Dudakları hala dudaklarımdayken seslice ayrıldı. Suratıma bakıp sevimli bir şekilde güldü.Jungkook:haydi gidelim.
Önden gidiyordu bende arada bir gülümsüyor ve dudaklarıma dokunuyordum. Neden bu kadar hoşuma gitti ki? Benim ona vurup bağırmam gerekiyordu.
Jungkook:min he biraz daha hızlan.
Min he:tamam.
Adımlarımı hızlandırıp yanında belirdim.
Jungkook:burada daha güvenlisin.
Min he:ne demeye çalışıyorsun?
Jungkook:sadist olan çocuğu bayılttım öldürmedim. Elbet uyanıcak.
Korkuyla jungkook'un koluna sarıldım.
Min he:o zaman yanımdan ayrılma.
Jungkook:o zaman evine taşınmam gerekir.
Min he:kalsın her yeri kilitlerim yinede senle kalmam.
Jungkook:neden böyle dedin şimdi? Oysaki seni öperken gayet istekliydin.
Min he:şok olmak istekli olmak anlamına gelmez.
Jungkook:bence gelir.
Dedi ve suratıma yaklaştı. Avuç içimle yüzünü ittirdim ve adımlarımı biraz daha hızlandırdım.
Önden yürürken arkamdan sarılmasıyla irkildim.Jungkook:sana bayılıyorum.
Min he:anlaşılıyor bana bayıldığın şimdi çekil.
Jungkook:hayır...böyle kalalım.
Min he:ya bırak ben senin sevgilin miyim flörtün'mü bi defol.
Jungkook:hayır ben senin kahramanınım sen benim herşeyimsin.
Min he:o yüzden hapise tıktırttın suç attın!
Jungkook:hala orada mısın? Gözümü intikam bürünüşdü. Ne yapa bilirdim ki?
Min he:beni ilgilendirmez yaptın mı yaptın.
Jungkook:hadi ama bebeğim af-
Min he:bana bebeğim deme! Ben sana çok kızgın ve kırgınım.
Jungkook:özür dilerim şimdi sana ne kadar aşık olduğumu görmüyor musun?...sana idam cesası verildiğinde şoka girdim. Bu kadarını beklemiyordum. Ayrıca içimde de bir kıpraşmalar oluyordu. Sana aşık olduğumu orada anladım.
Ellerini yavaşça çektim ve yüzümü ona döndüm.
Min he:kanıtla.
Jungkook:neyi?
Min he:gerçekten sevdiğini bana kanıtla.
Hiçbirşey söylemeden öylece yüzüme bakıyordu.
Daha fazla dayanamıyordum. Böyle bakması, özür dilemesi, öpmesi....
Gözlerim bana ihanet ediyormuşcasına göz yaşı döküyordu.
Min he:bakma öyle! Bana beni sevdiğini kanıtla jungkook. Bana hissettir.
Kollarımdan sıkıca tuttu ve sarıldı. Saçlarıma bıraktığı öpücükle bende ellerimi sırtına yerleştirdim.
Ona neden güveniyorsun? O seni hapse tıktırdı. Seni suçladı!!
İç sesim kalbimden farklı şeyler söylüyordu.
Kalbim ona güven desede iç sesin tersini söylüyordu.Ama ben sadece kalbimin sesini duyuyordum.
Güneş iyice tepeye ulaştığında gölgelerimiz birbirine karışırken biz hala sarılıyorduk.
Jungkook:ben seni sevdiğimi o günden beri kalbimde hissettim. Sana ihtiyacım var gibi atan kalbim göğüs kafesimden kaçmaya çalışıyor sanki.
Min he:delice atan kalbim senin yanında daha sert ve hızlı atıyor. Bu canımı acıtsada buna değer gibi hissediyorum.
Aramıza 2 cm aralık bıraktıkdan sonra suratıma baktı. Oda ağlamışa benziyordu.
Jungkook:sana her attığım adımda yollar uzuyor gibi benden kaçıyor gibisin.
Min he:korkuma yenik düşüyorum senle aynı karede bulunmak tehlikeli gibi.
Jungkook:daima seni koruyacağım kalbinin sesini dinle. Ben sana birşey yapmayacağım.
Min he:aklım kalbime ters ne yapacağımı bilmiyorum. Yardımcı ol.
Jungkook:sende bir adım at, inan bana herşey iyi olacak.
Min he:sana güveniyorum.
Ellerini saçlarıma görürdü ve okşadı. Gözünden bir damla daha düştüğünde yanağını tuttum.
Jungkook:sevinç göz yaşı.
Hafifçe güldükden sonra elini sıkıca kavrayıp yarım kalan kahvaltıyı tamamlamaya gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STAY WITH ME - (TAMAMLANDI)
ChickLitBu bir polisiye ve aşk hikayesi ... "İNSANLAR ÖLÜYOR İNSAN!" "Kendinizi nasıl savuna biliyorsunuz?" Bir an önce bu cehennemden kaçmalıyım yoksa bende ölebilirim. "Neden beni yanıltıyorsun jungkook?" "B-ben bir suçluya aşığım!"