Karanlığı Aydınlatanlar...

76 6 0
                                    

Gözlerim kapalıydı...Sadece bir kaç konuşma sesi duyuyordum...

-Bak bu şekilde yaranın üzerine bastır tamam mı !?

Bu her kimse yarama baskı uyguluyordu ve bu benim canımı yakıyordu...

-Hadi acele et bu onu durdurmuyor !

-Tamam bekle daha fazla alkol lazım...

-O iyileşecek mi ?

-Merak etme onu senden daha iyi tanıyorum, pes etmeyecek...

-Alkol nerede kaldı !?

-İşte burda bunu al ve yaraya yavaşça dök...

Canım çok yanmıştı ve bağırmıştım...Bedenim uyuşukluktan kurtuluyordu...

-Aferin kızım başarıyorsun kendine geliyor !

-Şimdi ne yapacağız...

-Mermi'yi çıkaracağız...

-Nasıl olacak o ?

-Ben halledeceğim...

Bir anda yaradan içeriye metal bir şey girdiğini hissettim...Bu canımı çok yakıyordu...Sanırım içerdeki mermi'yi çıkarmaya çalışıyorlardı...

-İşte bu kadar mermiyi çıkardık !

Canım o kadar çok acımıştı ki titremeye başlamıştım...

-Hey o'na ne oluyor !?

-Sakin ol kızım sadece acıdan nöbet geçiriyor...

-Ne yapacağız !?

-Onu yan yatır...

-Yatırdım şimdi ne yapacağım !?

-Ben onu tutarken sen yarasını dikeceksin...

-Bunu yapamam çok riskli !

-Onu seviyorsan ve ölmesini istemiyorsan yapmak zorundasın !

-Ama titriyor iğneyi ona saplayabilirim...

-Ben onu tutmaya çalışacağım...

-Tamam yapıyorum...

Yaramı dikmeye başlamıştı...Canım acıyordu ama korkmaması için bağırmıyordum...Sonunda yaram dikilmişti...Beni yatakta sırt üstü yatırıp gittiler...Yapmam gerek tek şey uyumaktı...

Uyursam ölmekten korkuyordum...Kristen için ölmeyecektim...Onu seviyordum ve onunla mutlu bir hayat yaşayacağıma söz vermiştim...

Sanırım 2 saat'tir uyuyordum...Ayağa kalktım ve etrafa bakındım.Burası garip bir evdi çünkü içerisi bomboştu...Sadece benim yattığım yatak ve üzerinde kanlı ameliyat malzemeleri bulunan bir masa vardı...

İçerden konuşma sesleri geliyordu...Kapıdan gizlenerek dinlemeye başladım...

-Sen Jason'ı nereden tanıyorsun ?

Konuşan kişi Kristen'di ama konuştuğu kişinin kim olduğunu bilmiyordum...

-Onunla silah arkadaşıydım...

-Nasıl yani bir adın yok mu ?

-Bak biz Kuralsızlar herkese ismimizi vermeyiz...

-Demek bir kuralsızsın...

-Evet öyleyim Jason'da öyle...

-Ama Jason bana adını söyledi...

-Bunu farkedebiliyorum...

-Peki ya senin adın ne ?

-Benim adım...

Lafını bitirmeden odaya girdim ve konuşmaya başladım...

-Wells...

-Dostum iyileşmişsin..!!

-Tanrıya şükür yaşıyorsun dostum !

-Seni koruyacağıma söz vermiştim unuttun mu ?

-Seni gördüğüme sevindim dostum...

-Bende öyle dostum...Peki şimdi ne yapacağız..??

-Sanırım artık direniş için bir bayrak tasarlamalıyız...

-Nasıl yani ?

-Üzerinde sembolumüz olan bir bayrak...

-Pekala ben hallederim...

Odada bulunan perdelerden bir tanesi yırttı ve masaya koydu...

-Hadi ahbap bana elini ver !

-Ne yapıyorsun Wells..??

Elimi aldı ve kesti...

-Senin sorunun ne !?

-Dostum bu bizim direnişimiz...Bize özel bir sembolümüz olmalı...

Kendi elinide kesti ve elimden tuttu...

-Dostum şimdi yapman gerek tek şey kanlı elini benim elimle birlikte bayrağın üzerine koymak...

-Tıpkı kan kardeşi olmak gibi...

-Aynen öyle dostum hem kardeş olacağız hemde bir sembolümüz olacak...

Elimi perdenin üzerine koymuştum...Sonunda bayrağımız hazırdı...

Kristen konuşmaya daldı...

-O zaman şu saçma "Kuralsız" isminden kurtulup daha iyi bir isim bulsanız...

-Ne gibi mesela ?

-Mesela "Işık Kardeşliği" nasıl ?

-Bence süper anlamı hoşuma gitti...

-Nedir anlamı Jason ?

-Karanlık dünyada insanlara ışık ile yol gösteren kişiler olacağız...

-Bunu sevdim dostum...

-Bende öyle Wells...

-Peki şimdi ne yapacağız Jason ?

Bayrağımıza bakıp derin bir nefes aldım...İkiside düşünceli gözlerle bana bakıyordu...Wells'in silahını masadan aldım ve cebime koydum...

-İnsanlığı özgür bırakmaya gidiyoruz...

 

 

 

The Last Pale:DevrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin