Eve dönüyorduk. Çok yorulduğumuz için pazartesi okullar tatil olmuştu. Otobüsle giderken otobüsün önüne bir çocuk fırlamasıyla otobüs fren yaptı. Tabi otobüsün fren yapması ile bizde biraz sarsılmıştık. Otobüs durdu otobüsün önünde uzun boylu sarı saçlı ela gözlü bir erkek duruyordu. Ve nedense garip bir şekilde bana bakıyordu. Bende yanına gidip iyi misin bir şer oldu mu diye sordum o da iyiyim diyip güldü. Çocuğu da otobüse alıp yola devam etmeye başladık. Çocuk benim yanıma oturmuştu. Ve bana nedense ela gözleriyle çok tatlı bakıyordu. Bende adın ne kaç yaşındasın ve ne arıyordun otobüsün önünde diye hızla soru sormaya başladım. O da bana gülerek adım Burak 15 yaşındayım ve yolumu kaybettiğim için otobüsün önüne atladım diyince bende çok şaşırdım. Ve sonra hemen ona bakarak peki neden herkesin arasında bir tek bana baktın diye sordum. O da bana çünkü güzelliğin 30 metre uzaktan belli oluyor prenses diyince bende şaşırarak güldüm. Barış da prenses lafını duyunca öksürük krizine girdi bende helal ölme lütfen bana lazımsın diyince bana bakarak güldü ve önüne döndü. Bende burağa daha iyisin dimi diye sorarken ateş barışa dönüp senin sevdiğin kız elden gidiyeaahh diyince bana bir gülme krizi geldi. Barış da kaşlarını çatarak nereye gidiyor ha benimki ben bırakmıyorum hayırdır diye ateşe söyleniyordu. Bir dakika o az önce ateşe benimki mi? Dedi yoksa ben yanlış mı duydum. Hemen barışa dönerek demek seninim ha diyip sırıttım tam bana bir şey diyecekken eve geldik. Burak da benimle indi. Bende hemen burağa bakarak istersen bu gün bizde kal dedim. O da bu teklifime hayır demedi. Ve bize geldi barış ise sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Asansör bizim kata geldiğinde burağa bizim evi gösterdim bende birazdan geliyorum sen git dedim. O asansörden indi ve bizim eve doğru yürüme başladı. Asansörde bir tek barış ve ben kalmıştık. Barışa sonra görüşürüz diyip asansörden inecekken barışın bir şey demediğini duyunca hemen barışa dönüp neden cevap vermiyorsun diye sordum. Ben sana küsüm güzelim diyince bende kızdım ve dudağından öptüm o şaşırdı ve sonrasında karşılık verdi. Bende artık barıştık akşam konuşuruz canım bay dedim o da sırıtarak bay dedi. Annem ve Burak iyice anlaşmışlardı hatta annem burağı çok sevmişti. Onlar salonda otururken de bu fırsatı kaçırmayıp odama çıktım ve barışa mesaj attım.
Ben: selam Serseri napıyosun?
Serseri: öyle işte oturuyorum sen ne yapıyorsun sana hâlâ biraz kızgınım. Neden tanımadığın birini eve aldın ki?
Ben: bende öyle işte müzik dinliyorum barış bir şey demem lazım.
Serseri: tabi dinliyorum canım ne söyleyeceksin
Ben: sen dedin ya neden tanımadığın birini eve aldın diye.
Serseri: evet dedim prenses
Ben: bilmiyorum ama o çocukta garip bir şeyler var gibime geliyor.
Serseri: nasıl garip?
Ben: bilmiyorum neyse annem çağırıyo bay.
-aslında annem çağırmıyordu ama nedense barışla bu konuyu daha fazla konuşmak istemedim. Ve aşağıya indim. Solanda bir tek Burak vardı. Selam dedim o da aynı şekilde selam dedi. Bende annem ve babam nerde diye sordum. Burak da bu akşam yemek yiyecekler ve kafa dinleyeceklermiş yarın akşam geleceklerini söylediler. Bende önce şaşırdım sonrasında ise peki dedim ve odama çıktım. Direk barışa mesaj attım.
Ben: barış bu gün bizde kalır mısın?
Serseri: demek benden ayrı kalamıyorsun.
Ben: bırak zevzekliği annem gil gitmiş ve yarın akşam gelecekler ve ben Burak la evde tekim.
Serseri: ne?
Ben: istersen gelme ben Burak ile evde tek başıma kalırım.
Serseri: İrem aç kapıyı beş dakikaya sizdeyim.
Ben: tamam bay 👋
-tam beş dakika sonra bizim kapının zili çaldı bende hemen açtım ve bilmiyormuş gibi aaa barış sen de mi geldin doğru ya sen bu gün bizde kalacaktın dimi ya unutmuşum diyip geçiştirirken barış da hiç bozuntuya vermeden evet aşk bende bu gün sizde kalacaktım nasıl unutursun falan derken Burak bize baktı ve sinirle hemen odaya çıktı. Barış da arkasından gülerek el salladı. Akşam yemeğini ben hazırlamıştım. Herkesi masaya çağırdım ve yemek yemeye başladık. Masa baya sesiz ve gergindi ben bu sessizliği bozmak amacıyla Burak senin yatacağın yer belli barış sen de şu odada kal diyecekken sözümü kesti ve ben seninle aynı odada kalacağım dedi. Burakta öksürdü ve masadan kalkıp afiyet olsun dedi. Bizimde bir şey dememize fırsat vermeden odasında çıktı. Bizde masayı topladık ve benim odama çıktık barışla odama girerken barış kapıyı kapatıp yatağıma uzandı eliyle gel işareti yaptı ben de yanına gittim ve uzandım. Önce dudağımdan öptü ve sonrasında da ışığı kapatıp bana sıkıca sarılarak uyudu.
Arkadaşlar merhaba bir hikayenin sonuna daha geldik umarım beğenerek okursunuz iyi akşamlar bay.
💙💙
