HAYIR

113 4 14
                                    

Başımı eğmiş ona bakamıyordum. İstediği şey benim işimdi ama yapamıyordum. Daha da önemlisi açıklayamıyordum. Ne diyecektim ki?

Çenemden tutup başımı kaldırmaya çalıştı ama elini itip arkamı döndüğüm gibi yürümeye başladım. Bu böyle olmazdı. 

Yanında ne kadar durursam kardeşini getirme umudu artacaktı ve ben bunu yapmayacaktım. 

Ondan uzak durmalıydım.

"Hey nereyee!" diye bağırıryordu arkamdan bakmayacaktım.

Sinirlenmiştim. Neye mi? 

Gözlerindeki duyguya... NEFRETE.

Benden nefret etmesine rağmen neden bana iyi davranıyordu ki.

Bunu düşüne düşüne eve kadar yürümüşüm. Eve girdiğimde kahkaha sesleri geliyordu. Sam Ashley'i gıdıklıyordu. 

"S-sa-sam b-bı-bıraak" demeye çalışıyordu kahkahalarının arasında.

Sam o böyle güldükçe daha çok hevesleniyordu sanki. Onları yüzümde ne zaman oluştuğunu bilmediğim bi sırıtmayla izliyordum.

SAM'İN AĞZINDAN**

Anna çok önce bana kendisinin nasıl biri olduğunu söylediğinde çekinmiştim. Tek arkadaşı bendim vede benden ondan uzaklaşıyordum. Gözlerindeki acıyı gördükçe ne olduğunu umursamamaya başladım. 

Annem ve babamla iyi geçinemezdim ama abim her zaman benim arkamda olmuştur. 

Herşey bir kız yüzünden başlar derler ya benim hikayem hiç de öyle olmadı. Annem hastaydı. Şizofreni hastasıydı ve sürekli olmayan şeylere saldırırdı. 

Bi gün eve sabaha karşı geldim ama evde bir değişiklik vardı. Ben geç geldiğim için olmazdı çünkü buna alışmışlardı. 

Babam evde yoktu ve de abim deli gibi içiyordu. Sarhoştu. yanına gittiğimde 'annemin intihar ettiğini' anlattı. O günden sonra içki, sigara, uyuşturucu ne varsa bulaşmıştım. 

Babam en sonunda beni evden attığında hiç düşünmeden Anna'nın yanına gittim. Ona olanları anlatmadım sadece evden kovulduğumu söyledim. O gün bu gündür onunlayım. 

İlk gün Ashley'nin geleceğini öğrendiğimde mutlu olmuştum ama birşeyler farklıydı. Geldiği gün ise berbaer çok eğlenmiştik. Anna'ya yarın okula gitmeyeceğimizi söylemiştim. Ertesi gün anna okula çok erken gitmişti. Normalde kahvaltıyı bile hazırlayıp giderdi.

Son zamanlarda okulda ki o çocuk yüzünden morali bozuktu. Ona söylemesemde ne olduğunu iyi biliyordum. O züppe yüzünden üzüldükçe içim acıyor sanki. 

Ama Anna dahil kimsenin bilmediği hatta kendime bile itiraf edemediğim birşey var...

ANNA'NIN AĞZINDAN**

Kapıda onları izlerken yüzümde oluşan gülümsemeyi farketmemi Ashley sağladı.

"Bakmaa al şunu üstümdenn" diye kahkaha atıyordu.

"Bana yastık atmayacaktınız hanımefendi" dedi Sam gülerek.

Gülerek odama çıkıp sıcacık duşun altına attım kendimi. Su bedenimden akıp giderken içimden de birşeyler alıyordu sanki.

Elime baştığımda parmaklarımın buruştuğunu görüş duştan çıktım. Ne kadar bilmiyorum ama baya kalmış olmam lazım. Aşağıya inip mutfağa girdim. Kesin acıkmışlardır diyip yemek yapmaya koyuldum. 

Yemek yendikten sonra yarın için plan yapmaya başladılar. Bense yarın okula gideceğimizi ve plan yapmamalarını söyledim. Yüzleri düşsede mecburlardı. 

Akşam daha 22:15 civarındayken telefonum çaldı ama numarayı tanımadığım için açmadım.

Sabah uyandığımda Ashley'nin odasına yatağa zıplayıp bağırmaya başladım,

"BÖÖCCEEEKKKKKKKKKKKK"

Ashley aniden uyanıp çığlık atmayı başladığında gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı bile.

Aniden açılan kapıdan sam,

"Ne oluyor lan" dedi gözlerini ovarken.

Saçları dağılmış üstü çıplak altında ise kapriyle kapıda duruyordu.

Ashley ile ben biraz önceki olayı unutup pörtlemiş gözlerle Sam'e bakmaya başladık. 

"Bö-bocek va-vardı da on-ondan şeyyet-tik" diyebilmiştim. 

"Harika bi fiziğim ve dayanılmaz yakışıklı olduğumu biliyorum" demişti Sam yandan gülerek. Ashley ile aynı anda yastıkları attığımızda Sam daha tam olarak ayılmadığı için kaçamadı. 

"DEFFOOLL" demiştik Ashley ile.

Çarpık gülümsemesiyle odadan çıkarken göz kırpmayı da unutmamıştı. 

Asağıya inip kahvaltıyı hazırlarken Sam geldi. Beni izlyordu. Bir salatalık kabuğunu elime alıp Sam'e fırlattım. Kahvaltıyı edip mutfağı topladım ve hazırlanmak için odama çıktım. Saçlarımı at kuyruğu yapıp uçlarını dalgalandırdım. Kot şortumu ve kot gömleğimi giyip kollarını kıvırdım. Hazırdım.

Okula hep beraber Sam'in arabasıyla gitmiştik. Okula vardığımızda arabadan ilk ben indim. Sam işi olduğunu söyleyip gitti. Dersleri olduğunu söylememe rağmen dinlemedi beni.

Bende Ashley'e okulu gezdirmeye başladım. Okula kaydını yaptırmıştı zaten. Derslere girmek için ayrıldık. 

Ders teorik derslerdi. Sıkılmaktan ne yapacağımı şaşırmıştım. Hoca 'çıkabilrsiniz' dediği an ayağa kalkıp sınıftan çıkmıştım ki...!!! Tam kapının önünde donakaldım.

YOO...! HAYIRR..!!!

HİPNOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin