Saat 20:00 di telefonuma bir mesaj gelmesiyle barışla olan olayı düşünmeyi bıraktım ve mesaja tıklayarak kimin attığına baktım mesaj barıştan geliyordu ve söyle yazıyordu;
Serseri: İrem bu günkü olay için çok özür dilerim ama kokun çok güzeldi ve beni baştan çıkartıyordu.
Ben: sorun yok boşver özrün kabul edildi.
Serseri: gerçekten bana kızmadın mı? ben böyle Bişey yaptığım için kendimden utanıyorum lütfen affet.
Ben: eğer bu yaptıklarımızı kimseye söylemezsen ve aramızda kalırsa seni affederim.
Serseri: peki kimseye söylemem söz.
Ben: tamam iyi akşamlar bay 💓
Serseri: iyi akşamlar 💙
- aradan zaman geçti ve bende senede bir gelen ders çalışma isteği yeniden uyandı odamdan çıkıp aşağıya indim çantamı fırlattığım yerden aldım ve sosyal testi çözmeye başladım çünkü kafamı dağıtmam lazımdı. Akşam geç yattığım için sabaha 5 tane alarm kurmuştum. Hemen uyandım elimi yüzümü yıkadım formamı giyip asansöre doğru yürümeye başladım. Asansör bizim kata gelince asansörün kapısını açtım ve barışla karşılaştım. Barışa bakarak günaydın dedim o da bana aynı şekilde günaydın dedi. Asansörden indik ve okula doğru yürümeye başladık her zamanki gibi bu sefer barışa parkın içinden gideli mi diye sordum çünkü onunla konuşmam gereken şeyler vardı. O da beni kırmayarak tamam dedi ve parkın içinden yürümeye başladık. Parkın sonuna gelmeden barışı durdurup önüne geçtim. Ellerini tutup gözlerinin içine baktım gözleri yeşil olduğu için çok bebeksi bakıyordu. Ben hemen lafa girip barış dünkü olanlar için üzülmeni istemiyorum hem o beni için bir hata değil bir zevkti dedim. Barış bunları duyunca hem şaşırdı hemde sevindi. Bende barışın yanağından öptüm ve geri çekildim. Yüzüme bakarak sırıtmaya başladı ben de gülerek, ne sırıtıyorsun be diye bağırdım ve hiç susmayınca bu sefer dünkü gibi masum olmayan bir şekilde dudağımdan öptü. Okula vardığımızda ise görüşürüz dedim ve sınıfıma doğru yürümeye başladım. Sınıfta tek ezel diye bir kız vardı orta boylarda kısa siyah saçlı orta kilolu bir kızdı. Hemen yanına gidip merhaba nasılsın dedim o da bana iyiyim sen nasılsın dedi bende iyiyim dedim ve geri sırama geçtim. Çok geçmeden diyar gil geldi. Dersler yine sıkıcı geçiyordu. Sonunda öğle molasına girdik. Bankta oturuyorduk diyar'la 15 dakika geçtikten sonra barış yanımıza geldi barışın yanında da ateş vardı. Ateş uzun boylu siyah saçlı zayıf ve yakışıklı biriydi ve sanırım diyardan hoşlanıyordu. Barış selam dedi bende aynı şeklide selam dedim diyar ateş'e bakarak otursanıza dedi barış benim yanıma ateş de diyarın yanına oturmuştu birşeyler konuşuyorduk. Öğle molasının bitmesine son 10 dakika kala müdür yardımcısı Mehmet hoca bir duyuru yaptı. Cuma günü okulda kamp gezisi olacaktır. Gelmek isteyen öğrenciler yanında 75 TL getirsin diyordu. Bende aaa ne güzel oldu gidiyoruz dimi? diye sordum. 3'ü de aynanda evet diyince biraz garip bir ses ortaya çıkmıştı. Biz de birden kendi halimize gülmeye başladık. Yarın günlerden cumaydı ve acaba neler olacaktı. Eve geldim direk anneme söyledim annem de babamla konuşup parayı verdi. Bende hemen diyarı aradım geliyorsun dimi dedim. O da bana büyük bir sevinçle evet dedi bende tamam sen o zaman ateşi ara bende barışı arim gelip gelmediklerini öğreniriz dedim. O da tamam dedi ve telefonu kapattı. Ben de hemen barışı aradım. Tam 5 defa çalmadan sonra açtı bende neden bu telefon geç açılıyor barış bey diye hesap sorarken birden sözümü kesti ve sen beni mi merak ettin? Diye sordu bende ne alakası var diye konuyu değiştirmek amaçlı yarın geliyorsun dimi? Dedim o da evet dedi bende tamam bay dedim o da bay dedikten sonra telefonu kapattı. Bende çantamı eşyalarımı hazırlayıp kendimi yatağa bıraktım ve uyuma başladım.
