Jeon:
Hey PjM !PjM:
Ne var Jeon ?Jeon:
Sana bir şey söylemek için yazdım,
altında sakın bir şey arama tamam mı?PjM:
Okey, nedir?Jeon:
Tekrar ana dansçı oldum!PjM:
E peki bundan,
BANANE?Jeon:
Yani aslında,
şey.
Ah unut gitsin.PjM:
Bir şeyi söylemek için adım atıyorsan,
devamını da getir aslan parçası.Jeon:
Şuna bak!
Sensin aslan parçası.
Her neyse, demek istemiştim ki,
özür dilerim.
Yani sana, bilip bilmeden suç attığım için.
Ve teşekkür ederim.PjM:
Nasıl yani?Jeon:
Nasıl yanisi,
şöyle ki soyunma odasına gireceğim zaman, hatta girdiğimde Taehyung ve bir arkadaşı -kim bilmiyorum- konuşmalarına şahit oldum.
TaeHyung bütün planının alt üst olduğundan ve bunun senin yüzünden olmasıyla yakınıyordu.
Olayı orada anlattı. Her şeyin onun bir oyunu olduğunu anlamam pekte geç olmadı. Ve senin suçsuz olduğunu anlayabilmem.
Artı olarak dans hocasıyla ayrı olarak görüşüp benim ana dansçı olmamı tekrardan sağladığın için teşekkür ederim.PjM:
Sorun değil.
Birilerinin artık onunla uğraşmayacağım anlaması gerekti, bende görevimi yerine getirdim.
Ben sadece suçsuz olmadığımı sana gösterdim, görmene de sevindim aynı zamanda.Jeon:
Kör olmadığımdan olsa gerek.
Her neyse,
yarın bi planın var mı?PjM:
Ah, yok.
Ne yapıyoruz?Jeon:
Hey hey easy boyyy !
Sakin ol bu bi çıkma teklifi değildi.
Sahnenin ayarlanması gerekiyor ve kaslı, güçlü
hani şöyle sert, haşin, dinamik bir göt-
ay pardon kaslı adam lazımda, aklıma ilk sen geldin.
Uyar mı sana?PjM:
Götüme laf söyleme bir daha.
Ayrıca gelirim, nasıl olsa arka dansçılardan birisiyim.Jeon:
Siktir!
Are U serious?PjM:
Evet,
'Ay em seriyus'
İngilizce yazmayı bırak, telefondayız yüz yüze değil.
Üstelik yine yüz yüze değiliz,
sanki yanlış bir şey söylüyor da onu düzeltmeye çalışıyor gibi davranma.Jeon:
Ne karın ağrısıysa işte.
Yarın geleceğin içinde sağolasın.PjM:
Nesin sen,
mafya babası mı?
O konuşmalar ne öyle Tanrım?
İyi geceler Phantaso.Jeon:
Ne so ne so?
O ne?PjM:
Felsefe özürlü olduğunu bilmiyordum, pardon.
Fantezi Tanrısı, Phantaso.
Bilmiyor muydun?Jeon:
Olum lan o daha çok bir tane cips markası vardı.
Yani markalı ama markasız. Çok seveni yoktu, halbuki ben çok sevilirim.
Neyse işte ona benziyor. Ya da çocuklar oynardı böyle, taso muydu neydi.
Aman neyse o cipsin adı neydi be-PjM:
Patos?Jeon:
He aynen o.
Ayrıca o zaman sende Fırsat Tanrısı'sın?
Her fırsattan istifade bana yazıyorsun?
Ne onun adı?PjM:
Kairos, bilgisiz cahil.
Kairos.Jeon:
Okey, artık bundan sonra ki adını Kairos olarak değiştiriyorum.
İyi geceler Kairos!(PjM adlı kişi 'Kairos' olarak değiştirildi)
(Jeon adlı kişi 'Phantaso' olarak değiştirildi)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
etoile polaire & jikook.
Non-Fiction✉&düz yazı. ✉not: ilk yazdığım fic'lerden birisi olduğu için buram buram acemilik kokan bir fic. yine de kaldırmaya kıyamadığım için bırakıyorum burada, o yüzden hatalarımı mazur görün lütfen.