Eskilere dair.

640 27 7
                                    

Yeni bölüm geldi uykucularım. Uzun bir bölüm yazıcaktım. Kısa oldu biraz üzgünüm :(

Her bölüm şarkı sözü paylaşmayı düşünüyorum.

"Bütün hayalleri bırakıp gidecek, yarım kalan umudum böyle sona erecek, yalnız bırak beni, kazanana dek kaderle savaşım sürecek."

--------------------------------------------

Türk havayollarının tk 1351 sefer sayılı Amerika yolcularının güvenlik kontrolünden geçmelerı önemle rica olunur.

Kulaklarıma ulaşan sesle bedenimi oturduğum kolduktan ayırarak güvenlik kontrolünden geçmek üzere babamın peşinden yürümeye başladım. Bababam güvenlik kabininin önünde durdu ve çantalarımızı kontrol ettirdik. O lanet çantanın içinden uyuşturucu çıkmasını her şeyden çok isterdim. Uyuşturucu bulunsun ve tutuklasınlar beni. Hadi ama bu bile daha iyi. Babam çantaları alıp tekrar hareketlenirken kendimi buradan koşarak kaçmamak için zorladım. Adımlarımı peşi sıra babamın arkasından atarken her adımda kalbim yerinden sökülüyodu. O uçağa attığım her adım kalbimde patlama hissi yaratıyodu ve en acısıda gittiğimden Poyrazın haberi bile olmaması. Gittiğimi öğrediğinde o işe yaramaz beynimi sikicek eminim ama ona veda edemezdim. Belki yaşanmışlıkları siktir edip her şeyi bitirecek yinede bunu yapamazdım. Ona sarılıp ''ben gidiyorum sevgilim bekle beni' diyemezdim. Lanet olsun ondan beni beklemesini bekleyemezdim. 5 sene bana bağımlı kalmasını isteyemezdim. En doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Babamın dediği gibi yeni bir başlangıç yapıcam. Kalbimi burda bırakarak yaşamaya çalışıcam. Hadi ama babamda kalpsiz ve yaşayabiliyor. Benim üzüntümü gördüğü halde umursamayacak kadar kalpsiz. Bende yapabilirim. Nede olsa babamın kızıyım (!).

Sonunda uçağa bindiğimizde düşüncelerime son verdim ve koltuğumu bularak oturdum. Babamın ''bi şey yemek ister misin?'' tarzı sorularını es geçerek kulaklıklarımı kulağıma taktım. 16 saat sonra yeni hayatıma giriş yapıcam. Çok heyecanlıyım (!) hatta nefes bile alamıyorum. Heyecanla alakası yok. Nefessiz kalmamın nedeni sessiz kalmam. Burda kalmak istediğimi haykırmak istiyorum. Boğazım yırtılana kadar hemde.

Uçak kalkış anonsu yapıldığını babamın dürtüklemesiyle fark ettim ve kemerimi bağlayarak arkama yaslandım. Sonunda uçak havaalanını terk ettiğinde göz yaşlarım gözlerimi ve kalbim bedenimi terk etti. Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım ve kendimi uyumaya zorladım.

'Uyu uykucu. Uyanınca her şey daha güzel olucak.'

------------------------------------------------

Birinin beni dürtüklemesiyle uyandım ve etrafa bakındım. Uçak inmişti.

''Yeni hayatına hoşgeldin günışığım.'' Sikerim yeni hayatını.

Babamın sesi sinirlerimi alt üst ederken sessiz kalmaya çalışarak uçağın kapısına yönelip uçaktan indim.

Annemi bavullarla ve yüzü asık görünce içim acıdı. O da istemiyordu. Ona haksızlık etmiştim. Gitmemek için elinden geleni yapmıştı fakat engel olamamıştı. Belkide bunaydı sinirim. Annem. Her şeye diş geçiren kadın babamı ikna edememişti. Bilemiyorum belki oda her şeyi yapamıyor.

Her neyse artık bunların hiçbirinin önemi yok. Ben Amerika ve geri dönüşü yok.

Düşüncelerimden kurtularak kapalı olan telefonumu açtım ve Poyrazdan gelen cevapsız aramalara baktım. Onu aramalıydım fakat istemiyordum. Ondan ayrılmak istemiyordum.

'Aptal zaten ondan ayrıldın' dedi iç sesim. Gerçekleri yüzüme vurmaktan hoşlanıyor gibiydi.

Evet gerçek buydu ben kalbim ne kadar acısada onu bırakmıştım. Bizi bitirmiştim ve uzatmanın anlamı yok. Poyrazın hayatında yeni insanlar olucak ve mutlu olucak önemli olan bu. Bende hayatıma devam edicem. Zor ama imkansız değil. Parmaklarımı telefonumun üzerinde gezdirerek Poyrazı aradım.

"Aşkım? Lanet olsun nerdesin sabahtan beri seni arıyorum."

"Poyraz ben Amerikadayım. Sana haber vermedim çünkü veda etmek istemedim. B-ben üzgünüm. 5 yı boyunca burada kalıcakmışız ve bana bağlı kalmanı istemedim. Her neyse kendine iyi bak."

Poyrazın cevap vermesini beklemedeb telefonu kapattım ve hattımı çıkararak kırdım. Yeni hayatsa eskilere dair hiç bir şey olmamalı değil mi?

Annemin seslenişleriyle birlikte kafamı kaldırdım ve ona doğru yürümeye başladım. Sonunda havaalanından çıktığımızda bizi bekleyen özel arabaya binerek yeni evimize doğru yol almaya başladık.

Araba devasa bir evin önünde durunca gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Tamam durumumuz çok çok iyi. Dublex evimiz falan da vardı da bu ev ne lan. Muhteşem yeni evimde göz gezdirdim ve arabadan inerek kapıya doğru yöneldim. Kapıya ulaşıp annemlerin gelmesini beklerken biri kapı tanımadığım bir yüz tarafından açıldı.

"Yeni evinize hoşgeldiniz küçük hanım." diyen tombul orta yaşlı kadının gülümsemesine karşılık vererek içeriye girdim. Bavulumu salonun ortasında bırakarak özellikle çatı katında olmasını istediğim odama çıktım. Oda girdiğimde evi gördüğümde yaşadığım şaşkınlığın yarısını bile yaşamadım. Sade ve beyaz bir odaydı. Kendimi bordo ipek örtü serili olan yuvarlak yatağıma atarak yeni hayatımı düşündüm.

"Buna alışabilirim." dedim kendi kendime buna alışabilirim.

!!!!!-ÖNEMLİ OKUYUN LÜTFEN-!!!!!

Beste Amerikaya geldi ama her şey bitmiş değil. Sonraki bölümde bestenin amerika hayatını yansıtıcam ve poyrazı fazla özletmeden hikayeye dahil edicem.

SİZİ SEVİYORUM DEĞELİLERİM. KEDİNİZE İYİ BAKIN YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE

UYKUCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin