Limonata:Selen'i yollatan sensin dimi
[Görüdü]
Dalyarak görüldü atma bana
Amip:Ben de seni özledim aşkım
4 saattir görüşmüyoruz
Limonata:Siktir git
Amip:Sana da yaranılmıyo he
Şş neyse
Normalde yarın bir arkadaşla takılacaktık
Ekildim
Sonra da işte dedim Limonatama yazayım
Belki gelmek ister
Limonata:Siktir git
Yavşak
Amip:Ahh kalbime geldi
Neyse kapıyı aç
———
Kapının tıklatıldığını duyduğunda elindeki telefonu yatağın üzerine fırlattıve kapıyı açmak için oturduğu koltuktan kalktı.Kimin geldiğini biliyordu,tahmin etmek hiç zor değildi.
"Ne istiyorsun?" diye sordu kapıyı açar açmaz.
Aral yüzündeki alaylı ifadeyi bozmadan odaya girdi. "Ben de seni gördüğüme sevindim."
Merih gözlerini devirdikten sonra iç çekti. "Ne istiyorsun dedim."
"Takılmak istiyorum."
"Yatacağım şimdi,saat geç oldu.Yarın erken kalkmam gerek."
"Yarın izinlisin."
Aral'ın bunu nasıl bildiğini sorgulama gereği duymadı. "Evet,izinliyim.Ama işim var."
Selin buradayken izin günlerini denk getirip birlikte plan yapmışlardı.Birlikte İzmir'i gezeceklerdi.Tabii Aral gereksiz triplere girip Selen'i yollatana kadar işi daha kolaydı.Neyse ki Selen yarın sabahtan buraya gelecekti.Yoksa Merih'in işi zordu.Buradan nasıl gidileceği hakkında bir fikri yoktu.
"Ne işin var?" diye sordu sarışın olan.
"Selen ile plan yaptık."
"O gitmedi mi daha ya?"
"Gitti ama buluşacağız."
Merih'e şüpheyle baktı. "Sevgili misiniz yoksa?"
Soruyu cevaplama gereği bile duymadı. "Artık odamdan çıkacak mısın?"
"Sen boşver Selin'i gel bana takıl,daha çok eğlenirsin."
"Onun adı Selen."
"Umrumda değil."
Telefonunun sesi odayı doldurduğu zaman Merih telefonunu yatağın üzerinden aldı.Selen'in aradığını gördüğü zaman şaşırdı.
"Kim arıyor?"
Merih yine cevap vermedi ve telefonu açtı.
"Efendim." dedi sakin bir şekilde.
"Ya kuzum." diye başladı Selen. "Yarın başvurduğum otele görüşmeye çağardı beni."
Merih ofladı. "Bizim plan yattı mı yani?"
O sırada Aral ile göz göze geldi.Gözlerinin parladığına şahit oldu.
"Öyle oldu biraz ya,üzgünüm.Ama telafi ederiz,söz!Özür dilerim gerçekten!Yani şey-böyle olsun istemezdim ama elimde değil işte.Gerçekten özür dilerim sana da çok ayıp oldu kuşum.Telafi edeceğiz-" O kadar hızlı konuşuyordu ki Merih bir an onun nefessizlikten öleceğini sandı.
"Hey sakin ol,sıkıntı değil!Daha buradayım nasıl olsa."
Hevesinin kırıldığı ses tonuna yansımıştı ve bunu engelleyemiyordu.
"Söz veriyorum bunu en iyi şekilde telafi edeceğiz."
"Sıkıntı yok."
"Görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz."
"Seni seviyorum."
Merih kıkırdadı. "Ben de seni!"
Telefonu kapattıktan sonra Aral'a döndü.
"Hadi çık git,yatacağım."
"Planının iptal olmasına çok üzüldüm ya." dedi sahte bir üzgünlükle Aral.
"Aynen,kesin üzülmüşsündür."
"Teklifim hala geçerli,yarın için olan hani."
Merih pes etti.İzin gününde boş boş oturmak istemiyordu. "İyi,peki."
"Yarın birlikteyiz o zaman."
"Artık gidecek misin?"
"Pekala,gidiyorum.Yarın tüm gün beraberiz zaten."
Aral odadan çıktıktan sonra Merih kendisini yatağa attı.
Aral'a güvenmiyordu ama onunla gidecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limonata||texting [boyxboy]
Teen FictionBilinmeyen Numara:Bana bak Limonata:Baktım da Sen kimsin? Bilinmeyen Numara:Kim miyim? Şöyle anlatayım Havuz başında keyif yapan ben Başımdan aşağı limonata döken sen Tanıdık geldi mi?