3. Bölüm - Parti (!)

130 4 0
                                    

Sesler duymaya başladım, boğuk boğuk tam anlayamadığım.. Belki de başımın zonklamasıydı duyduğum. Ya da duyduğumu sandığım ses. Sesler devam etti, yükseldi yükseldi.. Ve netleşmeye başladı. Artık sesleri duyabiliyordum. Konuşan Eylem'di. Tam olarak ne dediğini anlamıyordum. Sanki sesler kulağımdan giriyor ve içeride yok oluyor gibiydi. Sanki duymak için gözlerimi açmam gerekiyor gibiydi. Bende öyle yaptım. Gözlerimi açmaya çalıştım. Önce karanlık yok olmadı gözlerimin önünden. Sonra yavaş yavaş aydınlanmaya başladı çevrem. Yerde yatıyordum. En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Hatırladığımda boğulma hissi geri geldi tekrardan. Panikle öksürdüm. Gözlerimi açtım kapattım. Banyodaydım. Yerde mavi kilimin üzerinde boylu boyunca uzanmıştım. Başımı yavaşça sağa çevirdim. Banyomun kapısı açıktı. Bunu görünce rahat bir nefes aldım. Ve Eylem girdi kapıdan elinde telefon konuşuyordu.

-Asel! Asel tatlım iyi misin? Asel beni duyuyor musun? Evet Evet gözlerini açtı kendine geldi şimdi. Ama sen yinede gelsen iyi olur. Ben hiç onun bu ataklarına denk gelmemiştim ne yapsam bilemiyorum. Annesinide aramalıyız bence ama önce sen bi gel buraya hadi acele et!

Hayır hayır annemi arayamazlardı itiraz etmeye çalıştım. “Hayır annem olmaz” diye bağırdım. Yani ben bağırdığımı sandım çünkü Eylem bana şöyle bir tepki verdi:

-Bir şey mi dedin canım? Hareket etme tamam sakin ol iyi misin bana onu söyle?

-İyiyim, dedim alışılmış biçimde ve sessizce.

-Tamam çok güzel. Şimdi Uras burada olur sen sakın hareket etme.

-Arama, dedim biraz daha sesimi yükselterek.

-Tatlım Uras’ı aradım bile ve ben ne yapacağımı bilmiyorum o daha iyi bilir.

-Hayır annemi, diye devam ettim.

-Haberi olsa iyi olur

-Hayır hayır ben gayet iyiyim, diye itiraz ettim. İyiydim de gerçekten, en azından 2 dk öncesine göre. Yattığım yerden doğrulmaya çalıştım. Ve oturdum. Biraz başım dönüyordu ama belli etmemeye gayret ettim.

-Asel dur ne yapıyorsun? Yatman gerekmiyormu?

-Eylem ben iyiyim tamam mı? İyiyim. Yalan söylemiyordum. Gerçekten de iyi hissediyordum. Banyonun kapısı açıktı ve yanımda Eylem vardı. Boğulma hissi gitmişti. Sadece başımda bir zonklama vardı. Onun dışında gayet iyiydim. Eylem cevap vermedi sadece bana bakıyordu, her zaman inatçıydım, benimle tartışmaması gerektiğini biliyordu. Lavaboya tutunup ayağa kalmaya çalıştım. Eylem’de diğer kolumdan tutup bana yardım etti. Ve birlikte banyodan çıktık. Eylem beni yatağıma oturttu.

-İyisin değil mi?

-İyiyim, dedim gülümseyerek ama yalancı bir gülümsemeydi. Arkamdan kapıyı kilitleyen kimdi? Kafamda dönen tek soru buydu.

-Kapıyı sen mi açtın, dedim Eylem’e dönerek.

-Evet tatlım seni biraz yalnız bırakayım demiştim ama sonra pastalar yenmeye başlandı bende seni almaya odana geldim. Sana seslendim ses gelmedi. Bende banyoya yöneldim kapıyı açmaya çalıştım kitliydi bende içeriye seslendim seslendim durdum. Senden cevap gelmedi. Sonra anahtarın kapının bu tarafında olduğunu fark ettim ve kapıyı açtım. Sonra da işte seni buldum öyle, ne yapacağımı bilemedim bende Uras’ı aradım direk. Uras’da Sıla’yı evine bırakmaya gitmişti. Gelir şimdi.

-Kapıyı biri arkamdan kilitledi.

-Hiç hoş bir şaka değil kim olabilir ki

-Şaka yapmaya çalıştığını sanmıyorum. Çığlıklarıma rağmen kapıyı üstüme kilitledi, dedim ağlamaklı bir sesle.

4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin