Elementlerin Efendisi

1.2K 135 99
                                    

Jimin ile Jungkook ilerlerken ikiside kaygılıydılar. Jimin endişeden bir dal sigara alıp içmeye başladı. Gerildiğinde hep sigara içerdi. Sonunda bir kapıda durduklarında kapının sembolüne baktılar. Kapıda bir kalkan sembolü vardı. İkisi birbirlerine bakıp kafa salladılar ve içeriye girdiler. İceriye girdiklerinde yine ateşlenen meşaleler onları aydınlattı. Bir tahtın üzerinde oturan heykel ise onun diğer efendi olduğu anlaşıldı. Jimin ile Jungkook tekrar odayı incelediğinde heryerde aynalar olduğunu fark ettiler. Jimin hemen sigarasını yere atıp ezdi. Sonra aynanın karşısına geçti. Kendi kendine konuşmaya başladı. " Tanrım sadece bir kaç saat burdayız hemen saçlarım yağlanmış " diyip sızlandı. Jungkook ise sadece göz devirdi. Efendiyi nasıl uyandıracaklarını düşünüyorlardı.

" eğer bir gece onunla kalacağınızı söylersiniz uyanır "

Bir anda duyduğu ses ile irkilen Jungkook ne olduğunu anlamamıştı. Sonra ses tekrar duyuldu. " benim Taehyung sana bağlandığımı söylemiştim " dedi. Jungkook ise kaşlarını çattı. Bağlanmak falan söylememişti. " bağlanmak, sahiplenmek hepsi aynı şey, sen sadece dediğimi yap " dedi Taehyung tekrar. Jungkook bu duruma yine göz devirdi. Hemen Jimin'e dönüp " hey sanırım bu oda boş, bir gece burda kalalım ne dersin " dedi. Jimin ise anlamazca bakıyordu ona. Jungkook kaş göz hareketi yapınca bir şeyler döndüğünü anladı Jimin.

Jimin " tamam olur " dedi kısıca. Tam o sırada sessiz odada bir ses duyuldu. " Gerçekten mi? Hiç misaferim olmamıştı " diye. Jimin ile Jungkook direk kafalarını çevirmiştiler. Gördükleri kişiyle ağızları açıldı. Pembe gür saçları, mavi gözleri ve beyaz elbisesi gerçekten güzeldi. Jungkook hayranla bakarken kafasında gür sesle yerinden sıçradı.

" hemen kendini topla, sen benimsin. Sadece benim "

Jungkook yutkundu, hem kızarmış hemde şaşkındı. Hemen kendini topladı ve ona yaklaşan efendiye baktı. Neşeli bir hali vardı, sanırım burda kalmamıza gerçekten sevinmişti. Jungkook öne atılıp " merhaba ben Jeon Jungkook, buda arkadaşım Park Jimin. Bizim kalacak bir yere ihtiyacımız var. Burda kalabiliriz değil mi? " dedi. Pembe saçlı hemen kafasını salladı " tabiki tanrım insanları hep merak etmişimdir " diyip onları incelemeye başladı. Bir kaç dakika inceledikten sonra " ben Kim Seokjin, Elementlerin efendisi. Bana kısaca Seokjin diyebilir, Jin diyebilir yada Jin hyung diyebilirsiniz. Benden küçük gibisiniz " diyip onlara gülümsedi. Jimin ile Jungkook da birbirlerine gülümseyip kafa sallamışlardı. Elementlerin efendisini çok sevmişlerdi.

》》》》》》》》》》》》》》

Gerçekten çok değişikti. Seokjin onlara o kadar iyi davranıyordu ki gerçekten abi gibiydi. Jimin ile Jungkook ona şimdiden alışmıştılar. Şimdi ise yemek yiyorlar ve sohbet ediyorlardı. Jimin ile Jungkook insanların dünyasından bahsettikçe Seokjin onları dikkatle dinliyordu. Sonunda yarın olduğunda Seokjin onlarla vedalaşacağı için çok üzülüyordu. Jimin ile Jungkook da öyle.

Jungkook aklına gelen şeyle hemen çantasından kartonu çıkardı. Seokjin'e uzatıp " bunu mühürlemen karşılığında ne istersin hyung " dedi. Seokjin gülümseyip " benim isteğim gerçekleşti bile " dedi. Hemen kartonu alıp mührü bastırdı.

Jimin heyecanla " hyung sen elementlerin efendisi değil misin? Bize gücünü göstersene " dedi. Seokjin gülümseyip kafa salladı. Hemen onlara bir gösteri yaptı. Ateş, su, hava, toprak. Hepsi için birer gösteri sundu. Jimin ile Jungkook bunu hayretle izledi. Jungkook kafasında duyulan sesle bir gülümseme sundu ortağa.

" Seokjin hyung böyledir, herkesi güldürmeyi sever. En çokta küçüklerine değer verir. Aramızda en büyüğümüz o olduğundan dolayı bunu en çok ben bilirim "

O an Jungkook, Seokjin hyung'unun Taehyung'a değer verdiği anladı. Aynı zamanda ' eskiden onlar birlikte olmalılar ' kanısına vardı. Taehyung da bu teoriyi doğruladı.

Seokjin onları daha fazla tutmak istemedi. Aslında onları bırakmak istemiyordu. Çünkü şimdiki duraklarını biliyordu ve korkuyordu. Onlara bir şey olacak diye korkuyordu. Ama göndermesi gerekiyordu. Burdan kurtulmak istiyorsa görevi bitirmeleri gerekiyordu. Sonunda duvardan bir kapı açtı. Seokjin " burdan gidersiniz diğer efendiye ulaşırsınız ,bol şans " demişti. Jimin ile Jungkook hemen labirente girdiler. Seokjin ise onların arkasından endişeli baktı. İçinden geçirdi.

" Umarım Yoongi, onlara fazla zarar vermez "





























Artık bundan sonra kısa kısa yazıcam. Fazla okunmuyor ama ben yazarken bile merak içerisindeyim. O yüzden sorun değil.

Bay bay💕

İki Maceracı // Yoonmin & Taekook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin