Phantaso:
Jimin?
Sanırım sana şu anda çok ihtiyacım var.Tanrım lütfen şu mesajlara bak.
Bana görüldü atmayı bırak artık Jimin. Hata yaptığımı ve bunun farkında olduğumu sana defalarca söyledim.
Daha neyi anlamak istemiyorsun? Niye bu kadar ısrarcısın?
Kairos:
Aptal mısın?
Sana görüldü bile atmadım ne yaşıyorsun kendi içinde Jeon?
Hem senin ilgilenmen gereken başka işler yok mu? Neden sürekli bana yazıp duruyorsun?
Şurada pratik yapmaya çalışıyorum ve beni rahatsız ediyorsun.Phantaso:
Neredesin?
Bende geleceğim.Kairos:
Bu seni hiç alakadar etmez :d?Phantaso:
Bir şeyi iki kez yapmak ya da söylemek en nefret ettiğim şey, bunu biliyorsun Jimin.
O yüzden ikinci, ve son kez soruyorum:
Neredesin?Kairos:
Dışarıda.Phantaso:
Şaka falan mısın?
Onu anladım, evde pratik yapabileceğin bir yer yok zaten.
Dışarıda neredesin?
Konum olarak?Kairos:
Jeon..
Dışardayım. Bildiğimiz açık hava bol gıda. Kuşlar ötüyor felan?Phantaso:
Kafayı yemiş olmalısın.
Çünkü bunun asla başka bir açıklaması olamaz.Kairos:
Neden?
Ben olduğum yerden oldukça memnunum.Phantaso:
Yağmur da pratik yapmak ne kadar tehlikeli farkında mısın?
Kayıp düşmek ve sonrasında sakatlanmak mı istiyorsun?
Eğer tüm derdin buysa ben sana yardımcı olurum.Kairos:
Hayır. Bu iyi hissettiriyor.
Zevkler ve renkler tartışılmaz.
Her neyse, benim gitmem gerek.
Yapmam gereken pratikler var.Phantaso:
Neredesin?
Geliyorum.Kairos:
Evimin orada ki eski lunaparkta.
Seni beklemeyeceğim, çünkü en son beklediğimde büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım.
Tekrar yaşamamak içinPhantaso:
Geliyorum dedim ya.
Hatta geldim bile.Kairos:
Baya hızlısın.Phantaso:
Her zaman.(...)
Jungkook, yıkık dökük bir atlı karıncanın yanında öylece durmuş ve Jimin'i izliyordu. Yağmurun altında dans ederken nasıl kendini dansa kaptırdığını, ve baştan aşağı ıslak bedeniyle ne kadar büyüleyici olduğunu an be an zihnine kaydetmişti Jungkook.
Jimin dans ederken aniden Jungkook'u görmesiyle sendelemiş ve kayarak yere düşmüştü. Jungkook ise hızlı bir şekilde Jimin'in yanına gitmiş ve ona iyi olup olmadığına dair sorular soruyordu.
Jimin şaşkın bakışlarla kendisiyle ilgilenmekte olan Jungkook'a bakıyor ve kendi kendine bunun nesi var? gibisinden fısıldıyordu. Jungkook, Jimin her ne kadar fısıldamış olsa da onun bu dediklerini duymuş ve kafasını kaldırarak ona, daha sonra kendine bakmıştı.
Sahiden, onun nesi vardı?
Geri bir adım atarak ayağa kalkmış ve konuşmaya başlamıştı Jungkook. "Ah şey ben sana dedim düşersin diye. Bir şey oldu mu? İyisin değil mi?"
"Hayır, değilim." Jungkook telaşlı bir şekilde tekrar Jimin'in yanına yere eğilmiş ve ne olduğunu anlamaya çalışırcasına ona bakıyordu.
"Ne? Neden iyi değilsin? Gördün mü bak sana söylemiştim sakatlanırsın diye. Hadi kalk hastaneye gidiyoruz." "Jungkook aslına bakarsan hastanelik bir durum yok."
"Ne? Nasıl yani?" "Ama ayağıma basmaya devam edersen hastanelik olacağım kesin."
Jimin gözleriyle ayağına basmakta olan Jungkook'un ayağını işaret ettiğinde Jungkook aniden geri çekilmişti. "Aa, ben şey ben özür dilerim. İstemeden oldu."
"Farkındayım.. Şimdi müsaade edersen dansıma devam edeceğim." "T-tabi buyur."
Jungkook bir kenara geçmiş ve Jimin'de bir süre sonra dansına devam etmeye koyulduğunda, Jungkook'un içinde nedenini bilmediği bir şekilde bir şeyler kıpırdanırken bir anda kendisini Jimin'in karşısında dans ederken bulmuştu.
Jimin'in konuşmasıyla Jungkook bir süre duraksamıştı.
"Hani bana bu havada dans mı edilir demiştin ya? Aslına bakarsan yağmur yağması iyi bir şey. Ay'ı temizler, kederli gökkuşağı ifadelerini. Sessiz orduların sokaklarını da temizler. Biz dans edebilelim diye."
Jungkook ani bir şekilde Jimin'i minicik belinden kavramış ve kendine çekerek yüzünü yüzüne yaklaştırmıştı.
Yağmurun vermiş olduğu güzel, serin bir hava eşliğinde ıslak saçlarını, alnından silercesine narin dokunuşlarla geriye ittirdi ve olabildiğince göz teması kurmaya çalışarak konuştu.
"Ben Jeon Jungkook, sanırım sana aşık oluyorum fırsatçı Park Jimin."
###
ŞİMDİ OKUDUĞUN
etoile polaire & jikook.
Non-Fiction✉&düz yazı. ✉not: ilk yazdığım fic'lerden birisi olduğu için buram buram acemilik kokan bir fic. yine de kaldırmaya kıyamadığım için bırakıyorum burada, o yüzden hatalarımı mazur görün lütfen.