Aslen Karadenizli olan Zeynep,
Aslında hiç Kardeniz'e yani Rize'ye gelmemiştir. Babasının iflası nedeni ile memlekete,akrabalarının yanına gelirler..
Burda yeni arkadaşları ile yepyeni bir hayata başlar.
Ohh sabahın mis gibi kokusu.. Odaya güneş vurmuş,bir yandan tatlı tatlı yağan yağmur bir yandan gülümseyen güneş,bir yanda da gökkuşağı.
İstanbul'dan daha bir çok sevdim burayı ben sanırım. Derken Elif yanıma gelip - Hadi Zeynep bacısı kalk artık daha çok işimiz var.
Birden Selin atılır, - Kahvaltıyı yapmamızı beklerler. Hadi kalkın da. Sonrada çay toplayacağuz. Yoksa çaylar heba olur. - Ayyy çok heyecanlıyım kızlar hadi inelim aşağıya. Aşağı indikten sonra mutfağa geldim bir bardak su içtikten sonra,Selin elime bir peynir tutuşturdu. Mıhlama yapacakmışım.
-Bak zeynep,bu dil peyniru bunu bol tereyağunda pişireceksin tamam mu?
- Anladım ama yani seninde yanımdaolsan iyi olur ilk defa yapıyorum biliyorsun. - Benim kümesten yumurta almam lazum istersan sen gidip aliver.Bende peynuru pişireyum.
- E tamam bende gidip tavuklarla tanışayım o zaman;) Halam gelip bana bir sepet verdi.Ve kişi başına düşen 13 yumurtayı toplamaya gittim. Tavukların altından yumurtaları alacakken iri bir tavuk üstüme sıçradı. Sağolsun tavuk kardeşimin yüzünden hayatımın şokunu yaşadım. Kümes çok küçük olduğundan sıkıştım. Birden, karşı evin sahibinin oğlu Kaan abi geldide kurtuldum. En azından yumurtaları almıştım. Önemli olan buydu zaten. Kaan abi upuzzuuuun zaten anlamışsınızdır..jsjs Bir adam bir an oda kümese sıkışacak sandım ama o benim yerime yumurtaları topladı Teşekkür edip eve girdim. Dışarısı çok soğuktu. Eve girince anladım. Ve hâlâ yağmur çiseliyordu.
Sepeti mutfağa bıraktım ama içerisi felaket güzel kokuyordu.. Annem ile babamı uyandırmak için odalarına gittim içerden hiç ses çıkmıyordu.Demekki hâlâ uyuyorlardı. Uyandırmak istemedim çünkü,çok yorgundular ve kıyamadım. Derken,babaannem arkamda beliriverdi. Bir an korktum çünkü hâlâ evin içi biraz da olsa karanlıktı. Beyaz başlığı ile beni çok korkutmuştu. Hadi bakalım. Bu günün ikinci şoku. Daha beni her bekliyor acaba..
- Babaanne!Ay ödüm koptu kız. - Günaydın guzum. - Günaydın babaannem. - E hadi ne bekliyon uyandur annenle babanu. - Tamam babaanne, hemen gidiyorum sen aşağıya in geliyoruz biz. - Hadi geç kalmayun sonura yemeksuz galirsunuz bak. - Tamam..
Odaya girdim. Annem ile babam tahmin ettiğim gibi hâlâ uyuyorlardı ve "Günaydun" diye onları uyandırdım. Annem ile babam şaşkın şaşkın birbirine baktılar ve boncuklu yazmamı ve beni süzdüler. Babam, - Ne kadar çabuk alıştın kızım benim :) - Kızım,ne bu hal?(annem) - Tarz yaptım annecim ne olacak yani bende artık bir Rize'liyim..
Annem, ..... Babam, .....
- Hadi hadi ya herkes sizi bekliyor sofrada! Dedim ve küçük bir çocuk gibi küçük kahkahalar atarak yemek masasına gittim.
Annem ile babam giyindikten sonra arkamdan geldiler. Annem yine asaletini korudu ama.. Ben ve babam karşılıklı oturup tabağımıza yumulduk. Dedem ev halkına konuştuktan sonra kalktım ve sofranın toplanmasında kuzenlerime yardım ettim. Dedemden de müsade alarak çay bahçesine gittik bana bir torba ve büyük bir makas verildi.Ne yapacağımı bilmediğim için mal mal Selin ve Elif'e baktım. Elif gelerek bana ne yapacağımı gösterdi. Ama ben doğal olarak yine beceremedim.
Sonrada Selin geldi. Benim elimden tutarak iyice anlattı benim kafam biraz fazla karıştı ama ben bunu deneye deneye öğrenirdim. Sonunda da öğrendim. Artık çay toplayabilmiştim. Küçücük bi çocuk gibi bir sevinç çığlığı attım. Herkesin işi bitmişti ve kızlar mahallenin gençleri ile yaylaya toplanmak için söz vermiştiler. Elif gelerek benide aldı. Akranlarım ile bir arkadaş gurubu kurmuştuk bana istanbul'daki arkadaşlarımı hatırlattı. Bugün onlara whatsapp grubundan mesaj atacak ve neler yaptığımı anlatacaktım özlemimi de gidermiş olacaktım. Ve birazdan da yüksek dağlara çıkacaktık çok güzel olacaktı..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeyneppnisa Capcanlı bir kare.. Mervoş özledik seni aşkım.
