Kaotik Kılıç Tanrısı

Yeni Öğrencilerin Kapışması

Jian Chen'in kalp ritmi, "Abi, 3. sınıf canavar çekirdekleri kıymetli değil mi?" sorusundan sonra hızlandı. Jian Chen, canavar çekirdeklerini biliyor olsa da, fiyatları konusunda hala cahildi.

"Tabii ki. 3. sınıf canavar çekirdekleri 100 ametist sikkesinden fazla eder. Ben bu akademiye dört sene önce geldim fakat hiç 3. sınıf canavar çekirdeği kullanma fırsatı bulamadım. Kullandığım en değerli çekirdek, 50 ametist sikkesi değerindeki 2. sınıf çekirdekti." Changyang Hu'nun yüzü bunu söyledikten sonra asıldı.

Jian Chen bunun üzeine biraz düşündü. Dövüş sanatları yarışmasına katılıp 3. sınıf canavar çekirdeği kazanmak için elinden gelenin en iyisini yapmaya karar verdi. Daha önce hiç 3. sınıf canavar çekirdeği kullanmasa da, elde edeceği enerjinin gücüne güç katacağından emindi. Bu çekirdeği aldıktan sonra, dünya özünden ne kadar emebileceğini kestiremiyordu, ancak bu şekilde 10. dereceden Azizlik Gücü'ne ulaşması mümkündü.

Gökyüzü giderek kararırken Changyang Hu, Jian Chen'i yemekhaneye götürdü. Akşam yemeğinden sonra ayrıldılar ve kendi işlerine bakmak üzere yurtlarına döndüler.

Odasına giren Jian Chen kapıyı kapattı ve yatağına oturdu. Bir kez daha iç çekti. O sırada, kapının çaldığını duydu. Jian Chen, kapıya çıkmadan önce telaşla kapının deliğinden bakmıştı.

Kapının önünde açık yeşil elbiseli, otuz yaşlarında bir kadın vardı. Bütün şehirleri savaşa sürükleyecek kadar olmasa da güzel bir kadındı. Uzun, koyu yeşil saçları omuzlarına kadar iniyordu ve sanki havada asılı gibi duruyordu.

"Bir isteğiniz mi var?" Jian Chen kafası karışık bir halde sordu.

"Kargath Akademisi'nin yeni öğrencilerindensiniz. Yarın, Kargath Akademisi'nin her yıl düzenlenen yarışması olacak. Tüm yeni öğrencilerin katılması zorunludur. Gelmeyi unutmayın." Bakışlarından çok farklı bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Evet biliyorum. Başka bir şey var mıydı?" Diye sordu Jian Chen.

"Hayır." Bu kelimeyi söyledikten sonra, kadın oradan ayrılmak için yan tarafa döndü ve bir sonraki odaya yürüdü. Her öğrenciyi bilgilendirmekle görevlendirilmiş gibi görünüyordu.

Kapıdan uzaklaşan Jian Chen yatağına döndü ve geri oturdu. Hızlı bir şekilde, o eski düşünceli tavrı geri gelmişti.

Ertesi sabah, Jian Chen kendini geliştirme çalışmalarını tamamladı ve odasını terk etti. Tek başına yemek salonuna yöneldi. O kadar erken gelmişti ki, henüz çok az öğrenci vardı. Bu yüzden tüm salonun neredeyse boş olması ona boş masa bulması için kolaylık sağlamıştı.

Jian Chen kahvaltısını ettikten sonra spor sahasının bulunduğu merkeze doğru ilerledi. Dövüş sanatları yarışması burada, stadyumda yapılacaktı.

Yol boyunca Jian Chen, onun gibi okula bu sene başlayan öğrencilerin de stadyuma doğru yürüdüğünü gördü. Diğer eski öğrencilerin hepsi okul üniforması giymekteydi, Jian Chen bu sayede kimlerin yeni, kimlerin eski öğrenci olduğunu açıkça görebiliyordu. Bununla birlikte çok fazla üst sınıf öğrencisi bulunmuyordu, belki de bunun nedeni birinci sınıfların yarışmalarına ilgi duymamalarıydı.

Jian Chen spor alanına gelince, sahanın üstünde bulunan dokuz metre çapında beş daire ile karşılaştı. Daireleri görmek için toplanan bir sürü kişi vardı.

Jian Chen, alana birkaç metre uzaklıkta duran bir ağaca yaklaştı. Ağacın tepesine çıkmak için kendini ağacın gövdesine yasladı. Ağaç dalına binen Jian Chen, yarış başlayana kadar ağacın serinliğinde dinlendi. Oraya bu kadar erken gelmeyi düşünmemişti fakat sıcak güneşin altında durmaksızın acı çekmek de istemiyordu.