Evvet Bugün tüm bölümleri düzenleyeceğim.😍😍 Lütfen bol bol oy verin olur mu 🤗 Sizleri seviyorm..Ha bu arada bölümlerde ufak değişiklikler de var öyle fark edilmeyecek kadar tâbi
Oy (⭐)
Jimin: lyi günler..Şey Ben Min-hee hanım ile görüşecektim...
"Şurada ilerideki 5. masa"
Jimin yavaşça, karşısındaki adamın önünde eğilip onu selamlayarak konuşmuştu..
Jimin: Tamam teşekkür ederim...
Geldiğinde uzaktan bakma gereği duydu 10 gündür çağrı telefonunda zor bela konuştuğu kıza, arkası ona dönüktü...Adını söylese buradakilere herkes tanırdı belki Jimin'i..O kadar çok aramıştı onu..
Bakşını bitirdikten sonra, yavaş ve ağır adımlarla gelmişti Min-hee'nin yanına...Gözlerini dikmişti genç kızın
gözlerine, "en az sesi kadar güzel" diye geçirdi Jimin içinden.. Bu kelimekeri henüz dışına yansıtacak cesareti bulamamıştı
kendinde genc adam.. Fark ettiği bir durum vardı, yaklaşık 30 saniyedir gözlerine bakmasına rağmen bakmamisti
karşısındaki genç kız ona, aklında olan birşey vardı, emin olmak adına konuşmuştu...Jimin: Merhaba!
Basini kaldırıp sesin geldiği yöne doğru çevirmişti yüzünü genç kadın... Gözleri ise Jimin'in gozlerinin 5 karış kadar yanına
bakıyordu, Jimin hem sağ taraftan gözlerine bakmisti hemde sol taraftan, Min-hee'nin gözlerinin, sağa sola hareket
eden kendi başıyla hareket etmediğini görünce artık kızın gözlerinin görmedigine emindi Jimin... Az önce verdiği
selamın karşılığını almasina rağmen konuşmadan çıkmıştı kızın çalıştığı bölümden...Sesinden daha fazla etkilendiği aşikardı Jimin'in genç kızın dış görünüşünden..ama olamazdı..
Min-hee karşısında hiç birşey demeden uzaklaşan adamın ardından en samimi olduğu, Jimin'in az önce min-hee'nin yerini sorduğu adamın yanına gelmişti..
Min-hee: Hyung buraya kimse gelip beni sordu mu?
"Evet geldi..Genç oldukça da yakışıklı biriydi.."
Min-hee:Hımm öyle mi..! Adını söyledi mi?
" Hayır sadece seni sordu"
Min-hee: Anladım tamam Hyung sağol..
Min-hee az çok tanımıştı sesinden ama emin olamıyordu.. Selamına karşılık vermediği için.. Kendisini beğenmediğini düşünmüştü..
Jimin, hızla çıktığı çağrı merkezinin kapısına gelince gözleri dolmuştu... Olmazdı ona göre, gözleri görmeyen bir kıza
duygu besleyemezdi... Tek istediği şey bulunduğu yerden uzaklaşmaktı, öylede yapmıştı..Min-hee: Günaydın arkadaslar bugünde bana sahip çıkın lütfen..
Min-hee her gün aynı sözlerle girdiği is yerine bugünde öyle girmişti.. Bütün arkadaşlari aynı anda selamını alıp, cevap verdiginde içlerinden farklı olan ses dikkatini çekmişti Min-hee'nin...Gözleri göremesede kulakları normal bir insanın duydugunun iki katını duyardı...
Min-hee: Aramızda farklı biri mi var.
Jimin: Evet lütfen sende bana sahip çık olur mu?
Min-hee: Yeni mi başladınız hayırlı olsun sevindim ve size sahip çıkacağım...
Min-hee yavaşça Jimin'in karşısında eğilip, onu selamlamış ve sözlerine devam etmişti..
Min-hee: Neden dün birşey demeden gittiniz.?
İkiside sanki oradaki herkes aralarından geçen herşeyi biliyormuş gibi konuşuyorlardı..
Jimin: Beni tanıdın mı?
Jimin bir ara gözlerinin gördüğünü düşünmüştü..Büyük bir umutla konuşmuştu..
Min-hee: Elbette..Gözlerim görmüyor ama kulaklarım çok iyi duyar..
Jimin bunu atlatmıstı..Onun için gözlerin ne gördüğünün önemi yoktu önemli olan kalbin ne dediğiydi..
Jimin:Yani seni arayan kişi olduğumuda anladın...!
Mi-Sun: Sadece sesinden dolayı şüphe duyuyordum ama artık Eminim.
Bu cümle her iki tarafında gülmesine sebebiyet vermişti...Jimin mutluydu hemde hiç olmadığı kadar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Bir Gün (P.J.M)-(Tamamlandı)
Fanfiction(Kısa kurgu) Bir gün değil bazen bir saat bile yeterli olur aşkı tatmak için...