Adam'la olan randevumuzu?!

52 1 1
                                    

Koşuyordum.Arkama bakmadan,düşünmeden, neyden kaçtığımı bilmeden koşuyordum.Sadece, koşuyordum. Aniden ayağıma bir şey takıldı ve yere kapaklandım. Ayağıma bakınca bunun bir tuzak olduğunu fark ettim. Hızla ayağımı saran yosunlardan kurtarmaya çalıştım. Tam çözdüm diyecekken ayağımı saran ip beni hızla ormanın içine doğru sürüklemeye başladı. Bir yandan ayağımı kurtarmaya çalışıyor, öbür yandan da ağaçlara tutunup ormanın derinliklerine gitmemeye çalışıyordum. Bir anda durdum. Yukarı baktığımda çok korkunç bir surat vardı. Resmen şeytanın vücut bulmuş haliydi. Hemen elimi cebime attım, asa'm, yoktu! Korkuyla o çocuğa baktım. Çocuk tam ruhumu emicekti ki arkamdan kapşonlu siyahlar içinde bir adam çıktı. Asa'sını çıkardı ve çocuğun ruhunu emmeye başladı. Sonra bana döndü. Bu, b-bu sarhoş çocuktu?! Bana doğru gelmeye başladı ve tam önümde durup beni incelemeye başladı. Huzursuzca kıpırdandım. Bana daha da yaklaştı. Bense ne yapacağını kestirmeye çalışıyordum. Kahretsin ki değneğim de yoktu! Bir anlığına gözleri dudaklarıma kaydı. Hızla geri çekildim. Alayla gülümsedi ve daha da yaklaştı. Aniden arkasında bir kurt belirdi ve üstüne atladı. Sarhoş çocuk da büyüle ona karşı çıkmaya çalıştı. Aslında kurt normalden çok ama çok daha büyüktü. Hayır, bu bir kurt adam'dı! Hemen geri çekildim. Tamam, büyücüler gerçekten de var ama halen kurt adamların gerçekte de varolduğu kanıtlanmış değil. Ya öyle bir şey yok ya da çok iyi saklanıyorlar. Ama önümdeki şey varolduklarının kanıtıydı. Ben yavaş yavaş oradan uzaklaşırken aynı anda durdular ve bana baktılar. İkisinin de gözündeki hayal kırıklığı okunuyordu. Aslında kurdun gözleri çok tanıdık geliyordu. Ela'ydı ama nedense bir türlü çıkaramadım. Telaşla geriye giderken sonsuz bir uçuruma yuvarlandım. Çığlık atıyor ve durmaya çalışıyordum. Aniden derinlerden bir ses geldi.

-Tiffany!!

Hemen bağırdım

-Lütfen bana yardım et!

Ağlıyordum ve tutunmaya çalışıyordum

-Merak etme, şimdi amcam gelecek.

Amcam mı?! Aniden nerden geldiğini bilmediğim bir sel beni yuttu. Ve çığlık atarak gözlerimi açtım.

-Ah, Tiffany! Bizi çok korkuttun!

diye bağırdı amcam. Yanıma baktığımda Semih'in elinde boş bir şu bardağıyla yanımda dikildigini fark ettim. Hızla kendimi banyoya attım ve kapıyı kilitledim. Şu an kimseyle konuşacak halde değildim. Onlarsa kapımı kırarcasına yumrukluyordu. Gittikçe yumruk sayısı azaldı ve ben de rahatça nefes alıp yere oturdum. Ela ve o simsiyah gözler aklımdan çıkmıyordu. İkisi de bana hayal kırıklığıyla bakıyordu. Yavaşça banyodan çıktım. Odama girdim ve kendimi ıslak çarşafımın üstüne attım. O anda telefonuma mesaj geldi. Gidip açtım.

Richard Amcam

Bizimle görüşmek istemediğini biliyorum ama yarın okulunun 2. dönemi başlıyor ve senin okul malzemelerin hazır değil. Ben de Refik Amcan'ın oğluyla gidersin diye düşünüp onu çağırdım. 15 dakikaya aşağıda olur.

Amcamın babamdan daha anlayışlı olması ne kadar garip değil mi? Bir anda aklıma eski yaşamım geldi ve gözlerim buğulandı. Hemen telefonumu açıp Natalie'yi aradım ama açmadı. Üzüntüyle başımı salladım ve diz kapakları yırtık olan kotumla beyaz bol New York tişörtümü giydim. Saçımı saldım ve beyaz çantama cüzdanımı ve telefonumu attım. Hızla aşağı indim ve beyaz converslerimi giydim. Şu an psikolojim berbat olabilir ama sonuçta Burak'la buluşacağım! Biraz özen göstereyim yani! Dışarı çıktım. Ayağımı yere vurarak Burak'ı bekliyordum ki yan taraftan sarhoş çocuğun çıktığını gördüm. O da bir anda bana baktı ve kafasını çevirdi. O sırada önümde muhteşem ötesi bir siyah araba durdu. Bir an korktum. Kesin adres soracak ama ben buraları hiç bilmiyorum ki? O anda ön taraftaki cam açıldı ve Burak gözüktü. Burak gözüktü?! Şaşkınlıkla ona baktım. Gülümsedi ve atla arabaya dercesine elini oynattı. Gülümsedim ve yanına geçtim. Kapıyı kapatırken sarhoş çocuğun gözlerini kısarak bizi izlediğini fark ettim. Omuz silkip kapıyı kapattım ve yanıma baktım. Bana gülümsedi ve

BUDALA BÜYÜCÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin