BÖLÜM 3

90 10 56
                                    

Kapı çaldıktan sonra heyecanla yerimden fırlayıp kapıya koştum. Ares ve Furkan gelmişti. Ellerindeki poşetlerin bi kısmını alıp mutfağa koşarken Aselin mutfaktan yeni çıktığını fark ettim.

"Hadi şunları tabaklara dolduralım. Hiç çıkma mutfaktan çocuklar diğer poşetleri getiriyor"

Onay verircesine kafasını sallayıp mutfağa geri girerken hemen ardından bende içeri girip poşetleri mutfak masasına bıraktım. Önceden çıkardığımız 3 derin tabağa cipsleri boşalttım. Ben onlarla işimi bitirene kadar diğer poşetleri mutfağa getirmiş hatta çoktan tabakları doldurmaya başlamışlardı. Bende hazır hale gelen tabakları salona taşımaya başladım.

Gerçekten yerimde duramıyordum. Bu hayatım boyunca geçirdiğim en kusursuz andı. Daha önce hiç böyle bir ortamda bulunmamıştım. En yakın- ve tek - arkadaşlarımla birlikte abur cubur eşliğinde bir film gecesi yapacak olmam düşüncesi bedenimin her zerresini heyecanla kasılmasını sağlıyordu. Çok geçmeden her şey hazırdı ve seçtiğimiz filmi izlemeye başladık.

Film birbirlerine çok bağlı bir grup gencin dünyayı kurtarma serüvenini anlatıyordu. Yer yer mizah yer yer aksiyon dolu olan film hayatımda izlediğim en iyi filmdi. Belkide bu şekilde hissetmenin asıl sebebi film değildir diye düşündüm. Belkide bu kadar zevk almamın sebebi arkadaşlarımla birlikte olmamdır. Bencede ikinci şık.

Filmi izlerken neredeyse her şey mükemmeldi ancak dediğim gibi aksiyon sahneleri barındırıyordu film, yani bol bol hızlı araba sahnesi. Filmin ortasında kriz geçirmem ve bizimkilerin yüreklerini ağızlarına getirdikten sonra yediğim bi ton azarla filmin kapatılmasına sebep olmam belkide planlarımızı biraz bozmuştu. Ancak hemen diğer alternatifimiz olan kart oyunlarına geçtik. Tabu oynayacaktık. Ben ve Asel bir takım olmuştuk, kızlar takımı! Diğer tarafta ise Ares ve Furkandan oluşan Erkekler grubu vardı. Biz başlayacaktık anlatıcı bendim ve ilk kelime çay idi yüzümde bir tebessüm oluştu. Vakit kaybetmeden
"bizim ne tarlalarimiz var?" Diye sordum ve anında çay cevabını verdi.
Ikıncı kelime ise kuru fasulye idi.
" Aresin neye alerjisi var?"
" Tere yağı!" Ares'in yüzü asılmıştı 'resmen benim uzerimden kelime biliyolar' diye sitem etti ona ufak bi gülüş attıktan sonra anlatmaya devam ettim
" peki sen onun yüzünden neyi tere yağlı yiyemezsin? " yüzünü buruşturan Asel isyan edercesine
"Tereyağlı pilav yiyemiyorum! Gıcık şey ya hayır alerji kapacak başka şey mi bulamadın?"
Dikkatini çekmeye çalışıyordum kelimenin devamını anlatmak için. Ama o beni duymuyor ve sitem etmeye devam ediyordu. Furkanin heyecan dolu sesi çabalarımın karşılıksız kaldığının kesin bildirisiydi.
"Süre bitti!"
" Asel ne yapiyosun sen? Senin yüzünden puan kaybettik çok da güzel anlatıyordum! 😢😢"
" ama sen tereyağlı pilav deyince ben kendime hakim olamadım biliyorsun ne kadar sevdiğimi!.." haklıydı ne diye bilirim ki? Sıra erkekler geçmişti birkaç kelime bildiler. Ve tabiki onlarda tereyağlı pilavdan ötürü kendinden geçen bir adet Asel olmadığı için bizi geçmişlerdi.

Tam tekrar biz başlayacakken birden dışardan gökgürültüsü sesleri gelmeye başladı. Biz oyuna devam etmeye çalışsakda çok geçmeden başlayan fırtına yüzünden Asel bi hayli korkuyordu. Oyunu bırakıp sakinleştirici bir kaç hikaye anlatmaya başladık. Sırayla herkes hikaye anlatıyordu. Sıra Arese geldiğinde ondan anka kuşunu anlatmasını istemiştik. Bir yandan Asel bir yandan ben ısrar edince nihayet kabul etmişti.

Tam anlatmaya başlıyordu ki elektriklerin kesilmesi ile attığımız çığlıklar apartmanı inletmişti. Ciddi manada korkmaya başlamıştım ve Asel zaten bembeyaz olmuştu. Bizi sakinleştirmeye çalışan erkeklerin çabaları arasında tıklayan kapı tepeden tırnağa uyuşmama sebep olmuştu.  

Ares Furkana kaşgöz işareti yaptıktan sonra kapıya yöneldi. Bizse korkudan titresek bile meraktan olsa gerek Ares'in peşine takildik Furkan bizi durdurmak için girisimde bulunsada bizim merakımıza -ya da belli etmese bile kendi merakına-  yenik düşüp bizimle birlikte kapıya yürümeye başladı Ares önce kapinin deliğinden bakmayı denedi ama karanlıkta bir şey göremedi. Sonra kapının arkasındaki şoka sokup zaman kazanmak için kapıyı hızlıca açtı kapinin diğer tarafında 1 adet Emir duruyordu. Bizse biraz rahatlamış biraz şaşkın ondan açıklama bekliyorduk. İki tarafdan da hareket olmayincada olayı ben devraldım "içeri geç orda konuşalım." Emir kafasıyla onaylayıp içeri geçerken Ares ve Furkan geçebilmesi için kenara çekildi. Asel Aresi dürtüp kapıyı kapattırdıktan sonra Emirin peşinden içeri geçtik. Çok beklememize gerek kalmadan açıklama yapmaya başladı

Anka KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin