Motor görüş açıma girdiğinde elimi kaldırarak durması için işaret verdim ama biraz olsun yavaşlamadı. Bu da demek oluyor ki durmayacak. Ne olduysa o saniyeler içinde oldu ve yolun ortasına atılarak karşısına dikildim. Ama yavaşlaması gerekiyor ve yavaslamiyor. Donakalmıştım yapabildiğim tek şey kollarımı kaldırarak sper etmek olmuştu. Nefesimi tutmuş o çarpışmanın gerçekleşmesini beklerken motor yanımdan geçti ve U dönüşü yaparak tam ayakucumda durdu. Yavaşça kollarımı indirerek kocaman olmuş gözlerimle yanimdaki adama döndüm. Vücudumun salgıladığı adranalinle kalbim göğüskafesimi zorluyor,nefes alış veriş lerim hızlanıyordu. Kaskını çıkartıp kaslarını kaldırarak baktı bana o yabancı gözler. Siyahın en güzel halini almış gözlerini tamamlamak ister gibi kıyafetleri ve gür saçları da siyahtı. Pürüzsüz bir tene ve yakıcı bakıslara sahipti. Onun "Kafan mı güzel?" demesiyle gözlerim gözlerine tırmandı. İç sesim ise hazır cevap bir şekilde 'Onu bunu bilmem de senin gözlerin çok güzel be adam' demesiyle gözlerim devirdim. Yüzsüzlükte son nokta. Üstüne alınmış olacak ki kasları daha da catildi mumkinmus gibi. Durumu toparlamak için "A evet şey .selam" duraksayarak ekledim "Bayım" Harika battikça batıyordum. Sırıtarak "Yolada mı kaldın?" sorusuna mecburen başımı aşağı yukarı sallayarak onayladim. Kaskını bana uzatarak "Atla"dedi. Ona gülümseyerek kaskı elinden aldım. Kaskı takmak için elimi kaldırmıştım ki bileğimi tutarak beni engelledi. Gözlerim sorgularcasina ona kayarken "Sen kimsin?"diye sordu garip bir ses tonuyla. Sorusunu o gözlerde hipnoz olmuş bir hasta gibi cevapladım "Hayal. Hayal ben" Gözleri dalginlasirken "Hayal" diye fısıldadı. Sonra kaskı başıma geçirerek "Değişik.Ama beğendim. Hadi atla zamanımı çalıyorsun."
Her ne kadar ismini merak etsem de sormadım. Arkasına geçerek deri ceketine tutundum. Ama gazı köklemesiyle sırtına çarparak beline satılmıştım. İç sesim 'Kesin bilerek yaptı.' yorumunda bulunsa da şu an tek endisem Rezidansa tek parça halinde gitmekti.Motor rezidansın önünde yavaşlayarak durduğunda motordan inerek kaskı çıkardım ve önüme gelen saçlarımı geriye attıktan sonra kaskı adını bilmediğim siyah gözlerin sahibine uzattım ama o arkamda bir nokta gözlerini diktiği için fark edememişti uzattığım kaskı. Bakışlarını takip ederek arkama döndüğümde üzerinde buz mavisi taşları olan bir elbise giymiş ve kollarını birbirine kentleyerek öfkeli gözlerle bakan gerçekten güzel bir kızla karşılaştım. Kızın olduğu tarafa dönmemle gözleri arkamdaki adamdan kayarak beni buldu. Bu sefer bakışları sorgulayıcıydı. Kimsenin bana böyle bakmasını istemezdim. Rahatsız olarak hala adını bilmediğim yabancıya döndüğümde elimden kaskını alarak "Yazdım bunu. Ödeşiriz bir ara" dedi. Kaslarimi çatarak "Nasıl?"diye sordum. Baygın gözlerle bir süre bana baktıktan sonra "Kimse kimseye karşılıksız bir şey yapmaz. Kahve içeriz ya da sen bana yardıma ihtiyacım olduğu zaman yardım edersin. Anlaştık?"diyerek göz kırptı. Ona gülümseyerek " Neden olmasın." Gözleri gulumsemem kaysada önüne dönerek kaskını taktı ve aynı geldiğimiz deki gibi hızla uzaklaştı. Kemiklerini kirmasa bari diye söylendiğim sırada iç sesim ' Kemiklerini kirma mı? Bu hızla giden birinin atomlarının bile bulamazlar' dedi abartıyla. Neden size güldümseyerek rezidansın iki yana kayan kapısından içeriye girdim. Biraz önceki kızın yanında aynı yaşlarda olduklarını tahmin ettiğim bir adam vardı. Adam kıza birşeyler anlatmaya çalışır gibi bir hali vardı ama kız pek de umursuyormus gibi durmuyordu. Önlerinden geçerken kızın gözlerinin bana kaymasıyla bakışlarımı onlardan çekerek resepsiyona ilerledim. Resepsiyondan dairemin kartını alarak asansörü çağırdım. Göz ucuyla o tarafa baktığımda kızın öfkeyle Rezidanstan çıktığını ve yanındaki adamında peşinden gittiğini gördüm.
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Ertesi gün öğleye kadar uyumuş ve babamın yönlendirdiği emlakçının telefonlarına cevap vermemiştim. Allah'tan adam anlayışlı biriydi de geç olmasına rağmen evlere bakmayı kabul etmişti. Baktığımız evlerin sonuncusundan da çıkarak bahçe kapısının önünde durduk. "Evet Hayal Hanım bu da son evdi. Sizi biraz kararsız gördüm. Dilerseniz düşünebilir bu süre zarfında arada kaldığınız bu iki evi sizin için beklete bilirim."
Tekrar evin dış cephesine göz gezdirdikten sonra emlakciya dönerek "Bu ev daha içeride daha yakın. Diğeri daha iyi benim açımdan aslında. Nede olsa tek kalacağım. Ama yakında olması gerek." Bir süre evi göz hapsime aldıktan sonra "Bu evi tutuyorum. Sözleşmeyi yarın imzasak da olur değil mi?" Gülümseyerek "Tabi siz nasıl isterseniz. O zaman hayırlı olsun." Uzattığım elini sıkarken karşı evden birileri gülerek çıktığında bakışlarımı o tarafa döndü. Karşımda o siyah gözlere sahip adamı bulmayı beklemiyordum dogrusu.Kumral bir erkek gülerek "Aras bundan sonra peşinde kuyruk olacağım"dedi. Aras.Sonra kumral olan bizim fark edince "Vaay yeni komşumuz mu özgün?" diye sordu bana yardımcı olan emlakciya. Aynı güler yüzle "Evet uygar bey. Bu bayan.." elini kaldırarak beni gösterdiği sırada söze atılarak "Evet yeni komşunuzum. Adım Hayal." adının uygar olduğunu öğrendiğim kişi yanımıza geldiğinde Aras ve o ana kadar fark etmediğim dün akşamki kızın yanındaki adam da yanımıza geldi. Uygar elini bana uzattığında elini sıktım "Eminim Varyantı çok seveceksin." Gözlerim arasa kayarken "Daha yollarında aşık oldum buraya" dedim. Aras ise yaptığım göndermeyi anlamamış gibi kaslarını çatarak gözlerini kaçırdı. Dün akşamki -hala adını bilmiyorum- ciddi duruşlu adam "Aslında şimdi bana gidiyorduk. Film falan izleyeceğiz sen de gel hem diğerleriyle de tanışmış olursun. Kalıcısın değil mi?" Başımı onaylarcasına sallayarak "Evet kalıcıyım" diye cevapladım onu. Her ne kadar kalıcı olmasam da. Aras sonunda mühürlediğini düşündüğüm dudaklarını aralayarak "Güzel. Hadi gidelim o zaman. Özgün sen?" Sorusunu özgün bey "Teşekkür ederim Aras Bey ama ben gideyim. Size iyi akşamlar" diyerek yanımızdan ayrıldı. Bu adam dengesiz falan mıydı? Bir kaç saat içinde bu kadar ciddilesmesi... Tuhafı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kaybettim ( Askıda)
Mistério / SuspenseKaderin kanlı tırnaklarıyla ruhuma kazıdığı imzasiydi bu Bilinmezlik Ben onlar için sadece ihtilal de kaybolan küçük kızdım. Ama ben yinede geri döndüm. Biraz onlar biraz da kendim için. Ama bulduklarını ise bir harabe olmuştu. Onları bu hale geti...