8.Bölüm

137 7 2
                                    

"B-bilmiyorum yani tuhaf olmaz mı sonuçta ne biliyim yeni tanıştık ve senin bana güvenmen hem okulda dedikodumuz çıkar başına dert ol---"cümlemin devamını James'in dudakları bölmüştü.

Şuan hiç yaşamadığım duyguları hissediyordum. Daha önce hiç sevgilim olmamıştı gerçi şuan sevgilimiyiz onuda bilmiyorum.Aklımda ne var ne yoksa heşey yok olmuştu ben daha ne olduğunu anlamadan James kendini geri çekmişti.Gözyaşlarım bunu beklermişgibi gözlerimden akıp gitti ben James'in yüzüne bakamezken bana dediği cümle ile kalbim parçalanmıştı.

"Kriss yaptığımı unut hatta sen bugünü unut olur mu? Özür dilerim seni eve bırakayım."

"Ta-tamam." kapıya doğru ilerlemiştik ve kendimi tutamadım "James bana böyle davranma lütfen"

"Nasıl davranıyorum Kriss"

"Şuan yaptığın gibi. Ne yaptığımı bilmiyorum bile ve sen durduk yere kızıyorsun bana"

"Sana kızdığım falan yok hadi gidelim"

"Tamam sen nasıl düşünürsen düşün "

Evdençıkıp arabaya binmiştik yol boyunca ikimizin ağzından bir tek kelime bileçıkmamıştı.Ne James konuştu ne de ben sordum.Evin önüne gelince arabayı durdu yüzüne baktım amabanahiç bakmıyordukarşıya bakıyordubende birşey demeden arabadan indim.İner inmezde gaza bastı ve gitti HERKES gibi.

Eve girip etrafı inceledim kimse yoktu evde demekki bu akşam ev bana kaldı.Yukarı çıkıp üzerime ijamalarımı giydimve kendimi direk yatağa atıım.James ve ben benimiçin hayal olmayacak şelein gerçek olması harikaydı.Biraz cesu olabilseydim kendime güvenim olsaydı bu duruma düşmezdim.

~Sabah~

Sabah kalkınca üzerimde bir ağırlık vardı hiçbir yere gitmek istemiyordum sadece uyumak ve uyanmamalı istiyordum. Istemeye istemeye yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Odama geri gelip üzerime güzel olan kıyafetlerimden geçirdim ve saçımı balık sırtı ördüm ve omzuma attım .Evden çıkıp okuladoğru gitmeye başladım bugün James ile konuşacaktım.Okula gelince James'e baktım David ile konuşuyordu yanlarına gidip konuştum.

"Selam"

"Merhaba"(David)

"Hadi görüşürüz"(James) arkasına bakmadan gitti ben geldim diye gitti.

"Nasılsın Kriss"

"iyiim sen nasılsın david"

"iyiyim "

"tamam örüşürz "dedim be oradan ayrıldım. James'i gördüğmden sonra heryerde onu aradım ama bulamadım bende okuldan çıkıp Ian'ın yanına kafeye gittim.

"Selam Ian"

"Selam bücür"

"Ne zamandır gelemiyorum kızma bana olurmu biliyorsun diğer yerede gitmem gerekiyor"

"Biliyorum canım sen üzülme işine bak burada yerin hep var"

"çok saol Ian" dedim ve işime koyuldum. Kafede çok olmasa bile müşteri vardı ne isterlerse getirip götürüyordum.Hesaplarını alıyor gülümsüyor ve gönderiyordum. Tam 4 saattir bu kafedeydim.

"Ian ben çıkıyorum görüşürüz" deyip kafeden çıktım ve diğerşarkı söylediğim kafeye doğru ilerledim.Aralarında 3 sokak vardı ve buda benim işime geliyordu. Kafeye girip çalışan odasına girdim gruptan çocuklar birbiri ilekonuşuyorlardı çantaı koyup bende yanlarına oturdum.Bradley'e hiç bakmıyordum. Tristan ile konuşmaya başladım.

"Siz nasıl taıştınız?"

"Biz çocukluktan beri akadaşız"

"Ne güzel "deyipönümedöndüm konuşasım yoktu fazla sıra bize gelince sahneye çıktık. Çocuklar hazırlıkları bitirince çalmayabaşladılar.

You got me sippin on something

Bir şeyler yudumlarken yakaladın

I can’t compare to nothing

Hiçbir şeyi karşılaştıramıyorum

I bet for known I’m hoping

Bahse girerim bilinen olduğunu umuyorum

That after this fever I’ll survive

Bu ateşten sonra da hayatta kalacağım

I know I’m acting a bit crazy

Biliyorum çılgın gibi davranıyorum

Strong out, a little bit hazy

Şiddetli, birazda belirsiz

Hand over heart, I’m praying

Ellerim kalbin üzerinde, dua ediyorum

That I’m gonna make it out alive

Oradan canlı olarak çıkacağım

The bed’s getting cold and you’re not here

Yataklar soğuyor ve sen burada değilsin

The future that we hold is so unclear

Bizim geleceğimiz belirsiz

But I’m not alive until you call

Ama seni çağırana kadar hayatta değilim

And I’ll bet the odds against it all

Ve her şeye rağmen bahse girerim

Save your advice ’cause I won’t hear

Tavsiyelerini sakla çünkü ben duymuyorum

You might me right but I don’t care

Doğru olabilir ama umrumda değil

There’s a million reasons why I should give you up

Senden vazgeçmem için milyonlarca neden var

But the heart wants what it wants

Ama kalp istediğini ister

You got me scattered in pieces

Beni parça bir halde yakaladın

Shining like stars and screaming

Yıldızlar gibi parlak ve bağıran

Lightining me up like Venus

Venus gibi aydınlat beni

But then you disappear and make me wait

Ama sonra kayboluyor ve beni bekletiyor

Şarkıyı söylerken ağlamıştım aynıselenanın ağladığı gibi. Herkes alkışlıyordu bir kişi dışında

James!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 21, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Burslu (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin