four

3.9K 403 47
                                    

chaeyoung heyecanla anlatmaya devam etti. "inanabiliyor musun jisoo unnie? gerçekten yanıma geldi yeniden.. daha sık uğramasını dilerdim."

jisoo gülümseyerek gözlerini sandalyenin çizikler bıraktığı tahta zemine indirdi. "ona çok alışmasan iyi edersin chae, senin için endişeleniyorum."

"unnie, hadi ama." küçük kız gülümseyerek büyük olanın omzundan ittirdi. "jennie sana sadece birkaç haftada bir uğrasa, sen de onu beklerdin. bunda endişelenilecek bir şey yok. ben sadece sevgilimin kokusunu duymak istiyorum uyumadan önce."

"haklısın, haklısın." jisoo kalktı ve chaeyoung'un koluna girerek yatağına götürmeye zorladı. "hadi bugün bir değişiklik yaparak erkenden uyuyalım."

chaeyoung kaşlarını çatarak kolunu geriye çekti. "hayır, sevgilimi beklemeliyim."

"hadi ama, lisa bu kadar beklediğini ve göz altlarının morardığını görse çok üzülür." jisoo'nun gözlerindeki mutsuzluk barizdi. "en azından, lisa için yap."

chaeyoung bu ismi duyduğunda, söylenilen ne olursa olsun karşı koyamazdı. "iyi tamam, tamam. ama sadece bir seferlik unnie."

jisoo buruk bir gülümseme sundu küçük kıza. "pekâlâ, pekâlâ."

jisoo chaeyoung'u yatağına bıraktığında, alnına ıslak bir öpücük kondurup oturma odasındaki koltuğa yatmaya gitmişti. jisoo kızın uyuduğunu düşünüyordu, yanılmıştı. chaeyoung sevgilisi gelmeden uyumazdı, kız yine gelmeyecek olsa da chae dayanabildiği kadar dayanmalıydı. çünkü chaeyoung uslanmaz bir kızdı.

sabah oluyordu, dizlerini karnına çekerek sallanıyor ve duvardaki sevgilisinin resimlerini izliyordu. lisa gelmedi, chaeyoung yatak başlığına düşen kafasını kaldıramadı. uyku kızı esir almıştı ama olsun, o yine de sevgilisini beklemişti.

cant sleep, chaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin