//Yazar'dan//
Ömer Defnenin üzerine gitmeye başladığında geri çekilmeye başladı defne. Korkuyla Ömer'e bakarken bir yandan da kurtulmaya çalışıyordu.
"B-Bırak i-istemiyorum." Ömer bunu umursamadan üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı. Defne korkuyla ona bakarken bundan etkilenmemiş gibi işine devam etti. Gömleğini açarken gözlerini Defnenin üzerinde gezdirdi.
"Güzel vücudunu öylesine özledim ki, kimse alamaz seni elimden." deyip boynundan öptü kadını. Ömer'in ellerinin üzerinden çekilmesini fırsat bilen defne bir hamlede onun altından kurtulup kaçmaya çalıştı.
Kapının kulpuna uzandığında elinden geldiğince acele etmeye çalışsa da saçlarına dolanan ellerle pes etti. Ömer'den mi kaçmaya çalışacaktı? Vücudunun sertçe kapıya vurulmasıyla ağzından boğuk bir inleme çıkardı defne. Onun karşısında aciz kalmaktan nefret etse de güçsüzdü işte. Devasa vücuduna karşı koyması imkansızdı.
"Sen bu zamana kadar her ayrıldığımızda beni unutmayı denedin. Ama hiçbir zaman başarılı olamadın defne. Şimdi inat etme. Etme ki aşağıda esir olan arkadaşların zarar görmesin!" Defne ürkek gözlerle Ömer'e baktı. Yavaşça dolan gözleriyle beraber ellerini kapıya yasladı.
"Sen bu değilsin Ömer. Ne oldu bir hafta da? Neden değiştin bu kadar?" Alayla Defneye gülen Ömer vakit kaybetmeden onu yatağa doğru götürüp sertçe fırlattı yeniden. Üzerindeki gömleği kenara fırlattıktan sonra bir hamle de Defnenin üzerine tırmandı. Onu çenesinden tutup kendine çevirdi.
"Sen bana yalan söyledin defne, hamile kaldın üstüne üstlük bebeğini koruyamadın!" Defne gözlerini kapattı ve öfkeyle derin bir soluk aldı.
"O bizim bebeğimizdi. Ayrıca onu kaybetmemize neden olan kişi ben değilim." Ömer olumsuz anlamda kafa salladı ve gülümsedi.
"Merak etme sana bunu yapanlara öyle bir ceza verdim ki, tüm aleme ibret oldu. Ama bu demek değil ki bana söylediğin yalanı unuttum." dedi Defnenin üzerindeki gömleğin düğmelerini açarken. Onun ellerinden kurtulmaya çalıştıkça daha da yorulduğunu fark etse de durmadı defne.
"Yapma, ben sana yalan söylemedim. Sadece hiçbir şey söylemedim." dediğinde Ömer ona baktı alayla.
"Bana ihanet ettin. Güvenimi boşa çıkardın. Bebek konusunu kapatmıştık seninle." Sonunda gömleği Defnenin üzerinden çıkardı. Onu yere doğru fırlattıktan sonra kendisine sunulan görsel şöleni seyretti.
"İğrenç birisin sen. Baba olmayı hak etmiyorsun. Ve lanet olsun ki seviyorum." dediğinde Ömer Defnenin göğüslerine dokunmaya başladı. Tam ona engel olacakken ellerinin yatağa sabitlenmesiyle durdu defne. Ömer dudaklarını göğüslerinde gezdirirken Defnenin kollarını tutan iki elini teke indirdi. Diğer eliyle aşağıya doğru inip şortunun ardından kalan bacaklarına dokunmaya başladı. Bir anda kafasını kaldırdı ve sanki daha yeni aklına gelmiş gibi konuştu.
"Bora kim?!" dedi sinirle. Defne ise Ömer'in sorduğu bu soruyla gülümsedi. Alay etme sırası ona geçmişti.
"Sevgilim." dedi düz bir ifadeyle. Ardından sinirlenmeye başlayan adamın hareketlerini inceledi. Başını öfkeyle kaldırıp derin bir nefes alan Ömer duyduğunu teyit etmek için bir kez daha sordu.
"Efendim?" dedi sinirle. Defne ise yineledi sözünü. "Sevgilim."
Ömer bir hamlede onun saçlarına yapışırken defne ise acıdan gözlerini yumdu. Ona yalvarmayacaktı, artık bunu yapmayacaktı.
"Bir daha söyle!" Defne pes etmedi. İnatla Ömer'in gözlerine bakarak tekrar etti. "Sevgilim."
Onu yatakta bırakıp sinirle ayağa kalkan Ömer elini saçlarının arasına geçirip sertçe çekiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ BEDEN
Fiksi PenggemarSadece sıradan bir platonik aşk hikayesi değildi bu. Adamın bedenini kadın kutsamıştı. Ona tapar ne derse yapardı. Ancak adam sıkılmıştı bu durumdan. Hiç olmayacak bir anda vazgeçti kadından. Ardında tüm hayatı bir anda yerle yeksan olan bir kız bır...