-Lütfen ve lütfen okuyun-
Poyraz ve Beste karakterlerine twitter hesabı açtım bebeklerim.
'poyrazderiin' ve 'bestegunisigi' kullanıcı adlarını yazarak bulabilirsiniz. Eğer takipçi olursa hesapları aktif tutucam ve ask.fm hesabıda açmaya çalışıcam.
İYİ OKUMALAR UYKUCULARIM.
Multimedia:Beth
------------------------------------------------------------------------------
-POYRAZDAN-
"Bunu neden yaptın?" dedi göz yaşlarının arasından. Baş parmağımla yaşlarını sildim ve ona masalı, yaşadıklarımı ve bu yüzden oluşan güven problemimi anlattım. Konuşmamı tamamlayıp ona sıkıca sarıldığımda benim repliğimi çalarak fısıldadı. "Benimde tek dileğim sensin."
Beste sözlerini söyleyip benden uzaklaştığında anlamadığımı belirten bakışlarımı gözlerine diktim. Yüzüne yerleştirdiği ufak gülümseme eşliğinde cevap verdi. "Daha partiyi dağıtıcaz bebeğim." sesinin eğlenceli tınısı benide eğlendirdi ve besteyi tek hareketle omzuma alıp koşarak aşağıya indim ve yine aynı pozisyonda evden çıkarak bizim eve yöneldim. Evin kapısına geldiğimde bestenin "indir yaa" diye yakarmasını umursamadan cebimdeki anahtarla kapıyı açtım ve hızla salona yöneldim.
Salona adım atar atmaz tüm gözler bize döndü ve onlara açıklama yapmak için besteyi omzumdan indirdim.
"Hey millet kaçağı getirdim. Benim tek dileğim şu sürtük değil yanımdaki sevgilim."dediğimde herkesten şaşırma belirtili sesler yükseldi. Onlara aldırmadan bestenin elinden tutup koltuklara yöneldim. Rahat deri koltuklara kurulduğumuzda beste heyecanla atıldı.
"Oturmaaaa. Kalk dans edelim." dediğinde
"Burda mı?" diye saçma bir soru yönelttim.
"Ebende." dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve sinirli bir tavır takınarak.
"Diline biber sürücem." dedim. O ise benim aksime gülmesini bastırmaya çalışmadan kahkahalara boğuldu. Sen gülme ama içim gidiyo.
-BESTEDEN-
"Dilime biber sürücem" mi demişti o? duyduklarım kahkahalara boğulmama neden olurken poyrazın bakışlarıyla kendimi susturdum. Sanırım bok gibi güldüm. Of şansa bak amk ilk günden çocuk iğrenicek benden.
"Noldu?" Aklımdaki düşüncelere son vererek sorduğum soruya gülerek cevap verdi.
"Çok güzel gülüyosun. Gülme. Kimse görmesin. Sadece bana gül. Sadece ben göriyim."
"Zaten başkasına böyle gülememki. Kimsenin yanında senin yanında olduğum kadar mutlu olamam ki." dediğimde poyrazın yumuşak dudakları dudaklarıma kapandı. Ona karşılık verdiğimde öpüşünü derinleştirdi. Dili dudaklarımı aralayıp ağzımı keşfe çıktığında bulunduğumuz ortam aklıma geldi ve geri çekildim. Etrafa baktığımda kimde bize bakmıyordu. Neyseki kalabalıktan dikkat çekmemiştik. Büyük bir mutlulukla poyraza döndüm ve edepsizce parlayan gözlerine gözlerimi diktim.
"Heey bana öyle bakma." dediğimde sırıtmaya başladı.
"Nasıl?"
"Edepsizce."
"Sen fesatsın canım ben edepli bakıyorum."
"Hıı ineklerde uçuyodu zaten." dediğimde bu kez o kahkahalara boğuldu. Görmeyeli anırmayı bırakmış ve güzel denebilicek bir gülüşe sahip olmuş.
