Asel'in ağzından;
Eve vardığımızda Arya ve Utkan donmuş olacaklarki dişlerinin birbirine çarpma sesi kulaklarımıza kadar geliyordu. Kendilerine çeki düzen verip hayata döndüklerinde Arya o güzel elleriyle bize tavuk kızarttı. Ve Utkanda üstün yeteneklerini (!) konuşturup bize 'makarna' yaptı...
Bu gerzekler yağmur çamur dinlemeden bize hizmet ediyorlar. Ah canlarım nede çok severler bizi. Mutlaka iki kap yemek olmalı yoksa bizim hayvan gibi aç karnımız nasıl doyar?
Mutfak tam bir savaş yeri gibi gözükse de temizlik Alçin ve Arya'nın ellerinden öpecekti. Tüm bu işlerin arasında ben ve Alçin ne yapıyorduk acaba?
''Kızım şu kız harika işte, tam Utkanlık.''
''Bu ne amk çok benziyor''
''Kime?''
''Götümeee.''
''Aaah çarpıcam şimdi bir şeyi de beğen be.''
Ordan Arya karga sesiyle ;
''Alçin çarpmadan önce ben beğencem şimdi sizi'' derken yumruğunu gösterdi.
Ben ;
''Cümle kurmayı mı unuttun beybisi, o nasıl cümle.'' dediğimde Arya çok meşhur özürlü moduna geçiverdi.
''Cimli krmiyi mi ınıttın bıybisi, o nısıl cımli''
''Ahahahahhaha''
''Tamam canım uzatma, yemeğe hadi.''
''tmm cınım ızıtma, yimiğı hıdı''
Tartışmamız niyahet sona ermişti. Ben bir kurt yemek ise bir ceylan idi. Aklımdaki bu saçma düşünceye bir son vermek için elime çatalı aldığım gibi yardırdım.
Utkan ‘’Nasıl len makarna, beğendiniz mi’’
Ben ‘’Ay layk iş layk iş’’
Arya ‘’ At bokuna batırılmış kuş boku gibi’’
Utkan ; ‘’It bıkını bıtırılmış ıvıvıvıvııv- terbiyesiz.’’
Alçin ‘’Püüü hatsizz’’
Utkan ‘’Sen ne şeyle benim şeyime şey edersin. Ben senin şeyine şey ediyor muyum?’’
Ben konuyu değiştirmek için araya girdim.
‘’Utkancım, sana şey bulduk’’
‘’Ney buldunuz?’’
Alçin ‘’ Şey işte’’
‘’???????????????’’
Arya ‘’Asel’in götüne çok benzeyen bir kız bulmuşlar. İlgilenir misin?’’
Tam Utkan karı gibi laf yetiştirecekken kapı zili çaldı. Birbirimize ‘’Buda kim şimdi’’ bakışı atar atmaz kapıya doğru ilerledim. Alacaklı gibi çalan kapıyı açtığımda aman Tanrım didim. Alçin’i gerçekten heyecanlandıracak biri duruyordu karşımda.
‘’Alp! Hangi hortum attı seni buraya böylee’’
Utkan ‘’Vaaaa karşiiim, kimler gelmişş, hangi tsunami attı sizi buraya’’
Alp ‘’ Olum ne saçmalıyonuz, durun bir geçeyim’’ derken birbirlerine sarıldılar. Yanında ise Bora vardı. Ah evi yakışıklılar bastı.
Alp ve Bora Utkan’ın birinci dereceden arkadaşlarıydı. Alp ise Alçin’in lise aşkıydı. İkiside çok cana yakın ve kafa çocuklardı.
İçeri girdiklerinde Alçin, kedinin ciğere baktığı gibi bakarken Alp;
‘’Neden yiyecek gibi bakıyorsun Alçin, yok mu bir selam? Yoksa gerçekten yiyecek misin?’’ derken Bora ile kahkahayı patlattık.
Alçin gülümseyerek Alp’in yanına geçiveğiğken bana ‘piçsin Asel’ bakışı attı..
Alçin’in ağzından;
Asel her ne kadar benim hala Alp’ten hoşnaştığımı düşünsede yanılıyordu. Aksine Alp’i sadece arkadaş olarak görüyordum artıkın. O geçmişte kaldı bikerem.
~~~~
Sohbetin koyulaştığı sıralarda Asel ‘’Eeee kimler törkiş kaffi içer’’ der demez hep birlikte onayladığımızda Bora;
‘’Sen yapacaksan içeriz tabik-‘’ dedikten sonra Arya’nın kedisi Ony Bora’nın üzerine çemkirdi.
‘’Miyaaaavvvuuuvvkiğğ’’ Bora yerinden 10 metre havaya fırlayıp Asel’in yanına doğru gitti.
‘’En iyisi bende seninle geleyim’’ dediğinde bizi gülme tuttu. Mutfaktan gittikten 2 dakika sonra Utkan’ı çağıran Bora’nın sesi geldi. Bora neden Utkan’ı çağırdı ki şimdi? Bak olacak şey mi?
Arya sende mi lan nereye gidiyorsun
“Arya nereye ?”
“Ony’e bakacaktım neden benden bir şey mi istiyorsun?’’
“Yoo, bizimkilere bir bakayım’’ derken kaygımı azalltmaya çalışıyordum. Ama tam kalkacakken Alp kavradığı bileğimden beni koltuğa çekti. Geçmişte kalan hislerim tekrar yeşeriverdi sanki. Eskisi gibi gözlerime derinden bakıyordu ama hala bana çok uzaktı. İçimdeki öküzü uyandırmak isterdim fakat bakışları bunu yapmama engel oluyordu. Neden yine böyle bakıyordu?
‘’Alçin neden bu kadar soğuksun’’ Demek soğuk davranmayı başarabilmişim. En son geçen hafta yakın olduğumuzu kabul ediyorum. Ama şimdi konuşmaktansa susmayı tercih etmiştim. Çünkü bu Alp. Ciddi durumlarda susmaz ve aklından geçeni söylerdi. Soğuk davranmayı ise yanlış anlaşılma ortadan kalksın diye yapmayı istemiştim.
‘’Böyle susacak mısın?’’
‘’Sana soğuk davranmıyordum’’
‘’Bunu hissettirmeni istiyorum’’
-Nasıl yani- bakışı atarken dudaklarımdaki o ıslak yumuşaklık..
