Hata varsa kusura bakmayın iyi okumalarr💘
*
"Chanyeol!"
Chanyeol kendini evine kapatmış, birçok şey hakkında düşünüyordu. Battaniyesinin içinde gözleri kapalı saatlerin geçmesini, tüm sorunları unutmayı bekliyordu.
Duyduğu sesle gözleri açıldı, hayal olduğunu düşündü Baekhyun'a ait olan bu sesi.
"Chanyeol! Dışarı çık!" Ses yine tekrarladığında bu sefer hayal olmadığını fark etti. Hemen ardından camına atılan taşla yerinden fırladı.
Baekhyun'ın gelişine mi heyecanlansaydı, çiçeklerine zarar vermeyi göze alarak balkonuna taş atmasına mı sinirlenseydi karar veremiyordu.
Daha fazla taş atmaması için balkon camını hızla açarak gözlerini çiseleyen yağmurda elinde kırmızı beyaz güller* ve papatyalarla* hazırlanmış bir buket tutuyordu.
Chanyeol, aklına dolan bilgilerle istemsizce çatık kaşlarını düzeltti. "Chanyeol," dedi Baekhyun onu üç günün sonunda görmenin verdiği mutlulukla.
"Chanyeol lütfen aşağı in!" diye devam etti Baekhyun. Chanyeol bu sefer korkuyla irkildi. Çiçekleriyle donattığı balkonundaydı şu an ve hala ilgisini çeken tek şey Baekhyun'dı çiçekleri yerine.
Bunu umursamak istemiyordu, çiçeklerinden daha çok sevdiği bir şey çıkmıştı karşısına ve eliyle itmek istemiyordu ama bir taraftan da çok suçlu hissediyordu.
Bir anlığına Baekhyun dondu, yağmur damlaları durdu, hemen yanlarındaki ana caddeden geçen arabalar, her şey durdu.
Çiçekleri bileğini sardı hareketlenerek, yanlarına çekti onu. Babaannesinin sıcaklığını hissetti Chanyeol. Onun sevgisini sanki hala yanındaymış gibi hissetti. Sonra çiçekler açılarak aşağıdaki Baekhyun'a odakladı Chanyeol'u.
Her şey normale döndüğünde Chanyeol mutlulukla gülümsedi. Onun bu ifadesiyle rahatlayan Baekhyun, heyecanla içeri giren Chanyeol'u izledi. Aşağı inecekti! Üç günün sonunda onu görüp konuşacaktı sonunda.
Apartmanın kapısı açılırken yağmur tamamen kesilmişti. Ufak bir esinti vardı Baekhyun'ın saçlarını hafifçe savuran.
O kadar güzel görünüyordu ki Baekhyun, Chanyeol ona sarılmak, boynunda yaşatmak istemişti onu.
Yan yana geldiklerinde Baekhyun konuşmaya başladı: "Seninki kadarını ifade etmez ama araştırmalarıma göre papatya saf kalbi temsil edermiş. Yetersiz kalmaz umarım." dedi çekingence.
Chanyeol gülümsüyordu sadece. Devam etmesini bekledi karşısındaki çocuğun, gözlüğünün camları buğulanırken.
Baekhyun bakışlarını yere indirdi bir süreliğine ve konuşmaya devam etti: "Diğerine gelmeden önce sana bir şey söylemem lazım." dedi. "Yalan söyledim." tek nefeste söyleyip bakışlarını yerden kaldırdı.
Chanyeol'un kaşları çatılmış, merakla devam etmesini bekliyordu.
Baekhyun'ın bakışları tekrar yere eğilirken konuşmasına devam etti: "Numaramı çiçeklerin altına koyan arkadaşım değildi, bendim. Bir de, seni annemle gelince görmüştüm ilk, arkadaşlarımla değil." Chanyeol, Baekhyun'ın her kelimesiyle şok geçirirken merakla bekliyordu konuşmasının devamını. "Tamam inanmıyordum çiçeklerin anlamlarına ama sonra sen öyle hevesli hevesli annemle çiçekler hakkında konuşunca öyle bir şeyin seni etkileyeceğini düşünüp biraz araştırma yapmıştım. Daha sonra arkadaşlarımla gelince de o bahsettiğin çiçeklerin altına koymuştum." dedi hala utanarak.
Chanyeol ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Normal biri olsa kırılabilirdi ama Baekhyun'ın bunu kötü niyetle yapmadığı ortadaydı. Çatık kaşları düzelirken karşısında onun vereceği tepkiden korkarak bekleyen çocuğa gülümseyerek baktı. Ellerini hareketlendirip Baekhyun'ın çenesine koyarak ona doğru bakmasını sağladı Chanyeol.
Tepki vermemesine şaşırmıştı. Onun düşündüğüne göre şu an Chanyeol'un ona kızarak evine dönmesi gerekiyordu, nazikçe çenesinde ellerini dolaştırması değil.
Ama unuttuğu nokta, onun Chanyeol olmasıydı.
"Sorun değil," dedi Chanyeol sessizliğini bozarak. "İşe yaradı planın bak." diye devam etti. Gözlerindeki sevgi ve içtenlikle büyülenmişti Baekhyun, çok seviyordu karşısındaki bu güzel çocuğu.
Sonra devam etti. "Güller," dedi. Chanyeol tam o an eğleneceğini anladı. "Kırmızı ve beyaz güller birlikte olunca da şeyi ifade ediyormuş araştırmalarıma göre." dedi.
Chanyeol başını sallayarak devam etmesini bekledi Baekhyun'ın. En sonunda Baekhyun büyük bir çekingenlikle sözünün devamını getirdi kısık bir sesle ama gözlerini bir an bile Chanyeol'unkilerden ayırmadan elindeki buketi ona doğru uzatırken: "Birliktelik isteğini."
*
ya ben kurban olurum size canım çocuklarım benim
adım buket ve her fırsatta buket kelimesini geçiriyorum eğlenceli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
florist :: chanbaek
Fanfictiontexting + düz🍃 * dükkanıma gelmişsiniz bugün vazonun altına da numaranızı sıkıştırmışsınız çok mu beğendiniz ne? çiçeklerimi diyorum çok mu sevdiniz 151218