Bucky'i elinden alınmalı 2 gün geçmişti biraz kafan ondaydı ne yapacaktin o salak adamla shild askerleri onu götürülen kapıdan çıkarken son sözleri hala kafandaydi.
Bu sözler beyninde yankılanıyordu öyle bos boş duvara bakarken odanın kapısı açıldı içeriye canından çok sevdiğin kardeşin gibi gördüğün Peter girdi.
"Afedersin ama sana kapı calmayi ogretmediler mi?"
Dedin havalı bir biçimde.
"Ah şey ben üzgünüm çıkıp tıklatiyimi?"
"Off peter gel hadi"
Gülümseyerek yanına gelip oturdu.
"Unuttunmu Anaïs yarın coğrafyadan yazılı var beraber calisacaktik?"
Anaïs sana böyle sesleniyordu Fransa/Paris ülkesini sevdiği için anlamı ise 'Tatlı' idi bunu demesinden hoslaniyordun.
"Farketmez Spidey hadi başlayalım..."
Deyip biraz büyük olan masana oturdunuz yaklaşık 18 dk sonra iliğini veremiyordun Peter halini anlamıs gibi sana dondu.
"Anaïs iyi misin yaklaşık 15 dk dır odaklanmiyorsun?"
"Off..."
"Sorun ne?"
"Bucky Barnes"
"Neden ki onu içeriye tıkmadilarmi?"
Evet tıkmislardi kuleye ait bir kaç suçluya ait zindanda kalıyordu.
"Evet ama...bilmiyorum Peter kafam çok karışık."
"Ah benim anaïs'im kendini üzme"
Deyip sana gelip sarıldı sende ona sarildin.Saçını okşadı o sırada içeriye baban girdi.
"Hey tatlı- aman tanrım örümcek çocuk kizimdan uzak dur!"
Dedi gülmemek için kendini zor tuttun.
"Baba ne oluyor Peter ile neredeyse kardeş gibiyim hayırdır yani?"
"Bebeğim ne bileyim öyle sarilinca ve ayrıca o başını benim gogsumden başka bir göğüse kiyamazsin gel buraya!"
Deyip seni Peter'in göğsünden aldı ve kendi sarıldı sende sarildin tabi.
"Ah bay Stark bazen çok degisiyorsunuz..."
"Sen sus bakalım ayrıca kostumu yarın getir yenilemem gereken bir kaç şey var."
"Peki Bay Stark o zaman ben artık gidiyim"
Kapıdan çıkarken.
"Görüşürüz anaïs seni seviyorum!"
"Bende seni Pet-"
Babam elinle ağzına baskı yaptı.
"Tamam bu kadar yeterli"
Daha sonra baban bir şeyler yapmayı teklif etti ama yorugun olduğunu söyleyip güzelce geri cevirdin yatağında oturup telefon oynarken sıkılıp kalktın odandan ciktin nedenini bilmediğin halde suçluların kaldığı odalara yoneldin gardiyan senin için uygunsuz olduğunu söyledi ama sen bir straktin tabikide girdin yürürken adamlar mal gibi bağırıyorlardı hic onlara bakmadım bile en sonunda dur dun sağa dondun arkası dönük bir şekilde oturuyordu ışıktan bir gölge gordugunde arkasını dondu sana baktı refleks olarak kafasını geri cevirrdi bir dk sen mi gelmistin? Hemen ayaklandı senin karşın geçti arada parmaklıklar vardı.
"S/a Ben özür dilerim ben onları yaptığımda kim olduğumu bilmiyordum anloyrmusun yoksa neden olduriyim lütfen beni affet özür dilerim..."
Onu affetmek istemiyordun ama bir yandan bakınca bir kaç gün içerisinde çökmüş olduğunu gördün ama ne yapacaktın onu hemen affedecekmiydin? Tabikide hayır ama ona olanları duymustun müzede okumuştum ona üzüldüm birden ama olmuyordu be sana çok koymuştu.
"Bilmiyorum anlıyor musun bilmiyorum onları çok özledim onlarla hir şey yapmayı çok özledim ama sen onları benden aldın..."
Deyip ağlamaya basladin yere dizlerinin üzerinde yere çökmüstun ellerini yuzune koydun Bucky'de seninle çöktü biraz yakın olduğun için parmakliklarda olsa elini sana uzattı dokundu geri cekildin hemen.
"Dokunma bana."
Biraz dur dun dusundun.
"Tamam seni burdan cikarticam yeter ki gözümün önünden git!"
Şimdi buna Bucky sevinsemi uzulsemi bilemedi onu affetmeyen nedense çıkmak istemiyordu.
"Peki beni affetinmi?"
"Hayır."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buck'nin yüzü düştü.
"Sadece burdan çıkıp gideceksin ve bir daha seni gormeyeceğim."
Eğer Bucky Barnes burdan çıkarsa ve sen onu daha affetmediysen bu çözümü vardı peşini birakmicakti. ~ ~ ~ ~ ~ Hello my friends bölüm nasıldı devam etsin mi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
