XV

24.7K 1.1K 278
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Her insan duyguları söz konusu olduğunda kör, sağır ve muhakkak bir dilsiz oluverirdi. Bazılarımız hissettiği derin duyguları fark etmekte kör olurken; bazılarımız aynı duyguları paylaştığı kişiden duymayı arzuladığı kelimeleri işittiğinde tam bir sağır olurdu. Bu duyguları görüyor, duyuyor ve dahası kalbinin en umulmadık köşelerinde hissediyor olsa da paylaşırken zorluk çekerdi. İster istemez mühürlenen dudaklarından tek kelime çıkmadığı için bir dilsiz olup çıkardı.

Kendimi bu üç kategoriye de uygun buluyordum. Neşeli, cana yakın, sosyal ve duygusal gönüyor olabilirdim. Ancak bana uyan her özelliğin yanına bir 'ama' eklenebilirdi. Neşeliydim ama ara sıra depresif kimliğime bürünüp, kendimi karamsarlığa boğabilirdim. Cana yakın ve sosyaldim ama bazı günler yanına asla yaklaşılmaması gereken sivri dikenli bir kirpiye dönüşür, sevmek için uzanan her ele iğne gibi batabilirdim. Duygusal bir yapım olduğunu inkâr edemezdim ama... İşte oraya kocaman bir ama konmalı ve dikkatlice bellenmeliydi.

Canımı yakan, beni hiçe sayan, vaktiyle değerimi bilmeyip camdan kalbimi acımadan paramparça eden kim varsa aramıza taştan bir duvar örüp, kendimi onların asla uzanamayacağı bir noktaya yerleştirirdim. Ne kadar duygusal ve merhametli olursam olayım beni incitenlere karşı hiçbir duygum kalmıyordu.

Ben Roseanna Williams, kendini iyi tanıyan bir insandım.

Şimdi aynanın karşısına geçmiş üzerimdekilere bakarken oldukça kuşkuluydum. Bedenimi göstermekten ve güzel giysiler giymekten hoşlanırdım. Çoğunlukla rahat, oldukça kullanışlı giysiler seçerdim. Bara ya da bir partiye gittiğimde kadınsı giysiler giymekten çekinmezdim. Fakat aynada gördüğüm Roza, günlük hayatta asla görmediğim bir Rosa'ydı. Aynadaki aksine bakan Rosa, kan kırmızı dantelli iç çamaşırlarının içinde fazlasıyla seksi görünüyordu. Bu bile başlı başına evde oturmam için yeterli bir görünüştü. İşin tuhaf yanı aynadaki aksim, yani seksi Rosa da bendim, benim bir parçamdı. Böyle olmayı, giyinmeyi ve hissetmeyi seviyordum. Dudaklarım öne doğru bükülürken görünüşümü baştan aşağı tekrar kontrol ettim. İç çamaşırlarımın rengi değil ama transparan olması biraz fazlaya kaçmış olabilirdi. Beyaz bir ten rengine sahiptim, bu da iç çamaşırımın renginin daha çok göze çarpmasına neden oluyordu. Fakat göze çarpmak ve dikkat çekmek istiyordum ve hatta onun beni gördüğünde dilini yutmasını istiyordum. Bu yüzden iç çamaşırımın ne iddialı kırmızı rengini, ne de transparan olmasını sorun etmeyi bırakarak neredeyse kalçalarıma uzanan bakır rengi gür saçlarımı omzumdan çekerek sırtıma doğru savurdum. Hafif bir makyajla renklendirdiğim yüzümde belki de en çok dikkat çeken yer gözlerimdi. Bunu da bilerek yapmıştım. İri, oldukça koyu mavi rengi gözlere ve iri gözlerimi süsleyen uzun kirpiklere sahiptim. Onları belirginleştirmem için birkaç makyaj hilesine başvurmam yeterliydi. Yüzümdeki diğer odak noktası ise kesinlikle dudaklarımdı. Etli dudaklarımı göz alıcı renklere boyamaktansa daha doğal görünmesi için uçuk bir pembe tonundaki rujla renklendirmiştim. Beni yakından da beğenmesini arzuladığım, üstüne bir de baştan çıkarmaya çalışacağım Bay Midnight'a sonunda gitmeye karar vermiştim. Uzun bir duşun ardından ortalıkta parfüm şişesi gibi gezmem yetmiyor olmalı ki gül kokulu vücut kremimle tenimi yumuşacık yapmıştım.

GECEYARISI TANRISI: DIABLO (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin