Hırs, kazanç ve büyük gurur

43 1 0
                                    

Kumarbaz kumar oynar da o büyük hırsın içine girmez mi? Bunca zaman kumarhanelerde zaman geçiren biri için kendini kaybedip tüm varını yoğunu ve tabiki özvarlığını masada kaybedecek şekilde hırslı bir kumarın içine dalma sırası bizimkindeydi artık. Kendini kaybedercesine savurgan bir oyun oynuyor kazanıyor kaybediyor ve masadan masaya atıyordu kendini. Bu durum birçok kumarbaz  gibi bizimkine de zevk veriyor olmalıydı. Bilmediği oyunlara dahi dadanmıştı bu sefer. Bu onun işine gelmişti tabii ki. Kendini bir anlamsızlığın içinde bularak mevcut durumunu sorgulaması anlamına geliyordu. İzleyicilerden birinin "şu adam 100 bin florin kazandı" demesiyle cebinde büyük bir hazine taşıdığının farkına vardı ve sonrasında kulağına fısıldanan bir "artık kalkmalısın çok para kazandın lütfen!" iyi niyet sözüyle bu büyük hırstan çıkması gerektiğinin ayırdına müteşekkir bir vaziyette vardı ki bu kişiye bir avuç dolusu para vererek masadan kalkıp otele doğru yola koyuldu. 

Bu tür bir hengameden insan zihninin arınması pek mümkün değildir. Bilinçdışı davranmaya başlayıp bunu devam ettirmeyi zevk haline getirenler için büyük bir akıl kaybına yol açan ve zamanla tutkularıyla kendini vareden, bencil davranışlara saplanmış ve büyük bir yalnızlığa evrilmiş bu karakterlerin hayatta ikinci bir tutkuya ihtiyaçları vardır. Aksi taktirde kazanç ve kayıpları için de gerekli anlam bütünlüğünü hayatlarında bulamazlarsa ilk tutkularından da kopuş yaşayıp, bu tutkularını sadece hastalık derecesinde bir alışkanlık haline getirerek, hayattan beklentilerini minimum seviyeye indirirler. Burda psikolojik irdelemelerden ziyade tutkulu bir bireyin sosyal yaşantısına anlam vermeye çalışıyorum.

Kumarbaz için otel odasına döndüğü zaman karşısında bulduğu Polina, onu hayata bağlayan sihirli bir güçtür ki roman boyunca ona eşlik etmek için, zekasını ve işbilirliğini onun yanında yer alan birçok kişiye ispatlamak zorunda kalır. Polina ya 50 florin vermek ister zira Polina'nın generale borcu bulunmaktadır. Fakat Polina'da büyük bir dengesizlikle karşılaşır. Polina parayı kabul edip sonrasında Kumarbaz'ın yüzüne fırlatır. Kendisini Sibirya'ya davet eden bir bilimadamından bahseder. Generale olan borcu ile şimdi Kumarbaz'ın önerdiği parayı bir tutar ve generalle Kumarbaz'ı bir tutmak istememesi ve de o geceyi Kumarbaz'a ait otel odasında kalmış olmasındaki gurur kırıcılığı da karşısındakine yansıtmakta çekinmez. Bu dengesizce konuşmalar Polina'nın Kumarbaz'a meyledişindeki doğallığı ve gururunun yere sürülmesini dile getirdiği kadar kumarbaz için de büyük bir şoktur. Zira nefreti kamçılanmıştır. Polina'nın onu yıllardır kendine denk bulamayışı ve aşkına hor bakışı bir anda birikmiş bir kin ile Kumarbaz'ın zihnine yerleşir. Ama Polina çaresizce konudan konuya geçerek kendini bir türlü karakterimizin huzurlu ve özverili yaklaşımına teslim edemez, parayı alıp onun yüzüne vurur. Karakterimiz ise bu karmaşık ruh haline müdahale edecek sakinliği kendinde bulamaz zira kendisi de kumarhanedeki büyük bir hengamenin zihninde bıraktığı kalıntılarla başetmeye çalışmaktadır.

Burda iki büyük ruhun gizemini saklıyor Dostoyevski. Gururun ve kaybolmuşluğun çıkmazında sürüyor okuyucuyu. Büyük bir çıkmaza giren Polina, kendi varoluşunu sorgularken yaşadığı çelişkiyle başedemiyor. içinde bulunduğu çıkmazı daha da büyüterek ve etrafına yansıtarak yol alması Kumarbaz'ın yanında onu mahvediyor. Aslında Polina da büyük bir kumarın içinden geliyor otele ve Kumarbaz'ın yanına gelerek daha büyük bir kumar masasına oturuyor, tıpkı Kumarbaz gibi. Çelişkileriyle baş edemeyip acemice hamlelerini karşısındakine yansıtması acemi bir oyuncu olduğunu gösteriyor bize. Aslında bir oyuncu kendini belli ettiğini düşündürterek de hile ile karşısındakini aldatabilir. Ama Polina'nın durumu farklı. Büyük bir çıkmazın içinde ve karşısında kalan son kurtarıcısına teslim olmamakta buluyor çareyi. Gururuna sarılmakta.


DostoyevskiWhere stories live. Discover now