6.Bölüm

110 7 0
                                    

Onun burada ne işi olabilir ki?

Tam karşımda şu benim grup arkadaşım olan Bradley duruyordu acaba James görse ne yapardı.Kafamı tekrar tabağına dönüp yemeğe devam ettim bir ara tekrar Bradley' bakayım dedim ama oda buraya bakıyordu yediğim lokma boğazında kaldı birden ve öksürmeye başladım.Bir elimle göğsüme vururken öksürmeye devam ediyordum James ayağı kalkıp yanıma geldi sırtına vurmaya başladı bende biraz nefes almaya başladım kendime gelince tekrar Bradley'e baktım pis pis bakıyordu.James bana bir bardak su uzatınca alıp içtim.

"Nasılsın şimdi iyimisin?"

"iyiyim canım saol"

"ne oldu birden öksürmeye başladım?"hıh açıkla bakalım Kriss ne diyeceksin

"şey ben iş vardıya benim ondan geç kalırsam ıhh kazarlar mı diye düşünüyordum "

"birşey olmaz canım takma kafanı"

"tamam"deyip yemeğimizde devam ettik James,

"ben bir lavaboya gidiyorum canım "deyip masadan kalktı bende hem dışarıyı izleyip yemeğine devam ediyordum karşımdaki sandalye çekilince kafamı o tarafa çevirdim Bradley James'in yerine oturmuş bana bakıyordu.

"ne yapıyorsun!!"kafamı Bradley'e yaklaştırıp fısıldadım sanki bizi birinin duymasından kokuyormuş gibi ama zaten korkuyorum James bizi bu şekilde görürse eminim başka birşeydiüşünür zaten bradley'e sinir oldu onu Şuracıkta döveceğine yemin bile edebilirdim.

"sadece küçük yalancımızı görmek istedim"hala yalancı diyor inanmıyorum

"sen kime yalancı diyorsun burada bir yalancı va sa oda sensin şimdi defol masamdan "kafamı lavabonun olduğu tarafa çevirdim ama James daha çıkmıyordu o gelmeden hemen bradley'i göndermem gerekiyordu.

"hhadi ama doğruyu söyle James'i sadece oynatıyorsun"

"ne diyiorsun be sen fazla oldun ama herkesi kendin mi sandın sinimki şuana kadar hiç gerçek bir sevgilin olmamıştir yada hiç arkadaşın oldumu onu sormalıyım değil mi? bunlara verecek cevabın yok değilmi? şimdi hemen bu masadan kalkıp gidiyorsun ve bir daha ne bana bulaş nede sevgilime şimdi defol"çok ağır olmuştu sanırım çünkü bradley'nin gözleri dolmuştu ama bana yaptıklarının cezasını çekti.Bradley birşey demeden masadan kalktı ve gitti.Kendimi sandalyeye bıraktım ve kafamı cama çevirip gelip geçenleri izledim.Bradley'e böyle davrandığim için üzüldüm ve bütün keyfince kaçtı herhalde geçmişte yaşadığı birseyi yüzüne vurmuş olmalıyım.Gözlerimi kapatıp açtım ve yüzünü cama yaslamış bir küçük çocuk ile karşılaştım çok şirin görünüyordu ona gel işareti yaptım çocuktahemen yanıma geldi onu alıp kucağına koydum.

"ne yapıyorsun tek başına dışarıda "

"ben hep yalnışım"dedi yüzünü düşürdü ah canım benim ya konuşması bile çok tatlıydı.

"açmısın?" dedim ve kafasinı salladı.James hala gelmemişti önemli değil zaten kizmazdı değilmi küçük bir çocuk sonuçta. Garsonun çağırdım

"evet tatlım ne yemek istersin"diye sordum garsinda başımızda küçük şirinin diyeceğini bekliyordu.

"hm patates kışaytması,yumuyta,çikota ve meyve suyu"dedi garson da kafa sallayıp gitti bende bu arada küçukle konuşmaya başladım.

"adın ne bakalım senin?"

"laya"r leri söyleyemediği için ismini ilk anlamadım ama sonra adının Lara olduğunu anladım

"ne güzel ismin varmış senin benimde Kriss"dedim kafasını salladı bu sırada garsoin siparişleri kişi getirdi ve Lara yemeye başladı çok acıkmış görünüyordu.Bu sırada James geldi bve yerine oturdu.

"bu kim canım?''

"Lara sevgilim şey kızmassın umarım kimsesi yokmuş ve acıkmışti bende yemek sipariş ettim"

"hayır canım niye kızayım çok şirin"dedi bende kafamı sallayıp lara'ya baktım yemegıni bitirince kafeden çıktık.Lara ile çok iyi anlaşmıştık bir elini ben bir elini James tutuyordu ve ne yapacağımızı düşünüyorduk en sonunda Lara'yı lunapark'a götürmeye karar verdik.

                                                         **********************

Uzun bir araba yolculuğundan sonra luna park'a gelmiştik Lara'yı kucağıma alıp oyuncakların hepsini görebileceği bir yere geçip durduk James'te yanımıza gelip lara'ya sordu.

"hangisine binmek istersin Lara" lara hemen elini düşünürmüş gibi çenesine koydu böyle yapıncsa çok tatlı görünüyordu James hemen telefonunu çıkartıp bizim bir fotomuzu çekti.

"buna"diyen laranın gösterdiği yere baktık.Korku tüneli!!

"ama bebeğim orada korkarsın sen"

"hayıy koykmam sen vaysın yanımda hem James abide vay lütfenn"masum masum baktı kafamı James'e çevirip baktım biletleri almış geliyordu.

"evet hanımlar önden"dedi ve bizde Lara ile önden gitmeye başladık.James gelip oturacağımız yerin kapısını açtı en dibe ben ortamıza Lara ve başa James oturdu oyuncak başlayınca ilerlemeye başladik.Lara bir benim elini bir James'in elini tutuyordu dışarıdan gören bizi bir aile sanabilirdi ama değiliz tabiki neyse araba ilerledi ve başımızın üstünde bir kafatası belirdi Lara ve ben çığlık atmaya başladık.James bizim bu halimize gülüyordu kafatasını geçince kafasına şaplağı yapıştırdım Lara da bacağına cimcik attı James Lara'nın cimciğinden sonra bacağını ovdu.Araba ilerledi ve bir yokuştan aşağı inmeye başladı ve yeşil bir bataklığın üstünden geçtik bataklağın içinden birden eller ve kesik başlar çıkınca Karaya sarıldım Lara da James'e sarıldı arabanın kenarından bir el bana değince çığlığı bastım James hemen elini uzatıp ağzımı kapadı.Araba bataklıktan çıkınca biraz sakinleştim derken önüme kanlı bir bıçak ve bir zombie çıktı bu sefer direk James'e sarıldım Lara ise James'in kucağında uyuya kalmıştı.

Burslu (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin