Bölüm şarkısı:
Zeynep Casalina: DuvarGörseldeki Hayal Falay
Hergün bir adım daha yaklaşıyor insan ölüme. Geçen hergün daha iyi anlıyor daha çok farkına varıyor bazı şeylerin. Önemli olan yanındayken bilmek değerini. Mezar taşının başında ağlayarak ona onu ne kadar çok sevdiğimiz söylemek değil.
Arftayken ise umutla bekler insan. Yeniden kavusabilmeyi,yeniden gözlerinin içine bakabilmeyi. Yada yokluğuna alışmaya çalışır başkalarıyla uvunmaya çalışır. Hani derler ya yokluğu bir dert varlığı bir dert. Yokluğu kadar acıtmaz varlığı.
Varlığında kusurlarını görmezden gelir devam edersin onunla yoluna ama yokluğunda anca fotoğraflarına bakar ağlarsın. Dua edersin Allah'a gelmeyeceğini bile bile. Oradan bakıldığında ne kadar acizce değil mi? Kendilerini bu duruma düşüren yine kendileriydi.
Elleri ellerimden kayarken almeda yere yığıldı. Bir taraftan korku bir taraftan endişeyle dizlerimin üzerine çökerek yüzünü avuclarımın arasına aldım.
"Almeda almeda iyi misin? Konuş benimle. Almeda"
Titreyen sesiyle "ko-kolum" dedi. Ellerimle kollarını yoklarken sol kolundaki elime sıcak bir sıvının değmesiyle irkildim. Bileğimi bağladığım fları çözerken ışıklar geri geri geldi ve uygarın bağırmasını duydum
"Almeda!"
Ben omuzunda ki kurşun yarasına kanamayı önlemek için fularla baskı uygularken uygarla Meriç de çoktan gelmişti yanımıza.
Başımı kaldırarak uygara "Ambulans çağır"dedim
Cebinden telefonu çıkartarak yanımızdan uzaklaşırken gözlerim Meriçi buldu. Biraz içkiden biraz da şoktan olsa gerek sürekli 'kim?kim?' diye mırıldanıyor ve almedaya uyumaması konuda uyarıyordu.Gözlerini yaşlar dolarken kurumuş dudaklarını zar zor aralayarak "A-abi" dedikten sonra durakladı ve" sakin ol" diye devam etti.
İstemsizce gulumsedim. Bu haldeyken bile abisini düşünüyordu. Simay haklı o sadece bir aile istiyordu. Bir abi istiyordu. Şu an da Meriç onun için endişelendiğinden mutlu olduğunu o kadar emindim ki...
Bilirdim sevgi arayışını. İnsanların gözlerinde o sevgi kırıntılarını bulma umudunu...Meriç saçlarını okşayarak anlina bir öpücük kondurdu. "Sakinim sakinim ben. Uyuma tamam mı? Sakın uyuma."
On dakika sonra bahçeden içeriye görevliler girerek ilk müdahaleyi yapdılar ve almedayı ambulansa götürdüler. Ben öylece arkalarından bakarken birinin koluma tutulmasıyla arkama döndüm. Simay ağlamaktan çökmüş gözleriyle bana bakıyordu "Gidelim" dediğinde başımı onaylarcasına sallayarak onunla evden çıktık. Siyah arabanın önde bekleyen şoföra seslenerek "Ambulansı takip et" dedi ve arka koltuğa geçti. Onun yanına geçerek içimden almeda için dua etmeye başladım. Umarım bu sayede mericle aralarındaki buzlar erirdi
Hastanenin önünde durdugumuzda kendi tarafimdaki kapıyı açarak çıktım arabadan. Simay da arabadan inmiş hastanenin kaşına öylece bakıyordu. Yanına giderek omuzuna koydum elimi "Hadi"
Merdivenlerden çıkarak içeriye girdigimizde bir hemşireye almedayı sorduğumda üst katta ameliyatta olduğunu söyledi. Asansörle yukarıya çıkarken ikimizde sesizdik. Asansör un kapıları iki yana kayarak açıldığında asansorden inerek ilerlemeye başladık aydınlatması azaltılmış kavetli koridorda. Yaklaştıkça uygarın sesini duymaya başladım "O şerefsizin geçmişini sikeceğim" ve birçok küfrünü işttim. Sağ tarafta kalan ameliyathaneye varmak için köşeyi döndüğümüzde Meriçi sırtını duvara yaslamış öylece karşı duvarı izlerken uygarı sürekli sağa sola ilerleyip dururken buldum.Simay kolumdan çıkarak meriç'in yanına gittim ve anlını omuzuna yaslayarak "Meriç almeda..." diye başladığı sözü Meriç
"İyi olacak" diye kesti.Ellerimdeki kanı gördükçe daha da kötü oluyordum. Aklımda geçmişten kalan anılarım canlanıyorduve Kabuk baglayamayan yararalrımı sızlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kaybettim ( Askıda)
Misteri / ThrillerKaderin kanlı tırnaklarıyla ruhuma kazıdığı imzasiydi bu Bilinmezlik Ben onlar için sadece ihtilal de kaybolan küçük kızdım. Ama ben yinede geri döndüm. Biraz onlar biraz da kendim için. Ama bulduklarını ise bir harabe olmuştu. Onları bu hale geti...