Kaotik Kılıç Tanrısı

Azizlik Testi

Her ne kadar Jian Chen, yaşlı adamın naif görüntüsünün altında yatan gerçek gücünü keşfetmiş olsa da, hareketsiz kalmayı sürdürdü ve bir şey yapmadı. Sessizce yaşlı adamın yanından geçti ve sol koridordan aşağı doğru ilerledi.

Koridorun sonundaki geniş odaya giren Jian Chen'in gözleri parlamaya başladı. Odanın aydınlatması son derece iyiydi; öyle ki, gündüz ışığı ile kıyaslanabilirdi. Kütüphanenin duvarları, binlerce kitap içeren sayısız, temiz ve düzenli kitap raflarıyla süslüydü.

Jian Chen tavana bakmak için başını yavaşça kaldırdı. Işığın bu kadar parlak olmasının sebebinin tavanla alakalı olduğunu biliyordu. Tavanın hangi malzemeden yapıldığına dair hiçbir fikri yoktu ama garip bir şekilde güçlü bir parıltı yayıyordu. Işık biraz yoğun olmasına rağmen, gözleri tahriş edecek bir seviyede değildi.

Tavan tüm aydınlığını aşağı püskürse de, buna kafa yorarak vakit harcamak istemiyordu. Bir kitap rafına doğru yürüdü ve nihayet bir kitap çekti, kitabın içini karıştırdı.

Kitap diğerleri kadar kalın olmamasına rağmen, içinde pek çok açıklama vardı. Kitabı tamamen okumak Jian Chen'in üç saatini almıştı. Bu şekilde, garip dünyayla ilgili bazı fikirler edinmişti.

Bu kıta, Tian Yuan kıtası olarak biliniyordu ve oldukça büyüktü. Çeşitli büyüklükte, belki de hatta her boyutta çok sayıda şehre sahipti. En büyük şehirler başkentler oluyordu ve her biri kilometrelerce büyüklükteydi. Bu başkentlerin her biri bir idareci tarafından yönetiliyordu. Her idarecinin, birkaç milyon arasında değişen sayıda askeri oluyordu.

Ancak, tüm Tian Yuan kıtasında sadece yedi başkent vardı, yedi şehirden üçü bir güçlü imparatorluk tarafından kontrol edilmekteydi. Diğer başkentler Karl İmparatorluğu ve Felicity İmparatorluğu altındaydı. İlk üç başkenti idare eden "Kutsal İmparatorluk" idi.

Başkentlerin altında krallık şehirleri vardı, ancak krallık şehirleri büyük başkentlere göre çok küçüktü. Pratikte, her krallık en az bir krallık şehrine sahipti ve her krallık şehrinde bir milyon koruyucu asker bulunurdu. Krallık şehirlerinin altında ise 800.000 koruyucu asker bulunan birinci sınıf şehirler vardı. İkinci sınıf şehirlerin her birinde 400.000 koruyucu asker dururdu. İkinci sınıf şehirlerin altında, her birinin kendini koruyacağı koruyucu askerlere sahip şehirler mevcuttu, ancak asker sayısı 50.000'i geçmeyen köyler de vardı. Onların güçleri ve sayıları bile büyük ölçüde değişiklik göstermekteydi.

Tian Yuan Kıtası'nda "Azizlik Gücü" denilen bir unsuru uygulayan insanlar vardı. Azizlik güçleri 10. seviyeye ulaştığında, uzmanların beyanı doğrultusunda azizlik gücü bir azizlik silahına dönüştürülebiliyordu. 1.000'den fazla şekli ve profesyonellik abidesi olan bir silah...

"Azizlik Gücü"nden oluşan azizlik silahının bir sonucu olarak, silah ve sahibi arasında özel bir bağ oluşuyordu. Olağanüstü yeteneklere sahip insanlar, sıradışı özelliklerle dolu bir azizlik silahı elde ederdi. Bu özellikler dünya, rüzgar, su, ateş, ışık ve karanlık olarak bilinirdi. Bu unsurlar arasında ışık ve karanlık nadiren görülse de, gerçekten güçlü birer özellikti.

Işık elementi iyileştirme açısından son derece güçlüydü ve azizlik silahı'nın ışığını alanlar, Tian Yuan Kıtası'nda Ölümsüz unvanı kazanırdı. Bu unvan, savaş alanındayken alınan herhangi bir hasarı kolayca düzeltmek için verilirdi. Savaş alanında yapılan saldırılara rağmen hayatta kalırsa, yenilmesi neredeyse imkansız olurdu.

Karanlık elemente sahip olanlar daha yıkıcı bir tabiata sahipti. Bu sadece problem çıkaran bir özellik değildi, aynı zamanda kişiden birtakım karanlık özellikler de talep edilirdi. Gece unvanı kazananların geceyi kontrol edebilmeleri sayesinde dolaşmaları daha rahat oluyordu.