BUDALA BÜYÜCÜLER

Sen bunun da üstesinden gelirsin!

Arkadaslar geçen bölümde yazmayı unuttum bu hikaye tamamen Waverly Büyücüleri'nden esinlenerek oluşmuş bi hikaye. Her neyse. Iyi okumalar!

-Amca?

-Ya, amca tabi. Amcanız kapıda ıki saat beklerken yeğenleri ne yapıyordu acaba!? diye resmen böğürdü amcam.Görünüşe bakılırsa fena sinirlenmiş. Ama ilacı bende var ki! Hem içimde hem dışımda piç smile:on modunda Nick'in telefonunu babamdan aldım ve fotoğrafı amcama gösterdim. Amcam ıki hayt bi huytladı ama sonra bastı kahkahayı.

-Puhahaha! Bunu k kim, Hahaha çekti? Amcama en tatlı gülümsememi yolladım.

-Ben yaptım amca.

-CİDDİ MİSİN?? Bunu kardeşine bile yaptığına göre ileride gerçekten müthiş bir büyücü olacaksın.Zaten bunun için gelmiştim deyince üç kardeş aynı anda

-Ha? dedik. Ne uyumluyuz ama değil mi?

Amcam başını kaşıdı.

-Yani bu şimdi biraz ağır gelebilir ama bence çocukları artık ben eğitmeliyim. dedi babama bakarak.Zac babama yaklaştı.

-Baba amcam neyden bahsediyor? Babamsa bizim dışımızda her yere bakıyordu.Ensesini kasiyarak yavaşça çömelip koltuğa oturdu. Sonra bana baktı ve konuşmaya başladı.

-Çocuklar biliyorsunuz ki anneniz bir büyücü değildi. Ve bende onunla evlenince çoğu önemli gücüm elimden alındı.Bense o kadar gücün boşa gitmesini istemediğinden güçlerimi amcanıza devrettim.

Ve amcanız da teşekkür olarak annenize uzun yaşam büyüsü yaptı.Ve aramızda anlaştık. Siz yeterince büyüdüğünüz zaman amcanızın yanına gidecektiniz çünkü o gerçekten çok büyü biliyor. Sizin büyücüler arasında  itibarınızın yükselmesinde benden daha fazla yardımcı olacak. Bu herkes için en iyisi çocuklar. Şimdi gidip eşyalarınızı toplayın.

Ben halen ağzım açık babama bakıyordum.Ne dedigini yavaş yavaş algilamaya basladım .Bu şehirden ayrılmak mı? diye düşündüm. Yavaşça gözlerim dolmaya başladı.Zac ve Nick beni kollarımdan tutup yukarı çıkardılar.Aklıma arkadaşlarım geliyordu.Natalie, en yakın sırdaşım.David, o olmadığında kim koruyacaktı beni? Simon, Rosaline, Grace, Helen, Alex, Sally Betty ikizleri, Jenna,Devon, Marissa ve en önemlisi de Adam.Off ona daha açılamamıştım bile. Sözde bugün bize yemeğe geleceklerdi! Neymiş, anlaşmaymış, itibarmış, donumun lastiği köpeğimin bale pabucu! Kendi kendime söylenirken biri beni sarsmaya başladı.

-Noluyo be? diye bağırdım.

-Sabahtan beri sesleniyorum. Senin dis fırçan sarı olan mıydı mavi mi? diye çıkıştı abim.

-Pembe olan diye mırıldandım.Abim homurdanarak çıktı odamdan.Sağıma dönünce bavulumun hazırlandığını fark ettim.Odama paldır küldür biri daldı.

-Tiffany doğruyu söyle bu mu yoksa bu mu diyerek elindeki tişörtleri gosterdi.

- Hicbiri.Beyaz üstünde 'Rock Me' yazan tişörtü giy. dedim oflayarak.

-Sağol! diye bağırdı ve yanağıma sulu bir öpücük bıraktı. Kıkırdadım.Birimizin mutlu olması hoşuma gitmişti.Kendimi toparladım.Hadi Tiffany , sen bunun da üstesinden gelirsin! diye kendimi motive ettim.