MERHABA! BEN TURUNÇGİLLERDEN

BÖLÜM 8

BÖLÜM ŞARKİSİ:GÖKSEL~ACIYOR

BÖLÜMÜ TEL.DEN YAZDİM BU YÜZDEN YAZİM HATALARIMLA AFFINIZA SİĞİNİYORUM.IYI OKUMALAR.:)

TUĞRA'DAN :

"Tarik bey bu planı kabul edemem çünkü Eslem'den 2 aydan fazla ayrı kalmam gerekir.Ama şimdi gidip ikna etme gibi bir şansım var."

"Yanılıyorsun Tuğra.Ya bu planı uygularsın ya da gider Kıbrıs da döne döne Eslem i ararsın, bilmem kaç gun sonra eşini bulursun ya da bulamazsin.dönmeden ya ikna edersin ya edemezsin. benim planıma uyarsan; herşey gun yüzüne çıkar, Eslem i getirme şansın olur."

Tarık Bey son konuşmasını yaptığında bana sadece Kıbrıs da olduğunu söyledi ve adresini vermeyeceğini de belirtti.

"Benim düşünmem lazım Tarık Bey"

dediğimde başını belli belirsiz sallayarak ayağa kalktı.Tokalaştık ve işlerinin başına dönmesi gerektiğini söyleyerek kafeden çıktı.

Ben Eslem in gidişiyle o kadar yıkılmıştım ki.. Ama şu an kendimi cok metanetli hissediyorum.Sanki Eslem bir kaç günlüğüne bir yere gitmiş de yarın dönecek gibi hissediyorum ama en cok da beni sevdiğini hissediyorum.

Boşanma davasından sonra avukatla gönderdiği mektubu okumayı sonraya saklamıştım.

Çünkü okuyacak gücü kendimde o an için bulamamıştım.

Cebimden mektubu çıkartarak bir köşeye oturdum.

Kafeyi o gelene kadar kapalı tutacaktım.

Beyaz düz bir zarfın üzerine güzel bir yazı stili ile Tuğra'ya yazıyordu kurşun bir kalemle..  Dikkatle baktığımda aslındaTuğra' ma yazdığını ve m harfinin yerine y harfinin geçtiğini fark ettim.

İşte fark ettiğim ayrıntı ile içimdeki sevgi şehirlerinde umut ışıkları yanmaya başladı , karanlık kasvetli havası dağılıp bahara dönüştü..

Gerçekten sevmese o mektuba Tuğra'ma yazamazdı.. Içinde sevgi olmasa bir yerlerden gelen güç o harfi ona yazdirmazdi.Acele ile yazılmış veya dikkatli incelenme fırsatı olmadan verilen bir mektup mu diye düşünmeden edemedim.

Içindeki buz mavisi rengindeki kağıdı çıkardım.Mavi bizim rengimizdi.Umudun rengiydi bizce.

Yine kurşun bir kalem ile devam edilmiş bir yazı topluluğu ile karşı karşıya kaldım.

İçim de bir yerler hem kopuyor hem de elim ayağım titriyordu.

"MERHABA TURUNÇGİLLERDEN TUĞRA

Ben gitme kararı aldım çünkü artık seviyormuş gibi davranmaya gücüm kalmadı..Bak bir filmin repligini sana aktarayım : gitmek cesaret işidir ama kalmak güçlü birinin yapabileceği bir şeydir ve koskoca bir kalp ister..Tam hatırlamıyorum ama böyle bir şeydi..Her neyse ben o koskoca kalbi kendimde bulamadım.sana ,seni sevmediğimi söylediğimde cesaretini toplayıp gittiğinde, kalamayacak olduğumdan ben gittim.Cesaretimi toplayıp yola koyuldum.Beni unut.Yeni birini sev ve evlen. Istediğin çocuklara o kadından sahip ol..kendine iyi bak bünyen zayıf kışları her sabah kuşburnu çayı ic sana iyi gelir .. yazları buzlu suyu kafana dikme boğazların çabuk şişer.Dondurma yedikten sonra da ılık su içmeyi de unutma.Kafeye gelen müşterilere yetişmek için kendini yorma bir eleman tutmayı da unutma.mezarlarına gidersen benim gittiğimi söyleme annenlere..