İki Ay Sonra
"Bazen konuşurken birbirimize dokunuyormuşuz gibi hissediyorum. Sanki konuşmuyoruz da sarılıyoruz." Harry gözlerini kapatmış alfasına gülümseyerek bakarken parmaklarını usulca yüzüne değdirdi.
Alfa yüzünde hissettiği parmaklarla gülümserken yavaşça gözlerini açtı. Koyu mavileri zümrüt yeşillerini bulurken Harry derin bir nefes aldı. Mavilerdeki derinlik o kadar nefes kesiciydi ki kalbi hızlanmaya başlamış elle tutulurcasına hissedilen sevgiyle ise yanakları kızarmıştı.
"Gözlerin çok güzeller." alfa fısıltıya karşılık gülümserken parlayan zümrüt yeşilleriyle incisinin alnına öpücük bırakıp konuştu.
"Senin gözlerinden haberin yok mu küçük incim?" Harry alfasına yaklaşıp yüzünü göğsüne yasladı. Sert göğsü sarsan hızlı kalp atışları içini sıcacık yaparken kolunu alfasının üstüne atıp gözlerini kapattı.
"Uyuyacak mısın yoksa?"
"Çok rahatım şu an." Louis eşinin saçlarına kokulu bir öpücük bırakıp gözlerini küçük kurtlarına çevirdi.
İkizler sakince uyuyordu.
Oysa iki gündür o kadar çok huysuzlardı ki bir dakika bile uyumalarına izin vermemişlerdi. Şimdi ise o kadar huysuzluğu onlar yapmamış gibi sakince uyuyorlardı.
"İncim?"
"Lou." diye mırıldanırken Harry başını kaldırıp yeşillerini mavilerle buluşturdu.
"Uykun var mı?"
"Garip ama yok."
"Benimde." alfa kolları arasındaki bedeni üzerine çekip burnunu yanağına bastırdı.
"Yumuşacık." diye mırıldanırken kulaklarına dolan tatlı kıkırtıyla birlikte doğruldu. Buna karşılık kucağındaki beden kollarını boynuna sarıp parmaklarını saçlarına geçirmişti.
Harry parmakları arasındaki kahverengi tutamlara bakıp gülümserken burnunu alfasının burnuna değdirip sevgiyle gülümsedi.
"Hani böyle karanlık bir gecede bir yokuş inerken bir köşeyi dönersin, deniz çıkar ya karşına. Sonra o denizde bir gemi belirir. Işıklarla geçip gider. Sen sevinirsin nedensiz. Ben seni tanıdığımdan beri hep bir gemi geçiyor içimden." Louis hızlanan kalp atışlarıyla kucağındaki incisine bakarken dudaklarından dökülen titrek nefese karşı koyamadı.
O kadar güzel seviyordu ki ve o kadar güzeldi ki.
Kelimeler anlam bulmuyordu bir türlü.
"İncim." Harry içini okşayan tatlı hitapla iç çekerken alfa aşk dolu bir sesle büyülü iki kelimeyi söyledi.
"Seni seviyorum." yeşilleri koyu mavilerdeki parıltılarla aydınlanırken dudaklarını buluşturmadan önce tekrarladı.
"Seni seviyorum." dudakları birbirine geçmiş ruhlarını bir olmaya çağırırken alfa ellerini incisinin kalçalarına koyup gözlerini kapattı.
Harry titreyen bedenini alfasına bırakırken dudaklarını esir alan öpücüğün ardından derince bir nefes aldı. Bu sırada alfanın elleri kalçasından beline ardından karnına gelirken tişörtünü sıyırmış belirgin olan yumruyu bulmuştu bile.
Alfa parmaklarını beyaz tende gezdirirken parmak uçlarında hissettiği kalp atışlarıyla kocaman gülümsedi.
"Kalp atışlarını hissedebiliyorum." Harry alt dudağını dişleri arasına alırken çıplak tenindeki dokunuşlarla ateşler içindeymiş gibi hissediyordu. Alfanın dokunuşları içini gıdıklarken yanakları kızarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE NEVER FELT SO GOOD
Fiksi PenggemarMaviler yeşillere bakarken sert bir sesle konuştu. "Ben senin sevgini hak etmiyorum." bunun üzerine yeşil elini kalbine koyup fısıldadı dudakları titrerken. "Sen bunu benim kalbimden daha iyi mi bileceksin?"