzaklaşın. Bu dağ yıkılıcak. Ve Jimin... " diyip duraksadı. Meleğinin göz yaşlarını sildi. Sonra gülümsedi. Yoongi " merak etme bana bir şey olmıcak hiçbirimize bir şey olmıcak. Sadece dediğimi yap. Seni seviyorum " diyip Jimin'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Jimin dolu gözleriyle hemen dışa doğru koşmaya başladı. Yoongi ise kapıyı kapamış ve ölümünü beklemişti. Kurtulmuşlardı işte , ölümleri onların kurtuluşları olcaktı.

Jungkook içeriye girip girmemek konusunda çelişme içerisindeydi. Tam girecekken dışarıya çıkan Jimin hyunguyla sevinçten direk üstüne atıldı. Jiminde ona sarılınca fazla vakit olmadığını hatırladı. Hemen küçüğünün elinden tuttu ve koşmaya başladı. Jungkook ilk başta ne olduğunu anlamasada hyungunun ayağına uydu. Uzun bir süre koştular ve sonra dağın tamamen yıkılma sesi duyuldu. Bir rüzgar dalgası onları ele geçirdi ve ikiside yere yığılıp kafalarını korudular. Uzun dalga durunca aynı anda kalkıp dağa baktılar. Dağ tamemen yıkılmış ve parçalanmıştı. Jimin ile Jungkook'un gözünden yaşlar dökülmeye başlamıştı bile.

Sonunda ise ikiside umutsuz bakışlar içerisinde otobüs durağın yolunu tuttular...