cant sleep, chaelisa

three

chaeyoung kapıyı açtı, herkes uyuyordu. lisa şimdi karşısında, ona gülümsüyordu. "ben geldim, sevgilim."

"lalisa! beni çok beklettin." koşarak sevgilisinin boynuna doladı kollarını. bu çok güzeldi ancak tuhaf hissettiriyordu. bunun bir hayal olabileceğini düşündüğünde tüyleri ürperdi.

balkona çıkıp, her zamanki köşelerine oturdular. lisa yeniden sessizliğini koruyor, sevgilisinin sorduklarını cevapsız bırakıyordu. chaeyoung alışmıştı, aldırmadı. konuşmaya devam etti.

saatler geçti, chaeyoung konuşmaktan da yorulmuştu, gün doğmuş ve insanlar işlerine gitmeye başlamışlardı. yataklarına girdiler. lalisa, chaeyoung'un onun kokusunu alamayacağı kadar uzakta yatıyordu, ama chaeyoung aldırmadı. en azından yanına gelmişti. kız bu gece de beklemişti ancak, buna değmişti.

geçen birkaç saatin ardından güneş ışıkları chaeyoung'un gözlerini yaktığında uyanmıştı. sevgilisinin dün gece bulunduğu yere baktı, gitmiş olmalıydı. yattığı yer hiç dağılmamıştı, chaeyoung gülümsedi. sevgilisi onun yorulmasını istemediğinden, gitmeden önce hep yattığı yeri düzeltirdi.