V

18.5K 980 160
                                    

12.01.22/ 00:00

Bay Midnight: Ne zaman ilk sen bana yazacaksın?

Rosa: Cevap veriyorum...

Rosa: Hiçbir zaman.

Bay Midnight: Bu acıttı.

Bay Midnight: Cidden. Acıttı.

Rosa: Birkaç gündür yazmıyordun.

Bay Midnight: Beni merak mı ettin?

Bay Midnight: Şu an kalbim duracakmış gibi atıyor.

Rosa: Hayır, seni sersem...

Rosa: Sonunda senden kurtulduğumu sanmıştım.

Bay Midnight: Benden bir hastalık ya da bela gibi bahsetmeyi bırakır mısın?

Bay Midnight: Ayrıca benden kurtulamazsın, Rosa.

Rosa: İnan, bunun farkındayım. Çakralarımı açtın, sağ ol.

Bay Midnight: Açtığım şeyleri oradan göremezsin.

Rosa: Midemi bulandırıyorsun.

Bay Midnight: Okulda neler oluyor? Birilerinin yine canını sıktığını duydum.

Rosa: Duymadığın bir şey yok. Her yerde kulağın var sanki.

Bay Midnight: Seni ilgilendiren şeyler beni de ilgilendiriyor. İster istemez işin içine giriyorum.

Rosa: Birkaç densiz hayatıma karışmaya çalışıyor. Tasalanma, sorun yok.

Bay Midnight: Pençelerini onlara da sallasana.

Rosa: Kavga etmek istemiyorum.

Bay Midnight: Gerektiğinde kavga da etmelisin. Pençelerini yalnızca bana savurma, biraz da onlara salla. Bir daha sana bulaşamazlar.

Rosa: Kanlarını içsem bile öfkem dinmez, Bay Midnight. Tam bir caniyim, değil mi?

Bay Midnight: Güzel Rosa, küçük bir şeytan aynı zamanda. Salla pençelerini ve kanlarını dök.

Rosa: Onlar pençelerimi sallamaya değmeyecek insanlar. İnsan mı dedim? Siktir et. Onları tanımlayacak canlı türü daha keşfedilmemiştir.

Bay Midnight: En yakın arkadaşın olması kavga etmemen için bir sebep olabilir mi? En yakın arkadaşlar, her zaman en boktan düşman olur.

Rosa: Kiminle kavga ettiğimi biliyorsun ama nedenini bilmiyorsun.

Rosa: Doğrusu tuhaf davranıyorsun.

Bay Midnight: O kadarını duyamadığım için olmasın?

Rosa: Her neyse.

Rosa: En yakın arkadaşım -yani bir zamanlar öyle olan- Lizzy, erkek arkadaşıyla sorunlar yaşıyor.

Bay Midnight: Bunun seninle alakası ne?

Rosa: Geçen yıl, onlar çıkmaya başladıklarından bir süre sonra, daha okula başlayalı çok olmamışken bir partiye gittik.

Rosa: Bilirsin işte, çömezlerin muhakkak katıldığı oryantasyondan sonraki şu dandik partilerden biriydi. Erkek arkadaşı bana orada asıldı.

Rosa: Lizzy'e anlattığımda, olanları dürüstçe söylediğimde beklediğim tepkiyle, karşılaştığım şey aynı değildi. Sevgilisinin alkollü olduğunu ve bunun olağan bir şey olduğunu zırvaladı.

Rosa: İnanabiliyor musun? Bana o pisliği savundu! Hatalı olduğumu, bununla da yetinmeyip hatta erkek arkadaşına kuyruk sallayan bir sürtük olduğumu söyledi!

Rosa: O gün Lizzy ile tüm bağlarımızı kopardım.

Rosa: Lanet olasıca bir erkek arkadaş, çocukluğundan beri yanında olan arkadaşından daha mı önemliydi? Biz aynı hayali paylaştığımız için aynı üniversiteyi çok çalışarak kazanmayı başarmıştık.

Rosa: Piçin biri için bu arkadaşlığı bitirmesini aklım almıyor.

Bay Midnight: Seninle arkadaşken erkek arkadaşı var mıydı?

Rosa: Onun hoşlandığı, ondan da hoşlanan birileri oluyordu.

Bay Midnight: Küçüğüm, sorumu tekrar oku ve öyle cevap ver.

Rosa: Bana küçüğüm deme. Sinirlerimi bozuyorsun.

Rosa: Yoktu, tamam mı?

Bay Midnight: Sana küçüğüm demeye devam edeceğim, çünkü hoşuma gidiyor.

Bay Midnight: Sebebi gayet belli, Rosa. İstediği şey bir erkek arkadaşmış ve büyük ihtimalle...

Bay Midnight: Bunu söylediğim için dilimi sikebilirim.

Bay Midnight: Erkekler ona değil, sana geliyordu.

Bay Midnight: Şimdi.

Bay Midnight: Dilimi sikmeye gidiyorum.

Rosa: Teknik olarak bunu yazdın.

Rosa: İşine karışmak gibi olmasın ama...

Roza: Yani... Elinle.

Rosa: Elinle yazdıysan, elini...

Bay Midnight: Gecenin bir yarısı çok güzel akıl veriyorsun, Rosa.

Rosa: İşine karışmak gibi bir amacım yoktu. Her ne yapacaksan bölmesem iyi olur.

Bay Midnight: Sen bölebilirsin.

Bay Midnight: Kaldığım yerden seninle devam edebilirim.

Rosa: Üstümdeki tişörtü çıkarmama ne dersin?

Bay Midnight: Siktiğim perdelerin açıkken mi?

Rosa: Ne oldu? Hoşuna gider diye düşünmüştüm. Yoksa iyi niyetimden şüphe mi duyuyorsun?

Bay Midnight: Benimle oyun oynuyorsun.

Bay Midnight: Benimle oyun oynamamalısın, güzel Rosa.

Rosa: Neden?

Bay Midnight: Ne neden?

Bay Midnight: Nedeni ortada, Rosa. Asla kazanamayacağın bir oyunda kaybeden hep sen olursun.

Bay Midnight: Sana karşı kazanmak beni mutlu eden bir zafer olmaz.

Rosa: Uhm, kaybedeceğimden bu kadar eminken zaten seninle oynamam aptallık olur.

Rosa: Ama hiç oynamadığım bir oyunda korkaklık edip geri çekilecek kadar zayıf ve narin değilim.

Bay Midnight: O tişörtü çıkarmaya kalkışma.

Bay Midnight: Perdelerin açık bir şekilde neden uyuduğunu hiç anlamıyorum.

Bay Midnight: Neden o siktiğimin perdeleri geceleri açık?

Rosa: Uyumadan önce.

Rosa: Gökyüzüne bakmayı seviyorum.

Rosa: Bu beni özgür hissettiriyor.

Rosa: Hem de hiç olmadığım kadar.

GECEYARISI TANRISI: DIABLO (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin