Bölüm 4:Sarhoş

45 3 2
                                    

MULTIMEDYA’DA HİKAYEMİN TANITIM FİLMİ VAR.MUTLAKA İZLEYİN.YORUMLARINIZI VE VOTELARINIZI BEKLİYORUM.

Yarım saat sonra krem rengi üç katlı bir villanın önünde durduk.Yine ağzımın açık kaldığı dakikalardan birindeydim.

“Ağzını kapatıp içeri gelmeyi düşünüyor musun?”

Poyraz’ın sesini duyduktan sonra kendime geldim ve içeri girmemle yeni bir şok geçirmem bir oldu.

“Senin ailen hangi soydan geliyor?Ben hayatımda böyle bir ev görmedim”

“Bunların artık bir anlamı yok.Onlar hayatta değiller.”

Sonra dediğime pişman oldum.Acaba düşünceleri,hisleri nelerdi?Sanki duygularını yansıtmaktan kaçınan tiplerdendi.

“Özür dilerim.Ben onları hatırlatmak istemezdim.”

“Sence unuttuğum bir zaman var mı?”

“Tekrar özür dilerim ben biraz şaşkınım sadece.Hayatımı küçük bir yurt odasında geçirdim ve böyle şeyler bana çok yabancı.”

“Şimdi eski hayatını ve benim şatomu geriye bırakalım.Çözmemiz gereken şeyler var minik.”

“Neden bana yardım ediyorsun?”

“Bu benim gönüllü mesleğim.”

“Bunun aileni kaybetmenle alakası var mı?”

“Bak ölümden başka her şeye çare var.Bunu içimden gelerek yapıyorum.Ben kötü bir adamım.Ama mafya babası,ya da seri katil değilim.Sadece haksız insanlara hiç acımam.”

Kurduğu en uzun cümlelerden biriydi.

“Teşekkürler”

“Bakıyorum çenen çalıyor ama biraz beynini zorlayıp şu kodu çözmeye çalışsan.”

“Çözecek bir şey göremiyorum ben.”

“İ-66-A”Poyraz mıraldanmaya başlamıştı.

Çok geçmeden konuşmaya başladı.

“Demek ki İstanbul’da yaşıyorlardı.”

“Hiçbir konuda emin değilim ben”

“Olma zaten.”

“Tuvalet nerede?”

“Bir kat üste çık.Kolidorun solunda olması gerek.”

“Olması gerek derken?”

“Odamdaki tuvaleti kullanıyorum”

Sessizce yukarı çıktım ve tuvaletin yerini doğru hatırlamıştı.Girdiğim en güzel tuvaletti.Yurt odasındaki tuvaletler her zaman iğrenç olurdu.Yeni bir eve taşındığımdan beri de evi temiz tutmak için elimden geleni yapıyorum.Yurtta genelde hep ders çalışırdık ve bu gibi işlere zaman olmazdı.Temizlikçiler de pek iyi sayılmazdı.Zaten iki haftada bir temizliyorlardı.Ailem en azından beni daha iyi bir yurda veremez miydi?Gerçi tam yurt değildi.Öksüz çocuklar için de bir bölüm vardı.

Ellerimi ve yüzümü yıkayıp asılı havluya kuruladıktan sonra aşağı indim.

Poyraz kanepeye uzanmış elindeki kağıdı yukarı kaldırmış inceliyordu.Gören de iki resim arasındaki yedi farkı buluyor sanırdı.Gidip tekli koltuğa geçtim ve ayaklarımı karnıma çektim.

“Buldum!”

“Ne buldun?”

“Kodu çözmeye başladım Rosa şurdaki çekmeceden bir harita getir bana”

KARANLIĞIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin