Nepiyoniz le burda?

620 26 16
                                    

İYİ OKUMALAR AŞKLARIM HEPİNİZİ ÇOOOOOOK SEVİYORUM :*

"Yendik şişirdik dolma yaptık pişirdik." gibi bir şey tabiki söylemedik. 2-1 kazandık fakat normal bir şekilde karşı takımı tebrik ederek sınıflara dağıldık. Sınıfa girince öyle bir alkış sesi yükseldiki anlatamam. Khrtsn çk popiym .s.s

Alkış sesi azaldığında sınıf kapısı açıldı.

Kafamı kapıya çevirdiğimde sinirden çenesi kasılan bi Poyrazla karşılaşmayı beklemiyordum. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Poyrazın bakışları beni buldu ve üzerime doğru atılarak kolumdan tutup peşinden sürüklemeye başladı.

"Poyraz napıyorsun. Bırak kolumu." desemde Poyraz bunu umursamadan beni sürüklemeye devam etti. Bodrum kata indiğimizde sonunda kolumu bırakabilmişti. Sinirle soluyup bileğimi ovalarken "Aptal napıyorsun?" Diye bağırdım.

"Asıl sen napıyorsun? Lan amk ben sana Ahmetin nasıl bi piç olduğunu anlattım. Fakat sen inatla ondan uzak durmuyosun. Sikerim böyle işi. Ya siktir ol git yada benim olanın davranması gerektiği gibi davran."

Poyrazın sesini yükseltmesiyle gözlerim dolmaya başlamıştı. Göz yaşlarımı geri yollamaya çalışırken konuştum.

"Ben senin olan her kızın davrandığı gibi davranmam. Çünkü ben onlar gibi sıradan değilim. 'Senin kızın' olmak beni sıradanlaştırır. Ben 'sen' olmak istiyorum. Sana ait bir şey değilde tamamen sen olmak istiyorum."

"Sen zaten bensin bebeğim. Her şeyinle her şeyimsin"

Kollarımı poyrazın boynuna doladığımda kokusunu içime çektim.

"Nepiyoniz le birda?" O ne lan? Aha Süleyman amca bastı bizi. İstemeyerek kollarımı poyrazdan ayırdım ve Süleyman amcaya dönerek "Süleyman amca arkadaş bana hediye almışta teşkkür ediyordum."

"He tomam ha ayıp şeğler yapmayın ha."

"Yok süleyman amca neler sokuyon aklımıza tövbe tövbe."

"İyi ha hodi sınıfa gedin siz."

Poyrazın kolunu tutup çekiştirerek üst kata çıkardım. Koridoru boş görünce herkesin derse girdiğini anladım ve hızla poyraza sarılıp sınıfa doğru koşturmaya başladım.

Sınıfa kapıyı çalmadan dalınca tüm gözler bana çevrildi. Bakışlardan rahatsız olup lügatın anlamını bilmeyen hocadan özür dileyerek yerime oturdum. Kafamı sıraya yaslayıp gözlerimi kapattım ve uykunun huzurlu kollarına fırlattım kendimi.

********************************

"Bestee kalk lan eve gitcez." kulağıma gelen bağırış sesleri ve bi hayvanın beni dürtüklemesiyle gözlerimi araladım.

"Noluyo yaa"

"Eve gidiyoruz mal okul bitti."

"Haa tamam." dedim ve sıradan kalkarak çantamı sırtıma taktım. Buğra önde ben arkada yürüyerek bahçeye çıkıp bizimkilerin yanına ulaştık. Poyrazın kolunun altına girmek için hamle yapmıştım ki arkamdan gelen sesle hızla arkama döndüm.

"Beste."

"Baba?" Arkamı dönünce babamla karşılaşmamla sevinçle koşarak kollarının arasına girdim. Saçlarıma öpücükler kondururken bi yandanda kokumu içine çekiyodu. Kollarımı babamdan ayırmadan kafamı kaldırarak babama baktım ve kaşlarımı çatarak "Neden geleceğini haber vermedin?" dedim.

"Sürpriz yaptım fena mı oldu?"

"Yok babişimde haberim olsaydı iyi olurdu neyse eve gidelim uykum var." dedim ve bizimkileride kolundan sürükleyerek arabaya bindirdim. Sıkış tıkış olsada sığmıştık arabaya. Babam arabayı çalıştırıp eve sürdüğünde poyraz ve alara kendi evlerine emre, ben, buğra ve ırmakta bize geçtik. Ben babamla hasret giderirken diğerleride kendi alemlerinde takılıyolardı. Babama olan özlemim geçmek bilmiyodu. Biraz daha babama sokulup kokusunu tekrar içime çektim.

"Günışığım?"

"hıı?"

"Seninle konuşmak istediğim bi konu var."

"Evet?"

"Önemli bir ihale için Amerikaya gitmem gerek. Fakat bu kısa süreli bir şey değil. 5 yıl boyunca orada kalıcam. Yani kalıcaz. İşlerimiz kötü gidiyor. Amcan her şeyi ayarladı haftaya uçağımız kalkıyor. Emrenin haberi var amcan onunla konuştu. Orada yeni bir hayat kurucaz gibi görünüyor. Yani temelli olmasada yeni başlangıçlar iyidir."

Babamın söylediklerini beynim algıladığında kollarımı hızla ondan çekip sesimi yükselterek konuştum.

"N-ne? Ne demek yeni bir hayat kurucaz? Peki ben yeni bir hayat istiyor muyum? Değer verdiğim insanları bırakmak istiyor muyum? Lanet olsun ne desem boş dimi? Kararı vermişsiniz zaten."

Sinirle yerimden kalkarak odama çıktım. Kapıyı kilitleyip sırtımı kapıya yasladım ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Poyrazı ben nasıl bırakacaktım? Kalbimi burada bırakıp nasıl gidecektim? Bok herif nasılda bağladı beni kendine.

Bacaklarım bedenimi taşımakta zorluk çekerken daha fazla kendime eziyet etmeyi bırakıp yatağa uzandım. Göz yaşlarım sel gibi gözlerimden akarken göz kapaklarıma asılan şirinleri engellemedim.





GECİKEN BÖLÜMÜNÜZ GELDİ BEBEKLERİM :d BÖLÜMÜ YAZMAYA NİYETİM YOKTU FAKAT ÇOK MUTLUYUM OLUM :Dd BU ARADA ÇOK KISA OLDU FARKINDAYIM BUNUN İÇİN ÖZÜR DİLERİM SINAV HAFTAM YAKLAŞTI 2-3 HAFTA SONRA UZUN BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDA OLUCAM. SİZİ ÇOK SEVİYORUM HADİ EYV :D:d:D

UYKUCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin