12.BÖLÜM

62 5 27
                                    

"Sancak - Gözümden Düştüğün An feat. Taladro & Canfeza"

***
AYLA

"Sakar kız,noldu dilini mi yuttun.
Konuşsna" dediğinde ne diyeceğimi bilmeden ona öylece baka kaldım iç çekti.

"Bak kızım şimdi seninlen uğraşamam, konuşacaksan konuş, konuşmicaksan git başımdan" dediğinde inat olarak gitmemeyi kabullendim.

"Hayır gitmiyorum." Dediğimde göz devirdi.

"Manyakmısın?"

"İnat değilmi arkadaş, gitmiyorum" dediğimde arkasına dönüp yürümeye başladı.

"Ya tamam beklesene, sadece gücünün ne olduğunu sormak için gelmiştim" kendi dediğime bile inanmazken, Mete gibi birisinin inanacağınıda sanmam. Dediğimde Mete olduğu yerde hızlıca döndü. Bende o sırada yürüdüğüm için askalsın çarpışıyorduk. Birbirimize çok yakınken.

"Çatık ya. Milet deliye hasret biz akılıya" diğince istemsizce sırıtım.
"Ne sırıtıyorsun, hayır yani bu soruyu yarın da sorabilirdin" dedi. Arkasına dönüp tekrar yürümeye koyuldu. Bende onun arkasından yürüdüm. O arkasını dönüp yürürken

"Çok merak ediyorsan söylim, Su'yum"dedi. Hızlı adımlarla yürüdü bende arkasından, git desede gitmedim. Ben halen arkasından yürürken okulun en son yerine geldik. "Okulun sonunda bir sonu varmış." Dedi iç ses.Demirlikler vardı. Demir kapı, sarmaşıklarla örtülmüş, paslanmıştı. Sanırım buraya yıllardır insan eli değmemişti. Ben Mete'nin bir hareket yapmasını beklerken Mete sağ ayağını basa bileceği yere koydu ve uzun büyük olan demir kapıya tırmanıp atladı. Okuldan çıkmıştı artık.

Ben ona şaşkın bir şekilde ağzım açık izliyordum.
"Ha siktir ben buraya nasıl tırmanıcam" dedim kendi kendime. Tamam hadi yaparsın. Diyip kendimi teselli etmeye çalıştım. Ayağımı hiç bilmediğim bir yere koydum. Mete sanırım yürüyordu beni beklemeden gerçi neden beklesin ki. Sonra tekrar başka bir yere bastım. Sonunda tepeye ulaşmıştım. Burası çok yüksekti aşağıya doğru baktığımda sanki düşecek gabi oldum.

"Ha siktir, çok yüksek" geri dönmek için çok mu geç diyip arkama baktığımda aşağı,evet çok olduğunu farkketim. Sağ ayağımı demirliklerin diğer tarafına attım, sonrada sol. Haydi bismillah. Lan bir cisme basmadım.

"Aaaaa.....!" Diye Ciyakladım.
Aşağı doğru sert bir şekilde düştüm. Ayaklarım demir kapıya doğru dikilmişti,gövdem ise yerdeydi. Soğuk kaldırımı yüzüme iyice yedirmiştim. Mete halen yürürken, arkasına dönmeyi tenezzül etmemişti.

"Saol ya, beni sorduğun için iyim bir şeyim yok" dedim. Yerde halen uzanırken.Mete'nin gine dikkatini çekemezken. Olduğum yerde doğruldum elimle çenemi okşadım. Gerçekten çok sert düşmüştüm, hayır aklım yokmuydu direk atladım, hiç bir şeyede basmadım, cidden malım. Kendi kendimi söverken, Mete gözden gittikçe kayboluyordu. Hemen ayağa kalkıp koştum.

"Mete, Mete bekle!" Diye bağırsam da kulak asmadı. Koşmaya başlayınca dirseklerimin ağrıdığını farkketim.
Mete'ye yaklaştığımda,

"Sen halen burdamısın" dedi yürürken.

"Tabiki de burdayım hemen pes edeceğimi mi sandın"dedim gurulu bir şekilde. Iç çekti.
Şehir gibi biyerdeyidik çünkü her yerde binalar vardı. Yol boyunca konuşmamıştık. Bir binan önünde durduk, neden buraya geldiğimi anlamazken, Mete bana döndü,

"Bak sana üç tane kuralımı söylüyorum" dediğinde kulaklarımı açıp dinledim

" Bir; benim yanımdayken gevezelik yapmak yok ve burnunu biyerlere sokmicaksın,
iki; Asla ama asla soru sormicaksın, yapacağım şeylere.
Üç; şuan gireceğimiz partide hiç bir şey yapmicaksın ve köşede bir yerde sesizce uslu bir kız olup oturacaksın" dedi.
Bu beni ne sanıyordu sahiplenmiş bir köpek mi? Ben neden istediklerini yapıyorum ki. Tamam demekten başka şansım kalmamıştı çünkü gece, gece tek başıma nasıl giderim.

GİZEMLİ OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin