Harry kelebeğin peşinden koşarken önündeki taşı görmeyip yere düşünce uzun, sarı, kıvırcık saçları yüzüne gelmişti. Küçük çocuk acıyan dizine elini bastırdı. Neyseki çok kötü bir şey olmamıştı. Saçlarını yüzünden çekerken ayağa kalktı ama kelebeği görememişti. Etrafına bakınırken babasını göremeyince korktu. Babası nereye kaybolmuştu şimdi?
Bu sırada Nehemiah ve Louis ormandaydı. Nehemiah küçük alfanın doğumundan beri yanındaydı. Dönüşümlerinde ona yardımcı oluyordu. Nehemiah üzerine atlayan alfa ile gülümsedi. Bembeyaz kürküyle küçük kurt farklı olduğunu belli ediyordu.
"Louis!" küçük kurt hırlarken koşmaya başladı. Çok hareketli bir kurttu. Bebekken bile sürekli kurt formuna dönüşür yerde yuvarlanırdı. Nehemiah onu takip ederken alfa koşmaya devam etti.
Alfa hızla koşarken karşısında küçük bir çocuk gördü. O kadar güzeldi ki. Uzun sarı saçları vardı. Güneş vurdukça parlıyor ortaya büyüleyici bir görüntü çıkarıyordu. Ona doğru koşmaya başladı küçük kurt. Harry ise karşıdan gelen beyazlıkla korkmuştu. O gelen şeyde neydi öyle? Bembeyaz tüyleri vardı. Yaklaştıkça Harry onu komşuları Bayan Barnes'in köpeğine benzetti ama dişleri onun gibi değildi. Kulakları da.
Louis çocuğun üstüne zıplarken Harry yere düştü. Küçük çocuğun korkudan gözleri dolmuştu. Alfa ise çocuğun kokusu ile mayışmış gibiydi. Çok tatlı bir kokusu vardı ve o gözleri. Mavi yeşil karışımı gözleri insanın baktıkça bakasını getiriyordu fakat yeşil renk daha baskındı. Burnunu çocuğun yanağına sürterken Harry kıkırdamaya başladı. Alfa bununla birlikte daha çok sürünmeye başladı. Burnunu boynuna değdirip kokladı çocuğu. Kokusunun asıl kaynağına ulaştı. Çocuğun ellerini kürkünde hissediyordu. Dilini yanağına değdirince Harry kahkaha attı.
Nehemiah ise uzaktan onları izliyordu. Anlaşılan alfa hâlinden çok memnundu.
Gözlerini kapattı Harry. Yanağında hissettiği dokunuşla kirpikleri titreşti ve Louis'e parlak yeşilleri sundu. Harry üzerindeki çocukla şaşkınlığa uğrarken bağıracaktı ki alfa elini ağzına kapattı.
"Şimdi elimi çekeceğim. Sakın bağırma ama tamam mı?" Harry başını salladı. Alfa da elini çekti nazikçe.
"S- sen az ö- önce neydin?"
"Kurt." Harry'nin parlak yeşilleri irileşti.
"Kurt mu?" alfa gülümsedi.
"Hemde bir alfayım." küçük Harry kaşlarını çattı.
"Alfa mı?"
"Evet. En güçlü kurt." Harry hayranlıkla bakmaya başladı. Alfa ise altındaki güzel çocuğa doğru eğildi. Alfanın kalbi çok hızlı atıyordu ve çocuğun da kalp atışlarını duyabiliyordu. Onunki de çok hızlıydı.
Nehemiah ise onlara doğru yürümeye başladı. Alfa ve insan arasında kurulan bağı hissediyordu yaşlı kurt.Louis çocuğa doğru biraz daha yaklaşırken fısıldadı.
"Çok güzel kokuyorsun sen." küçük Harry'nin yanakları kızardı duyduğu iltifat karşısında. Louis çocuğun kızaran yanaklarını görünce kıkırdadı. Sarı saçlarını okşarken konuştu alfa.
"Büyüdüğümüz zaman seni eşim yapacağım." bu da ne demekti? Alfa dudaklarını pembe dudaklara bastırdı. Küçük bir öpücük bırakıp çekildi hemen. Öpücük o kadar masumdu ki. İkisinin de yanakları kızarırken Harry gözlerini kapattı. Nehemiah alfanın ne kadar başına buyruk olduğunu biliyordu. Küçük bir öpücük bırakmıştı. Kurdun ilk öpücüğüydü bu. Eşe verilen ilk öpücük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE NEVER FELT SO GOOD
FanficMaviler yeşillere bakarken sert bir sesle konuştu. "Ben senin sevgini hak etmiyorum." bunun üzerine yeşil elini kalbine koyup fısıldadı dudakları titrerken. "Sen bunu benim kalbimden daha iyi mi bileceksin?"