Eylem içeri birden girince bir şey olduğunu anladım ama o bize 'biraz dolaştım. ' diyerek odamıza kaçtı. Sanırım ikiz dayanışması zamanı. Ve galiba sorun Kayra. O çocukla tanıştıktan sonra Eylem biraz garip davranmaya başladı. Abime dönüp
"Abicim ben de yatıyım artık" gülümsemeye çalışarak dedim.
"Iyi geceler." dedi tatli tatlı gülümseyerek. Hızla odamıza girdim. Uzanmış belliki uyuyamiyor. Yanına oturdum.
"Eylem noluyor bitanem" şaşırdı.
"Bir şey yok Eylül" cidden benim buna inanacagimi mi saniyor. O bana hiç ismimle hitap etmez ki. Niye benden gizlimeye çalışıyor. Biz ikiziz anlıyorum onu en ufak
hareketinde bir sözünde onun aslında ne demek istediğini biliyorum. Peki bu ne şimdi?
"Eylem anlat bana lütfen. Biz birbirimizden bir şey saklamazdik hani."
"Eylül lütfen sonra konuşalım. Şimdi konuşmak istemiyorum. Hem biz hala birbirimizden bir şey saklamayız." Ben neden öyle hissetmiyorum peki. Bardan sonra böyle oldu.
"Sorun Kayra mı?" Kayra ismini duyunca sinirlendi. Gozlerinden anlaşılıyordu.
"Eylül sonra konuşalım dedim demi niye üstüme geliyorsun sürekli belki seninle paylaşmak istemiyorum. Bunları düşünüp susmak aklına
geliyor mu?"diye hiddetle bağırdı. Ben de sinirlenmiştim.
"Doğru Eylem benimle paylaşmak istemeye bilirsin. Ben senin üstüne geliyorum hep zaten demi. Yeter artık tamam mı bende senin sorunlarından bıktım ama seni dinlemeye geliyorum. Tamam bundan sonra seni sıkmam. Hatta dur odadaki varlığımdan rahatsiz olursun çıkayım ben." dedim bende ona bağırarak. Sinirlenmiştim ve bu bizim ilk ciddi kavgamız. Misafir odasına gidip yatağa uzandım. Ama nafile uyamiyorum. Sabaha kadar sürekli döndüm durdum. Ben uykucu hiç uyumamistim. Tarihlik bir olay. Odamıza gidip ilk okul günümüz için hazırlanmaya
başladım. O da hazırlanıyordu. Evden çıktık ve abim bizi okula bıraktı. Kahvaltı yapmamıştı. O daima yerdi. Gerçi hiç kilo almazdı. Müdürün yanına gittik.
"Öncelikle hoşgeldiniz kızlar. "
"Hoşbulduk" dedik yine aynı anda. Müdür gülümsedi bu halimize.
"Size sınıfınıza kadar ben eşlik edeceğim. Ama biraz beni beklemeniz gerek. "dedi ve önündeki koltukları işaret etti bize. Oturduk ve birbirimizin yüzüne bakmamaya çalıştık. Art arda iki tane zil çaldı ama müdür hala oturuyordu.
"Evet gidebiliriz kızlar hadi." O önden biz arkadan yürüyorduk. Hala hiç konuşmamıştık. Sınıfın kapısına
geldik. Müdür kapıyı çalıp içeri girdi. Bizde arkasından sınıfa bizi tanıttı. Bende sınıfı inceledim ve o sırada Kayra'yı gördüm. Selam verdi ben de gülümsedim. Iyi çocuktu ve yakışıklı biriydi. Ama ondan hoşlanmıyorum. Ne kadar kardeşim bana bir şeyler anlatmasa da ona karşı bir şeyler hissetmeye başladığı belliydi. Müdürün gittiğini gördüm ve sıra aramaya başladım ama iki kişilik yer yoktu. İste ilk kez bir birimize baktık. Neyse ki hocanın birilerine bir şey demesiyle bir sıra boşaldı ve oraya oturduk. Ne yazık ki Kayra ile ayrı köşelerde oturuyorduk. Aslında bize yardımı olurdu.
"........ kızlar. " hadi ama ben
düşüncelere dalmışken bize bir şey sorması. Ben hocaya bakarken Eylem ayağa kalktı. Anlamıştı hocayı dinlemediğimi ve beni kurtarmıştı.
"Eylem ben hoca. Fransa'dan geldik. Bu kadar." fazla konuşmak istemediği belliydi ve hocada boş duracak gibi degildi. Ben de hemen ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkizler - Gémeaux
Teen FictionEylem ve Eylül ikizleri bir çocuğu benzettikleri için ceza olarak Paris'ten İstanbula'a giderler. Eylem yeni yer hakkında huzursuz abisinin yanında olmalarına rağmen mutsuzdu. Eylül daha iyimser ve yeni şehre alışmaya başlıyordu...