Acaba geçmişte ne yaşadı da bu kadar mutsuz ve umutsuzdu. Gerçi genelde mutlu gezer ama sanırım o mutluluk ifadesi sadece bir maske. Bu maskenin altındaki masum çocuk neden mutsuz bilmiyorum ama her türlü onun yüzünü güldürmem lazım.
Ama sanırım bunu sonra yapmam gerek. Biraz yalnız kalıp rahatlasın istiyorum. O sırada ödevlerimi yaptım. Uyudum ve günlerden çarşamba. Sabah uyandığımda telefonuma baktığımda hiç mesaj yoktu garipti fakat demek ki gerçekten yanlız kalmaya ihtiyacı vardı.
Okula gittim her zamanki gibi yine bütün kızlar Jun'un başındaydı. Jun beni yanına çağırdı. Gittim. Kızlar ''Gitsin bu salak'' diyorlardı. Jun ise ''Bir şey olmaz'' dedi fakat sonra kızlar yine yaptı yapacağını ''Bu mal senin bacağını kırmamış mıydı?'' Jun kesin bir sesle ''Hayır benim bacağımı o kırmadı sadece yüksek bir yerden düştüm.'' dedi sevinmiştim beni bir kez daha kollamıştı.
''Bu salak itti değil mi?'' dediler. Jun '' Hayır çatıdaki anteni tamir ederken düştüm'' dedi. Birisi geldi kafama vurdu ve ''Neden yardım etmedin aptal!'' dediler Jun'' Zaten yardım ister misin diye sordu fakat ben istemedim.'' dedi. Halbuki böyle bir şey olmamıştı.
''Peki neden istemedin?'' diye sordu Jun'un ne cevap vermek istediğini heyecanla bekledim. ''Çünkü sizin aptal dediğiniz bu çocuğa zarar gelmesini istemedim Minghao'nun yerinde her kim olsaydı çatıya çıkarmazdım'' dedi. Asıl söylemek istediğini anladım cidden sevindim o da beni benim ona değer verdiğim kadar seviyormuş.
Aslında Jun'a da bana davrandıkları gibi davranmalarını bekledim fakat Birisi geldi bu sınıfın en popülerlerindendi. J un' hak verdi. O hak verince diğerleri de hak verdi ama bana neden bu kadar iyi davrandıklarını sordular Jun'a. Jun ise ''Kimse bu kadar aşağılanmamalı bence. Çünkü o kişininde duyguları var. Hayat onun için zehir edebiliyor bazı zorbalar. O yüzden bu kim olursa olsun ona iyi davranmayı tercih ederim.'' dedi.
Mutlu olmuştum. Ama bu maskeli bir gülücük değildi gerçek bir gülümsemeydi. Akşam beraber eve dönerken ona teşekkür ettim. bana baktı ve ''Sorun değil. Aslında seni ezmelerine dayanamadım. İçim parçalandı da denebilir.'' tekrar teşekkür ettim.
Yol boyunca hiç konuşmadık. Eve girdim ve Jun'un sayfasından bir gönderi vardı. Yine ikimizin resmiydi. Yorumlarda ''Yanında ki çocuk çok tatlı'' tarzı mesajlar aldım. Acaba biraz abartmışlar mıydı. Yoksa Jun mu onlara bir şey diyip beni bu kadar övmüşlerdi. Mesaj geldi ve bana özür mesajları geldi Jun'un haklı olduğunu söylediler. Anladım ki Jun benim ona söylediğim bazı şeyleri onlara anlatmış. Bir yandan sevindim ama bir yandan da onalara söylediği için hem utandım hemde biraz sinirlendim.
Ama bunu beni düşünerek yaptığını biliyordum. Yatağa kendimi fırlattım ve ilk defa rahat bir uyku çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Kanatları-JunHao
FanfictionHer şey, aslında bir meleğin oyunu olabilir. Ya da sadece bir yalandan ibaretttir.