1.

7.5K 29 6
                                    

  Zaman, susma eylemimizi ve harekete geçme eylemimizi yöneten bağımlı bir değişkendir. Acı çekeriz, zamanı değilse susarız, zamanı geldiyse harekete geçeriz. Üzülürüz henüz zamanı değilse susarız, zamanı geldiğinde adım adım ayaklanmaya başlarız. Başarısızlık yaşarız, yıkılırız ama tekrardan gücümüzü elimize almamız için zaman gerekir. İşte tüm bu zamanın gölgesinde yaşadığımız iyi kötü her ne varsa bizi harekete geçiren "eylem vakti" denilen şey de bu. Beklemeli miyiz sabretmeli miyiz ya da harekete mi geçmeli miyiz ? 

 Şaşırtıcı bir gerçek var ki, çevremdeki insanları izlediğimde "susmak"  bir eylemdir, susmak bir devrimdir, susmak bir erdemdir dediklerini duyuyorum. Beni şaşırtan tüm bu olguların nihayetinde ne kadar acınası bir zamanda olduğumuzu kimsenin görmemesi. Susuyoruz, olana da olmayana da, gelene de gidene de, bitene de bitmeyene de. Var olan ya da olmayan her şeye susuyoruz. Bunlara başkaldırı gösteren kişiler insanların görmemeye çalıştığı, kaçmaya çalıştığı ya da duymamaya çalıştığı kişiler oluyor. Ne var ki geçmişten günümüze susma eylemini yıkmış aktivistler ve karşılaştığımız son manzara ya hayatlarını elinden alınarak bir hücreye kapatılmış ya da öldürülmüş devrimciler oluyor. Devrim yalnızca devlete, ülkeye, dünyaya karşı yapılmaz. İnsanın kendi içinde savaşması gereken durumlar ve devrimler de vardır aslında. Ve geliyorum bir diğer susma eylemine.

"Flört Tecavüzü"

Sahip olduğumuz cinsel ve duygusal haklarımızın hepimiz bilincinde miyiz pek zannetmiyorum. Size açıklamak istediğim anlamını bilmediğiniz bu kavramın ne olduğu ve neler içerdiği;

  Michael Kaufman'ın özellikle genç erkeklere yönelik olarak yazdığı İngilizce , Tolga Korkut 'un Türkçeleştirdiği bir metin paylaşacağım şimdi sizinle,  

"Belki" evet demek değildir.

"Sanırım" evet demek değildir.

"Bakalım" evet demek değildir.

Ve " Hayır" asla ve asla evet demek değildir.Bir flört tecavüzü edimi işlemek istemediğiniz sürece, rıza almak için "evet"i duymanız gerekir ve aynen, sizin tarafınızdan da "evet" denilmesi gerekir.

Örnek: "Hey, giysilerimizi fırlatıp atıp sevişelim ister misin?" "Evet, süper olur." Bu, rızadır.

  Aşırı hız yaptığınızda polis sizi kenara çekerse, "Memur bey, burada hız sınırı olduğunu bilmiyordum" demek, işinize yaramaz. Cinsellikte de aynı şey vardır, ister birini öpmek olsun, ister dokunmak okşamak, isterse sonuna kadar gitmek. Diğer kişinin sınırlarını öğrenmek sizin sorumluluğunuzdur, sizin sınırlarınızı öğrenmek de onun sorumluluğu. Sizin yaptıklarınızı onun da yapmak istediğine "inanmak"la olmaz, emin olmak zorundasınız. Ve unutmayın, "Hayır" demek kadının sorumluluğu değildir; "Evet" dediğini bilmek sizin sorumluluğunuzdur ve bunun tersi de geçerlidir. Bazıları "İyi de, insan nasıl emin olacak?" diye sorabilir. Arkadaşım Harry, buna şöyle yanıt veriyor: "Kardeşim, nasıl olur da bilmek istemezsin? Bir sabah uyanıp da acaba ben bir flört tecavüzcüsü müyüm, diye merak ettiğini bir düşünsene." Ya da, başka bir yolla söylersek, nasıl olur da iyi bir cinsellik yaşamak istemezsiniz?  ....

***

Ya da sırf partnerinizin yüzü asılmasın diye cinsellik yaşamayı kabul etmek de bir flört tecavüzü...

***

Burada esas olan şey şu, başında da bahsettiğim gibi  "susma eylemi" . Psikolojik baskı ve direnmeye karşı güçsüzlük.

Neden mi buradayım, bence bunun cevabını "zamanla" siz bulun...

/Ketra

Flört TecavüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin