5.Bölüm

132 9 0
                                    

Arkadaşlar yazdığım bölümler silindiği için geç paylaşmak zorunda kaldm ve kısa olmak zorunda kaldı .:(

Bir dakika önce ne kadar mutluyduk oysa şimdi çok kötüyüm.James hiç konuşmuyor sadece arabayı sürüyordu ama sinirli olduğu direksiyonu tutan ellerinin beyazlaşmasından belliydi.Araba'nın hızını sık sık arttırıyordu.

"Sende ona inanıyorsun değiş mi?"

"Kapa çeneni o şerefsize inandığım falan yok benim "

"O Zaman neden böyle yapıyorsun "

"Çünkü benim sinirlerimi bozdu kimse senin hakkında öyle şeyler söyleyemez" arabanın süratini arttırdı ne olduğunu anlayamadan koltuğa sıkıca yapıştım .James eğilip kemerimi bağladı

"Ne yapıyorsun?"

"Ölmeni kimse istemez" ben birşey diyemeden gaza yüklendi ben de koltuğun kenarlarını sıkıca tutmaya başladım.Sürekli süratini yükseltiyordu e korkmaya başladım

"James yavaşla" ama yavaşlamadı

"Yavaşla dedim!!!"

"James sana diyorum yavaşla!" ama beni dinlemedi ve hıInı arttırdı şuan bilmem kaç hızında gidiyorduk

"James kes şunu " diye bağırıp ağlamaya başladım arabalardan hep korkmuşumdur.

----Geçmiş Zaman-----

~ 6 yaşında ~

Parkta oturup çocuklarının mutlu olmasını isteyen aileleri izlemeye başladım ne kadr da mutlular. Acaba ailesi ona ne diyordu da bu kadar mutlu olmayı başarabiliyordu benimde annem yanımda olsaydı beni böyle severmiydi?. Oturup kendimi üzmekten bıkıp banktan kalktım ve eve gitmeye karar verdim.Ara sokağa sapıp eve daha erken gitmeye karar verdim çünki babam geç kalınca ceza alacağımı söyledi.Ara sokakta biraz daha ilerledim bir köşede toplanmış hertürlü uyuşturu-esrar vs.kullanan genç abiler vardı ve buda beni korkutmuştu ben daha 6 yaşındayım karşı koyamayacağım kadar büyükler.Tam onların önünden geçiceğim zaman biri benim kolumu tuttu ne yapacağımı bilmiyodum.

"sende istermisin ufaklık" ne istermiyim aman tanrım yoksa kullandıkları şeyimi diyordu

"hayır istemem"dedim ve önüme dönüp yürümeye başladım ama yine tuttu

"al hadi al "deyip beni yanlarına götürmeye çalıştı karşı çıkmaya çalıştım çığlık attım ama bir türlü bırakmadı en sonunda elini ısırdım o anki şaşınıktan kolumu bırakmıştı bende var gücümle koşmaya başladım.Arkamı döndüğümde kimse yoktu iyiki takip etmiyodular önüme döndüğümde gözlerimi alan beyaz bir ışık vardı ne olduunu anlayamadan ani bir acı bedenime saplandı.

-----------Şimdiki Zaman-----------

Eskiler aklıma gelince ağlamam dahada hızlandı.Arabanın ani bir fren yapması ile kendime geldim James arabadan çıkıp benim olduğum tarafa geldi ve beni arabadan çıkarttı.James'e sarılıp ağlamaya devam ettim James beni kucapına alıp yere oturdu kafamı omzundan kaldırıp nereye geldiğimize baktım bütün şehrin altımızda oldupğu bir tepedeydik.

"neden bu kadar hız yaptın ?" diye sordum

"çünkü sinirliydim o herifin sana öyle söylemesine kızdım ama en önemlisi ne biliyormusun senin kendini küçük görmene kızdım " haklıydı

"haklısın üzgünüm " dedim konuyu kapatmak adına.

Uzun bir süre konuşmadan şehri iZlemeye başladık benim başım James'in omuzundaydı ve beni belimden sıkıca tutuyordu sanki gitmemden korkarmış gibi.

"Hadi gel seni çok güzel bir yere götüreyim"düşüncelerimi bölen James'in neşeli sesi oldu

"Nereye görüreceksin beni?"

"Orasıda aüpriz olsun hadi"seyip ayağı kalktı benimde kalkmam için elini uzattı.Elini tutup ayağı kalktım arabaya gidip oturduk hava çok güzeldi bu yüzden James arabanın üstünü açmıştı.(araba üstü açlılıp kapanan spor bir araba ve siyah)Araba hareket edince kendimi uçuyormuş gibi hissettim rüzgarın saçlarıma vurması ve çiçeklerin kokusu burnuma geliyordu.James radyoyu açıp sesini yükseltti bende ayağı kalkıp şarkıya eşlik etmeye başladım en sonunda James beni çekiştirip yerime oturttu.James'le birbirimize bakıp gülümsedik James arabayı durdurunca geldiğimizi anladım arabadan inip yanına gittim ve beklemeye başladım çok heyecanlıydım.Etrafa bakınca deniz'in üzerinde çift katlı ev gibi bir yer olduğunu gördüm James elimi tutup beni içeri soktu ve şok oldum burası bir resturant mış meğersem.Yanımıza gelen garson bizi yerimize gmtürdü ama testurant'ın içinde değildi deniz'in içinde bir masaydı James bana ayakkabılarını çıkart dedi bende çıkarttım o da çıkarınca denize girip masamıza oturduk bizim errafımızda da masalar vardı James garsonu çağırıp birşeyler sipariş verdi bende etrafı inceliyordum.

"Beğendin mi?"

"Beğnmek ne kelime bayıldım"

"İstediğin zaman geliriz"

"Çok sevinirim"dedim ve aklıma benim mağaram geldi bende orayı James'e gösterebilirdim

"Bende seni bir gün biryere götürmek istiyorum"dedim yüzü merak duygusu doldu

"Meraklandım şimdi"dedi bu arada garson gelmişti yenekler harika gözüküyordu

"Merak etme "dedim ve yemeğe başladık.Yemekler çok güzeldi bir an kafamı kaldırıp etrafa baktım bakmaz olaydım.

ONUN BURADA NE İŞİ VARDI!!!

Burslu (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin