Bazı anlarda gerçeklikten şüphe edersiniz. Sanki bir yere dokunduğunuz an her şey bir toz bulutuna dönüşüp uçacakmış gibi hissedersiniz hani. Rüya ve gerçekliğin arasında sıkışıp kaldığınız nadide anlardan biridir. Gözlerinizi ovalasınız dahi uyanmak zordur. Sıkıntılı bir kabusun kalıntılarını taşır gibi adımlarınız titrer. Benimde titriyordu işte. Sanki bastığım zeminde depremler oluyor gibi hissediyordum. Geçirdiğimiz onca günü, olayları ve fazlasını düşünüyordum. İçtiğimiz sigaraları sayıyordum zihnimde. Öldürdüğü isimlerin yazdığı listeyi buluşumu anımsıyordum. Bana söylediği şarkılar çınlıyordu zihnimde. Sonra bir anıda yapma diyordum ona ve bir başkasında küçük yatakta yanına uzanıyor ve saçlarımı okşamasına müsaade ediyordum. Annemden görmediğim şevkati görüyordum bir katilden ve hemen ardından bağırıyordum ona. "Neden ben?" diyordum ve o da sakinlikle "Saçın turuncu." diyordu. "Sen sonbaharsın" ve içimden devam ettiriyordum onu. "Ben ölümüm," diyordum "Çiçeklerin katiliyim."
"Burada katili olduğum herkesin dosyası var." dedi masaya koca bir yığın kağıt bırakıp benim için sandalyeyi çekerken.
"Yoongi, ben tüm bunlarla ne yapabilirim ki?" dedim. Sesim de adımlarım kadar titrek ve güvensiz çıkıyordu. Dilimi yutmuş gibi hissediyordum. Ne diyeceğimi kestiremediğim kadar düşüncelerimi çekmem gereken noktadan da emin değildim. Aptaldım biraz, hiçbir şey anlamayacak kadar aptaldım. Biraz da şanslıydım. Çünkü kimse sevilemezdi böyle. Bu kadar sevilmek adına nasıl bir sevap işlediğimi bile bilmiyordum. Ben hırsızdım, yalancıydım ve daha bir sürü şeydim. Ben iylikten uzaktım. Sevdiğim kediler, beslediğim hayvanlar mı sebep olmuştu bunlara? O zaman minnettardım.
"Annemi, babam yüzünden öldürdüler." diye başladı. "Biliyorsun, az çok anlamışsındır, şerefsizin tekidir. Birine borçlanmış, sonra ödeyememesinin bedelini annem çekmiş. Başta sadece intikam için bulaşmıştım bu işe. Annemin katilini bulacak ve ondan hesap soracaktım ama işin içinden bir türlü çıkamadım. Her şey öyle birbirine bağlıydı ki, sonunda kendimi, babamın başına bir silah dayatmışken buldum. Tüm sorumlu oydu, oklar ona çıkıyordu ve sonunda anlatmak zorunda kaldı. Tüm ayrıntılara indi. Basit bir borç meselesi değildi. Girdap gibi içine çeken bir konuydu. Gözüme kin öyle bir bürümüştü ki, ilk beş kişiyi sadece bir haftada öldürdüm. Küçüktüm daha ama zekiydim de. Çok sorun olmamıştı. Kimse, neye göre ilerlediğimi bilmiyordu. Elimde bir isim listesi vardı ve ben tamamen kendime göre şifrelemiştim. Her şey sorunsuz ilerlediği an seni gördüm ve o hafta bazı aksilikler oldu. Kafam dağıldığı için sanırım plandan uzaklaşmıştım. Bu yüzden kaçmam gerekti. Haber babamdan geldi ve akşamına bana ve Tae'ye bir uçak bileti gönderdi. Hiç bilmediğim bir ülkede bir ay boyunca yaşamaya çalıştım. O kısımlar biraz karışık."
En üsteki dosyalardan birini alırken benim için çektiği sandalyeye yeni oturuyordum. İlk isim, o gördüğüm listede aklımda kalan bir adam olduğunda sakince incelemeye başladım. Bir çok suçu vardı. Öyle ki bir ara devlet, bulan kişiye para ödülü vereceğini bile yazmıştı ama ne yazık ki para ödülünü kimse alamamıştı. Çünkü gördüğüm otopsi sonuçlarına göre kalbinden yediği kurşun, hayatının sonu olmuştu.
"Hepsi öyle şerefsizdi ki Jimin, gözümü kan bürüdü bir süreden sonra ve listenin dışına çıktım. Çünkü birini bulduktan sonra diğerleri de beraberinde geliyordu. Gördüğüm her adam, tanıştığım herkes şerefsiz çıkıyordu. Ya tecavüz ettikleri kızları duyuyordum, ya öldürdükleri çocukları öğreniyordum." Bakışları suçlulukla bana döndüğünde "Yemin ederim," dedi. "Yemin ederim masum kimseye dokunmadım."
Ben bir diğer dosyaya geçerken yutkunarak ellerini masanın üstünde birleştirmiş bakışlarını tam karşısında kalan duvara sabitlemişti. "Sonra senin yanına döndüğüm bir zamanda merak ettim. Ailen yoktu, o yaşında tek başınaydın ve bende bilmek istiyordum işte. Küçük bir araştırma yetti. Ailen çok varlıklı bir yerden geliyordu. Başta saçma geldi ve başkası sandım ama senin ailendi. Haberler trafik kazası olarak düşmüştü ama fazlası vardı. RM denen bir herif, belgeleri almak uğruna aileni katletmiş, seninde bir başına kalmana sebep olmuştu. Gözüm döndü. Bir ailenin geleceğini, bir çocuğun her şeyini çalmıştı. Onu da öldürmek istedim. Ama sonra..."